Geçen hafta sevgili dost gazeteci-yazar Mehmet Koçak’ın organizesinde gerçekleştirilen Sertrans Holding’in iftar davetine iştirak ettim. İftar programı toplumun farklı kesimlerinden insanlar bir araya getirildi. Sertrans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Keleş ve Holding’in Genel Sekreteri Nilgün Keleş misafirleriyle ayrı ayrı ilgilendiler. Gazeteci-yazar Mehmet Koçak duygusal ve bir o kadarda anlamlı konuşma yaptı. Ardından HAS Parti Genel Başkanı Prof.Dr. Numan Kurtuluş’ta Somali’deki açlığa dikkat çekti ve batının duyarsızlığını eleştirdi. Programda uzun zamandan beri göremediğim dostları görme imkânı buldum. Bunlardan bazılarını sıralayayım; Nevzat Bayhan, Seyfullah Türksoy, Şeref Özata, Türk-Arap bilim, kültür ve sanat derneği başkanı Dr.Muhammed Adil, Fermani Altun. İftar programının sonunda bir nevi “diş kirası” nevinden bir poşet içinde kitap, dergi ve tanıtım bilgilerini içeren broşürler takdim edildi. Onlardan bir Seyfullah Türksoy’un çıkardığı “İpekyolu” dergisi. Diğer önemli kitap ise Mehmet Koçak’ın yazdığı “Srebrenica” kitabı idi. İftar vesilesiyle kitabı görme ve okuma imkânı buldum. Doğrusu böylesine önemli ve tarihi olaya ışık tutan bu kitap neden bir yıl sonra elime geçti diye de hayıflanmadan edemedim. Uzun lafın kısası bu yazımda “Srebrinica” kitabından bahsedeceğim. Gazeteci-yazar Mehmet Koçak tarafından büyük bir titizlikle kaleme alınan ‘‘İnsanlık Tarihinde Kara bir Leke:Srebrenica Soykırımı” Batu Yayıncılık (0212 5715454, www.batuyayincilik.com.tr) tarafından neşredildi. Kitap sadece “Srebrenica”yı anlatmakla kalmıyor 1992–1995 Bosna-Herkeste meydana gelen ve Batı’nın büyük bir ayıbı olan soykırıma da ışık tutuyor. Koçak, Srebrenica dramının 15. yılında gördüklerini ve bilgilerini şimdiye dek hiçbir yerde yayımlanmayan belgelerle soykırımı ortaya çıkarıyor. Mesela Sırp direnişçilerden Dragan Obrenoviç ve komutanı arasında geçen, okuyanın tüylerini diken diken eden bir telsiz kaydına da yer verilmiş. Konuşma sırasında taraflar telsizi dinleyen Türklere hitap ettiklerini söylüyor. ‘herkesi öldürün, cesetleri ortadan kaldırın’ sözleri okuyanın tüylerini diken diken eden telsiz konuşmanın tam metnini kitabın 161. sayfasında okuyabilirsiniz. “Srebrinica” kitabı birinci hamur kâğıda basılmış yedi bölümden ve yaklaşık 500 sayfadan oluşuyor. Kitabın farklı sayfalarını serpiştirilmiş renkli fotoğraflarla estetik bir eser ortaya çıkmış. Kitap sonunda yararlanılan 82 kaynak ise eserin titiz bir çalışmanın ürünü olduğunun ispatı. Böylesine yararlı bir kitabı uzun uğraşlar sonucu ortaya çıkartan Mehmet Koçak dostumuzu ne kadar tebrik etsek azdır. Çünkü savaş bölgelerinde gazeteci olarak görev yapmanın ne kadar zor olduğunu bilen biriyim. Mehmet Koçak kitabı şu gayeyle kala aldığının altını çiziyor: “Dört yıl süren savaş boyunca beraber olduğum aynı his ve duyguları paylaştığım Müslüman Boşnak halkının yaşadığı zulmü ve Srebrenica soykırımını unutmamak ve unutturmamak amacıyla bu kitabı kaleme aldım. Bir gazeteci olarak savaş sürecince bulunduğum Tanıklarla yaptığım röportajlar ve katıldığım çeşitli toplantılarda ve konunun uzmanlarıyla gerçekleştirdiğim görüşmelerde aldığım notları bu kitabımda topladım. Yaşadıklarımı ve elde ettiğim tüm bilgileri tam anlamıyla yazmam elbette mümkün değil. Öyle anlar oldu ki; “böylesi asla olmaz” diyerek insan olmaktan utandım. İnsanlık adına yüz kızartıcı olayları izahta zorlandım. İşlenen cinayetler