Doğulu bilgeler arasında yer alan Jiddhu Krişnamurti, (1895 - 1986) bir yüzyıla yaklaşan yaşamını insanların gözlerinin bağlarını, ayaklarının kösteklerini çözmeye adadı.
‘İç Özgürlük, Krishnamurti’nin sorulara verdiği cevaplar. Örneğin insan nasıl kendi kendini tanır, sorusunda; “Bunu nasıl başarabilirim, bu tür bilgiyi nasıl satın alabilirim? Neler yapmalıyım bunun için? Ne gibi özverilerde bulunmalı ne tür ödünler vermeliyim? Ne gibi bir yol izlemeliyim? Bunu elde etmek için hangi yöntemini uygulamalıyım.” “Bu ve bunun gibi soruları olan: Bunu elde etmek için bunu uygulamalıyım diye düşünen kafa, son derece basit makineleşmiş bir kafadır. Ama kendini tanımak bu yolla sağlanamaz.
Kendini tanımak kendindeki öteki arkadaşınızla öğretmenlerinizle çevrenizdeki öteki insanlarla karşılaştırmanız sonucunda gelir. Kendinizi, başkalarını incelediğiniz gibi incelemeniz koşuluyla gelir. Davranışlarınızı ne tür giysiler giydiğinizi nasıl konuştuğunuzu nelerden tiksindiğinizi nelerle öğündüğünüzü incelediğiniz zaman gelir.
Kendinizi böyle incelediğiniz sizinle ilgili her şeyi incelediğiniz ve kendinizi aynada yüzünüzün gördüğünüz gibi gördüğünüz zaman gelir. Yüzünüzün biçiminin bir başkası olmasını birazcık daha yakışıklı olmasını isteyebilirsiniz ama olan bu. Her şey aynaya yansıyor. Gördüklerinizi görmezlikten gelip aman ne kadar güzelim diyemezsiniz.
Eğer bir aynaya bakarmışçasına bir aynanın yansızlığıyla kendinizi başkalarıyla karşılaştırabilirseniz kendinizi tanımada hiçbir sınır olmadan ilerleyebilirsiniz. Bu tıpkı ne dibi ne kıyısı olmayan bir okyanusa dalmaya benzer. Çoğumuz bir yerlere varmak bir şeyler başarmak isteriz. İsteriz ki ben artık kendi kendimi tanıdım artık mutluyum diyebilelim. Ama işte böyle olmuyor.
Eğer kendimizi gördüklerimizi kınamadan başkalarıyla kendimizi ölçmeden daha yakışıklı daha güzel daha erdemli olmayı istemeden kendinize bakabilirseniz ne olduğunuzu ne olmadığınızı görüp bununla yetinebilirseniz. Ancak o zaman çok ama çok uzaklara gidebileceğinizi anlayacaksınız. Bu yolculukta varılacak hiçbir hedef yoktur ve işte bu yolculuğun asıl gizemi ve güzel yanı da burasıdır.