Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’i gerçekten severim. Çünkü onun 20 Ocak 2018’de, muhtemelen kendisinin bile inanmadığı bir şekilde Galatasaray başkanlığına seçilmeden üç gün önce, yarıştığı Dursun Özbek’in, Barbaros’daki otelinde üyelerle biraraya geldiği kokteylde de hayli samimi bir sohbet etmiştik.

Cengiz sohbetimiz sırasında, “Fenerbahçe Galatasaray’ın yakıtı, Fenerbahçe de Galatasaray’ın yakıtıdır. Beşiktaş ta aynı şekilde” diyerek hayli güzel bir yaklaşımda bulunmuştu.

Kendi kendime, “Nihayet karşılıklı didişme ve çekişmeden beslenmeyen, yapıcı bir başkan adayı gördüm” diye sevinmiştim.

Ancak ne oldu ne bittiyse, başkan seçilmesinden bir süre sonra, beni böyle düşündüren Mustafa Cengiz gitti yerine, kavgacı, rakiplerini aşağı çekmeye çalışan ve bunu alışkanlık haline getiren bir Mustafa Cengiz geldi. Üstelik de, karşısında, aynı yılın Haziran ayında göreve gelen Ali Koç gibi barışçıl ve hizipleşmeden uzak bir isim vardı. Ayrıca bir diğer rakibin başındaki Ahmet Nur Çebi için de aynı şeyleri söylemek mümkün. Lakin dediğim gibi, o Cengiz’in yerine agresif ve uyum sağlanamaz bir Galatasaray başkanı geldi. Yani içinden bir canavar çıktı.

Evet, ezeli rekabette rakiplerinden üstün olma arzusunu anlayabiliyorum. Ancak bunlar etik değerleri hiçe sayarak değil, aksine ezeli rekabet ebedi dostluk çerçevesi içinde tabi ki…

Mustafa başkanın Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin 1957 ve 1959 yılları öncesi şampiyonluklarının tescili için yaptığı, “haklı” başvuruya tepki vermek mi ebedi dostluk? 1957 yılından önce de Türkiye’de futbol oynanmıyor muydu, takımların mücadele ettikleri platform resmi değil miydi?

Bunu bir kenara bıraktım. Halen Kulüpler Birliği Başkanı, aynı zamanda da bir diğer dost ve kardeş kulüp Beşiktaş’ın başkanı olan Ahmet Nur Çebi ile olan gerginliği nasıl açıklanabilir?

Doğrusu yukarıdaki nedenler bile Mustafa Cengiz başkanın içinde bulunduğu ruh halini açıklamaya yeter. Ancak geçtiğimiz günlerde Cengiz, bunların da ötesine geçen bir tutarsızlığa imza attı ki. İnsana söyleyecek bir şey bırakmadı.

Son Kulüpler Birliği toplantısında Mustafa Cengiz, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un bir kamu görevlisine küfür ettiğini ileri sürdü. Bu duruma Galatasaray İkinci Başkanı Abdürrahim Albayrak’ın da tanık olduğunu iddia etti. 

Ancak Abdurrahim Albayrak Mustafa Cengiz'i, “Yok öyle birşey nerden çıktı bu? Ben küfür filan duymadım” adeta taca attı. Ertesi gün de Cengiz, Kulüpler Birliği'ndeki görevinden istifa etti.

Kısacası, Mustafa Cengiz raydan çıkmış tren misali yara yıka gidiyor. Ancak bu gidişin gidiş olmadığı da ayan beyan ortada.

Kongrede yeniden aday olacağını deklare eden Cengiz başkanı, kendi camiası dahil futbol ailesinin neredeyse tümünün anlamakta zorluk çektiğinin altını çiziyor, başkanlığının o ilk dönemine davet ediyorum.

Hoşçakalın…