ve beş gün içinde toplu işkenceyle katledilenler kadar arlı, namuslu Müslüman kadınlara yönelik yapılan çirkeflikleri yazmaya dahi terbiyem müsaade etmedi. Hatırlamayı bile istemediğim o alçaklıklar kalbimi sızlatıyor. Tarif edemeyeceğim bir intikam duygusuyla hisleniyorum. Dünya kamuoyuna, katliamın gerçek boyutlarını göstermek ve uluslararası kuruluşların bu katliamdaki rollerini ortaya çıkarmak asıl hedefim oldu. Haksızlığa uğramış, milli kimliği ve dini mensubiyeti nedeniyle topyekün yok edilmek istenen Müslüman Boşnak halkına ve tüm kayıplara rağmen, şehitlerin anısına uluslar arası arenada bir hukuk mücadelesi veren “Srebrenica Anaları’nın acısına ortak olmak için “bana da bir görev düşer mi?” düşüncesinden hareketle yola çıktım.” “Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Srebrenica insanlık faciasının öyküsüdür. Bu kitap daha öncesinden okuduğunuz kitaplar gibi zevkle okuyup keyif aldığınız bir kitap olmayacak. Çünkü yaşanan olaylar ve bu olayların seyriyle elde edilen bilgi ve belgeleri, zevkle okunan, keyif alınan ve okudukça huzur bulunan bir yazıya dönüştürülmesi imkânsız. Her şeye rağmen insanlık tarihi açısından gerçeklerin bilinmesi ve yapılanlarla yaşananlardan dersler çıkarılarak, gelecek nesillere daha huzurlu ve kendinden olmayanlarla barışık bir dünya için doğru bilgiler aktarılması adına bu kitabın okunması ve okutulmasında büyük faydalar olduğuna inandığım için yazdım.” diyor Mehmet Koçak. Yaşanan olaylar, elde edilen bilgi ve belgeler tarafsız bir şekilde taranarak gelecek nesillere doğru bilgi aktarılması için hazırlanan bu kitap, yeni Srebrenica’ların tekrar yaşanmaması ve farklılıklara rağmen bir arada yaşama kültürünün geliştirilmesi konularında gelecek nesillere ufuk açıcı olacak. Unutulmasın ki, tarihi öğrenemeyen toplumlar, daha önce başlarına gelen bela ve musibetleri tekrar tekrar yaşamaya mahkûmdurlar. INCLUDEPICTURE "http://www.turkdunyasi.biz/tmp/haber/file_69854.jpg" \* MERGEFORMATINET Mehmet Koçak kitapta Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç ile yaşadığı unutulmaz anısını kitapta şöyle aktarıyor: “Sayın cumhurbaşkanım, artık her şey bitti. Sırp Çetnikler, şehrin kenar mahallelerinden merkeze doğru ilerliyor. Her tarafı yakıp yıkıyorlar. Esir aldıklarını otobüse bindirip bilinmeyen bir yere götürüyorlar. Kendimizi savunacak bir avuç mermimiz yok. Her an burası da basılabilir ve bu ses kesilebilir. Şunu bilin; BM Güvenlik Konseyi’nin ilan ettiği güvenli bölgeler bir tuzaktır. Srebrenica bitiyor; Zepa’yı, Bihac’ı, Tuzla ve Saraybosna’yı kurtarın, Bosna size emanet!” şeklinde gelen cevapla herkesin kanı dondu. İzzetbegoviç’in titreyen elinden telsizin ahizesi düştü. Büyük bir çaresizlik içinde yanındakilere döndü ve emir verdi: “BM ve NATO yetkililerine ulaşın, dünya ülkelerini arayın, yardım isteyin. Acele edin. Türkiye başta olmak üzere İslam ülkeleri devreye girsin, her saniye aleyhimize olacak, çabuk olun!” Kitap için kendi gözlemleriyle yetinmemiş. Katliamın tanıklarıyla, yakınlarını bu savaşta kaybedenlerle görüşmüş. “İnsanlık Tarihinde Kara Bir Leke Srebrenica Soykırımı!” adlı kitapta, belge niteliğinde onlarca fotoğraf yer alıyor. Milenyuma birkaç yıl kala, bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleşen dramın tüm detaylarıyla yer aldığı kitap, tarihe tanıklık ediyor. Kıymetli ve aziz tostum Mehmet Koçak’ı tekrardan kutluyor daha nice eserler kaleme almasını temenni ediyorum.