Hayat enerjisinde; sadece yedikleriniz, içtiklerinizde gizli olmadığının farkına varmamızı. Sağlığın ‘bedensel ve ruhsal tam bir iyilik hali’ olduğunu, fiziksel metabolik süreçlere takılıp kalmamayı öneriyor. 

Yorgunluk, durgunluk, bitkinlik, halsizlik ve isteksizliğin, uyku bölünmeleri, çarpıntılar yürek sıkışmalarının, sırt-bel-boyun- göğüs ağrılarının, kaşıntı ve egzamanın kaynağı ruhsal sigortanın atmasında yatıyor. Saydığımız bu ve benzeri sorunlar, çoğu kez bedenden kaynaklanmıyor. Biraz korku, endişe, üzüntü veya güvensizlik dengeyi bozuyor. 

Beynimize ne ekersek onu biçeriz. Faydalı, faydasız veya iyi, kötü diye ayırmadan, her an ürettiğiniz düşüncelerinizi, hareketlerinizi, konuşmalarınızı sinyal halinde depolayan bilinçaltınız, gerçek dediğiniz yaşamınızın oluşmasıyla doğrudan etkilidir. 

Bu sistemin çalışması kullandığınız bilgisayar sistemine benzer: Ne verirseniz, o doğrultuda bilgiler alırsınız. Hiç düşündünüz mü, düşüncenin maddesi nedir? Neden yapılmıştır? Bence düşünce bir mıknatıstır. Ne düşünürsen ve neye inanırsan yaşamına o giriyor. Korktuğumuz şeyleri de kendimize çekiyoruz, sevdiğimiz ve arzu ettiklerimizi de. 

Bilinçaltınızın olaylara iyi veya kötü gibi anlamlar vermez, ne verirseniz depolayarak, gerekli olayları ve kişileri hayatınıza çeker ve olayların bu doğrultuda gerçekleşmesini sağlar. Sürekli param yok diye düşünürseniz, asla paranız olamaz. Hedeflerinize ulaşamayacağınızı düşünürseniz, asla ulaşamazsınız, şanssız olduğunuzu düşünürseniz, asla şansınız olmaz, şişman olduğunuzu düşünürseniz asla zayıflayamazsınız. Sistem bu kadar basit çalışır.

Doğduğumuz anda bize bir takım bilgiler yüklenmeye başlanır. Beyin tıpkı bir bilgisayar ağı gibi, nasıl ki bir bilgisayara belirli programları yüklemezseniz verim alamazsanız insan beyni de öyledir. Doğduğumuz anda adı anne yada baba olan sevdiklerimiz bize program yüklemeye başlarlar:

Cereyanda kalırsan hasta olursun. Ve ne yaparsan yap farkında ol ya da olma cereyanda kalacak olursan mutlaka önce hasta olur sonra evet ben geçen açık cam önünde oturmuştum diye bir sebebe bağlarsın. Beyin asla uyumaz. O hep bilgi kaydeder. Farkında ol ya da farkında olma bilinçaltında bize ait olmayan, işimize yaramayan sürüyle bilgi var. Ancak bunların farkına vardığında şartlanmalardan kurtulabilirsin.