Allah ilk önce Hazreti Muhammed’in nurunu, bu nurdan da diğer varlıkları yaratmıştır. Bu görüşle ilgili olarak destekleyici gerçek “Allah’ın ilk yarattığı kalemdir.”

Gizli bir hazine olan Cenâb-ı Hak bilinmeyi murat etmiş ve ilk defa taayyûn-i hubbî şeklinde, yani Peygamber’in nuru ve sevgisi olarak tecelli etmiş, ardında diğer varlıkların hepsini bu nurdan yaratmıştır. 

Onun âlemlere rahmet rahmet oluşunun anlamı budur. Buna göre evrenin var oluş sebebi Allah’ın Hazreti Muhammed’e duyduğu sevgidir. Süleyman Çelebi: “Gel habîbim sana âşık olmuşam. Cümle halkı sana bende kılmışam. Ben sana âşık olunca ey şerif. Senin olmaz mı dü âlem ey latîf.”  Benzeri beyitlerde bu muhabbeti aşk olarak niteler. Ayrıca diğer peygamberlerden daha çık ve olmayan mucize ile donatmıştır.

Hazreti Muhammed’in çok mucizesi görülmüştür. Bazılarını bildirelim. Muhammed hak Peygamber olduğunu bildiren şahitler pek çoktur. Ümmetinin evliyasında hâsıl olan kerametler, hep Onun mucizeleridir; çünkü kerametler, Ona tâbi olanlarda, Onun izinde gidenlerde hâsıl olmaktadır.

Muhammed Aleyhisselam’ın mucizelerinin en büyüğü Kur’an-ı kerim’dir En büyük mucizelerinden biri de, Miracmucizesidir

Meşhur mucizelerinin en büyüklerinden biri de, Ay’ı ikiye ayırmasıdır. Bu mucize, başka hiçbir Peygambere nasip olmamıştır. Muhammed aleyhisselam elli iki yaşında iken, Mekke’de Kureyş kâfirlerinin elebaşıları yanına gelip, (Peygamber isen Ay’ı ikiye ayır) dediler. Muhammed aleyhisselam, herkesin ve hele tanıdıklarının, akrabasının iman etmelerini çok istiyordu. Mübarek ellerini kaldırıp dua etti. Allahü teâlâ, kabul edip, Ay’ı ikiye böldü. Yarısı bir dağın, diğer yarısı başka dağın üzerinde göründü. Kâfirler,Muhammed bize sihir yaptı dediler. İman etmediler.

Bu mucize ile ilgili âyet-i kerimenin meali şöyle:Kıyamet yaklaştı, Ay yarıldı. Onlar (müşrikler) bir mucize görünce hemen yüz çevirirler ve "Eskiden beri devam ede gelen bir sihir derler. (Kamer 1,2)

Medine’de, minberde hutbe okurken, bir kimse, ya Resulallah! Susuzluktan çocuklarımız, hayvanlarımız, tarlalarımız helak oluyor. İmdadımıza yetiş dedi. Ellerini kaldırıp, dua eyledi. Gökte hiç bulut yokken, mübarek ellerini yüzüne sürmeden, bulutlar toplandı. Hemen yağmur başladı. Birkaç gün devam etti. Yine minberde okurken, o kimse, ya Resulallah! Yağmurdan helak olacağız deyince, Resul aleyhisselam, tebessüm etti ve (Ya Rabbi! Rahmetini başka kullarına da ihsan eyle!) buyurdu. Bulutlar açılıp, güneş göründü.

Acem padişahı Kisranın ve Rum padişahı Kayserin memleketlerinin Müslümanların eline geçeceğini ve hazinelerinin Allah yolunda dağıtılacağını müjdeledi.

Ümmetinden çok kimsenin denizden gazaya gideceklerini ve sahabeden olan Ümmi Hiram’ın o gazada bulunacağını haber verdi. Hazret-i Osman halife iken Müslümanlar, gemiler ile Kıbrıs adasına gidip harp ettiler. Bu hanım da beraber idi. Orada şehit oldu.

Eshabından çok kimseye hayır dualar etmiş, hepsi kabul olunarak faydalarını görmüşlerdir. Hazret-i Ali buyuruyor ki:

Resulullah beni Yemen’e kadı (Hâkim) olarak göndermek istedi. Ya Resulallah! Ben kadılık yapmasını bilmiyorum dedim. Mübarek elini göğsüme koyup, (Ya Rabbi! Bunun kalbine doğru şeyleri bildir. Hep doğru söylemek nasip eyle!) buyurdu. Bundan sonra bana gelen şikâyetçilerden doğru olanı hemen anlar, hak üzere hükmederdim.

Acem padişahı Hüsrev Pervize iman etmesi için mektup gönderdi. Alçak Hüsrev, mektubu parçaladı ve getiren elçiyi şehit eyledi. Peygamber efendimiz bunu işitince, çok üzüldü ve (Ya Rabbi! Onun mülkünü parçala!) buyurdu. Resulullah hayatta iken Hüsrevi oğlu Şireveyh hançerle parçaladı. Hazret-i Ömer halife iken, acem memleketinin tamamını Müslümanlar feth edip, Hüsrev’in nesli de, mülkü de kalmadı.

Hicretin yedinci senesinde Resulullah efendimiz, Habeş padişahı Necaşi’ye ve Rum imparatoru Herakliyus’a ve Acem padişahı Husrev’e ve Bizansın Mısır’daki valisi Mukavkas’eve Şam’daki valisi Haris’e ve Umman Sultanı Semame’ye mektuplar göndererek, hepsini imana davet etti. Mektupları götüren elçiler, gittikleri yerin dillerini bilmiyorlardı. Ertesi sabah, o dilleri söylemeye başladılar.

Sonuç: Mucizeler gösteriyor ki; şeksiz şüphesiz; Hazreti Muhammed son peygamberdir.