Herkese iyi haftalar, değerli okurlarımız sizlerle kısa bir aradan sonra bu hafta, hekimin hatalı tıbbi uygulamasından kaynaklı oluşan hukuki sorumluluğu ve malpraktis davası hakkında konuşacağız.

Bazı durumlarda doktorların yanlış, eksik veya hatalı tedavisi hastaların mağduriyetine yol açabilmektedir. Bu mağduriyet bazen küçük, bazen ise maalesef büyük zarar ve kayıplar doğurabiliyor.

Doktor, sadece tıbbi uygulama hatalarından yani malpraktisten sorumludur. Peki malpraktis nedir? Dünya Tabipler Birliği tarafından Malpraktis, “Hekimin tedavi sırasında standart uygulama yapmaması, beceri eksikliği veya tedavi uygulamama sonucu hastaya zarar vermesi” olarak tanımlanmaktadır.  Komplikasyonlar ise doktorların bilgi veya beceri eksikliğinden kaynaklanmayan ve tıbbı standartlara uyulmasına rağmen önlenemeyen, istenmeyen sonuçlardır.

Dolayısıyla doktor, hastanın tedavisini tıbbı standartlara uygun bir şekilde olağan ve normal risk çerçevesinde gerekli dikkat ve özeni gösterek ve hastayı oluşabilecek komplikasyonlar konusunda bilgilendirip bu hususta kendisinden onay alarak yapmasına rağmen hasta zarar görürse, doktorun bir sorumluluğu bulunmayacaktır. Aksi durumda ise hasta, doktor ve hastaneye karşı hatalı tıbbı uygulama nedeniyle malpraktis tazminat davası açabilecektir.

Özel hastanelerin, doktorun hatalı uygulamasından sorumluluğu olmakla beraber ayrıca kan grubu tespitinde hata yapılması, gerekli testler yapılmadan yanlış teşhis yapılması, cerrahi müdahalede kullanılan araç ve gereçlerin bozuk olması gibi hallerde de tazminat sorumlulukları doğacaktır.

Dava açılırken; Sözleşmeye aykırılık, Haksız Fiil, Kamu Hastanelerinin Hizmet Kusuru veya Vekaletsiz İş Görme hükümlerinden birine dayanılarak açılacaktır. Sözleşmeye aykırılık kapsamında dava açılırken dikkat edilmesi gereken husus, doktor ile hasta arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesi mi veyahut  eser sözleşmesi mi kapsamında olduğudur. Genellikle hasta-doktor arasındaki ilişki vekalet sözleşmesi kapsamındadır, ancak son zamanlarda giderek talep gören plastik ve estetik cerrahi uygulamaları ise eser sözleşmesi kapsamına girmektedir. Çünkü estetik müdahalelerde doktor, hastanın istediği şekilde meydana gelecek sonuçtan da sorumludur.

Son olarak, 15 Haziran 2022 tarihinde yürürlüğe giren yeni yönetmelik ile birlikte artık kamu ve özel sektör ile devlet ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekimler ve diğer sağlık mensuplarının soruşturulması ve haklarında açılacak maddi-manevi tazminat davalarında soruşturma izni verilmesi için Mesleki Sorumluluk Kurulu kurulmuştur. Getirilen bu değişiklikle birlikte hekimler ve diğer sağlık personellerinin tıbbı uygulamalarında kast olmadığı sürece açılacak davalardan doğan tazminatı Devlet üstlenecektir.

Malpraktis sonucu zarar gören veya mağduriyet yaşayan hasta önce Mesleki Sorumluluk Kurulu’na başvuracak, kurulun mağduriyet yaşandığına dair hasta lehine karar vermesi halinde ise hasta, doktora karşı dava açabilecektir.