İngiltere Vatikan’ı neden reddetti? Aslında bu sorunun cevabı 1534 yılında tüm dünyaya ilan edilmişti. İşte Hristiyan dininin tarihi akışını değiştiren 487 yıl önceki bu sorunun cevabı şöyle gerçekleşmiştir:

“İngiltere’nin Katolik Kilisesi’nde ayrılması yani bu kiliseyi reddetmesi sadece bir Hristiyan mezhebinde ayrılmadan ziyade yeni bir din benzeri mezhebin ortaya çıkış gerçeğidir.  Şöyle ki; Martin Luther isimli bir Alman keşiş, 1517’de Katolik Kilisesi’ne yönelik suçlamalar ortaya atınca VIII. Henry kişisel olarak bu suçlamaları reddetti.

Katolik Kilisesi’nin lideri Henry’i, “Fidei Defensor,” yani “İnanç Savunucusu” olarak ilan etti. Ancak 1534 yılında İngiltere’nin Katolik Kilisesi’nden ayrılmasını sağlayan hükümdar yine oydu.

1520’lerde İngiltere’de Klerikalizm (ruhbanlık) karşıtlığı baş göstermesine rağmen Katoliklik halen yaygın bir halk desteği görüyordu. 1527’de Henry’nin büyük bir sorunu vardı. Aragonlu Katerina ile olan evliliğinden taht için bir erkek varis yetiştirememişti. Henry bu sırada Anne Boleyn isimli bir kadına âşık olmuştu. Anne kralın metresi olmak istemiyordu ve gözünü daha yüksek hedeflere dikmişti. Ayrıca kral Anne Boleyn küçük kız kardeşi ile de gizli beraberlik yaşıyordu ve ondan da bir erkek çocuğu olmuştu. Ama Anne Boleyn gayri resmi beraberlik istemiyor ve kendi evliliği için resmi nikah istiyordu. Henry’nin Anne Boleyn ile evlenmesi için evliliğini sonlandırması gerekiyordu. Katolik Kilisesi’ne bağlı olan krallar, evliliğini sonlandırmak için hukuki bir gereklilik olarak Papa’nın iznini rica ederler.

Henry bu amaç doğrultusunda dönemin Papası olan VII. Klement’ten izin istedi. Ancak Anne Boleyn’nin Henry’nin ağabeyi ile evliliği bulunduğu gerekçesiyle Papa, Tanrı’nın bu evliliğe rıza göstermeyeceğini ifade etti. 

Aynı yıl içinde Kutsal Roma İmparatorluğu’nun askeri birlikleri Roma’ya saldırıp Papa Klement’i gizli bir tünelden Vatikan’dan kaçmaya ve Castel Saint Angelo’ya sığınmaya zorladı. Bu dönemde Kutsal Roma İmparatoru unvanı İspanya Kralı V. Şarlken’e aitti. Her ikisi de Protestan olan Thomas Cranmer ve Thomas Cromwell isimli müşavirler ve din danışmanları, İngiltere Kralı’nı Papa’nın yargı yetkisine maruz bırakmama konusunda ikna edici konuşmalar yaptılar.

Henry, Cranmer’ı başpiskopos olarak atadı ve Katerina’dan boşanmak için ondan izin istedi. Böylece Henry Anne Boleyn ile evlenmek için gerekli şartı sağladı. Haziran 1533’te Anne Boleyn İngiltere kraliçesi ilan edildi. 1534’te Parlamento’nun Üstünlük Yasası’nı kabul etmesiyle, Katolik Kilisesi’nden kopuş giderek perçinleşti ve İngiltere Kralı İngiltere Kilisesi’nin Yüce Başkanı oldu. Yani İngiltere Vatikan’ı reddetti!

Böylece yeni bir mezhep doğdu. İngiltere Kralı VIII. Henry tarafından kurulan Anglikanizm bir Hristiyan mezhebidir. Bunun yanı sıra İngiltere'nin resmi kilisesi olan İngiltere Kilisesi'nin öğretileri ve kurumlar Anglikanizm'in temelini oluşturur. Kendi içinde özerk olan Anglikan Kilisesi bütün özerk kiliselerin Canterbury Başpiskoposluğu altında toplanması ile oluşmuştur. Roma Katolik Kilisesi ve Doğu Ortodoks Kilisesi’nin ardından Anglikan Kilisesi dünyanın en büyük üçüncü mezhebi olarak kabul edilir. Anglikanların inancının temelini İncil'de Katolik inancında belirtildiğine inanmışlardır. Buna göre Anglikanlar Hristiyanlığın inanç temelini mantık, deneyim ve kilisenin oluşturduğuna inanırlar.

İngiliz ulusal kilisesi Anglikanizm'i benimsemiştir. Özellikle İngiltere'de Kral VIII. Henry kişisel olarak Papalığa duyduğu öfke nedeni ile İngiltere'de devlet eliyle reform gerçekleştirmiş ve İngiliz Kilisesi'nin ulusal hale getirmiştir. Sonraki yıllarda Katolikliğe doğru bir yönelme olmuştur. Buna rağmen 1563 yılında İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth 39 maddelik bir ferman yayınlamıştır. Bu fermana ile; Angilkanizm İngiltere’nin resmi mezhebi olarak kabul edilmiştir.

Bu ferman sonrası Anglikan ayinleri de "ortak dua" kitabında ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Aynı zamanda bu inanışa göre de kutsama törenleri azaltılmıştır. Ayrıca bu inanışta Meryem Ana ile azizlere tapınma da kaldırılmıştır. Halen İngiltere'nin resmi dini olan Anglikanizm'e ilgi de her geçen gün artmıştır.

Anglikanizm genellikle Hristiyanlık ve sömürgelerin de mezhebi haline gelmiş durumdadır. Anglikanizm aynı zamanda Batı Hristiyan Geleneği olarak da kabul edilmektedir. Anglikan Kilisesi giderek pek çok ülkeye yayılmaya başladı. Özellikle de Britanya İmparatorluğu'nun genişlemesi ile Anglikan Kilisesi Afrika, Avustralya ve Asya-Pasifik gibi pek çok ülkede kiliselerde bu model uygulanmaya başlanmıştır.

Sonuçta; İngiltere Vatikan’ı reddetti ve kendi inanç sistemini kurmuş oldu!”