Saygıdeğer Önce Vatan Gazetesi okurlarım, yaz mevsiminin ilk ayı haziran ayının ortasına gelmemize rağmen, ülkemizi seller götürmekte ve hor kullandığımız , kendisini hiçbir zaman önemsemediğimiz doğa, böylelikle bizlerden intikamını almaktadır. Ancak, bu kez de yaz mevsimi gereği, güneş kendini gösterecek, bizleri terletme (!) ile ilgili görevini de yerine getirmiş olacaktır. Her şeyin fazlası zarar oluşturacağı gibi, güneş te bizleri fazlasıyla üzebilir.
Evet, güneş yaşamın kaynağı olarak bilinmektedir.. Güneşten mahrum bir evren asla düşünülemez. Onsuz yapamayız, Ancak bazı durumlarda şöyle ki özellikle yaz aylarında Güneş ile pek samimi olmaya gelmez. Biliyoruz ki yaymış olduğu ultraviyole ışınları, dikkatli olmazsak ve bilinçli davranmazsak cilt kanserlerine, beyin kanamalarına hatta bizi ölüme bile sürükleyebilmektedir.
Önümüzdeki günlerde aşırı sıcak yaz günlerinde karşılaşabileceğimiz, yüksek derece ısı ve nem nedeniyle vücut ısısının ayarlanamaması sonucu ortaya çıkan duruma sıcak çarpması olarak bilinen bir durumla karşılaşabilirler. Kişiler güneş altında uzun süre kalırlarsa beynin alt bölümünde yer almış olan ( Regülasyon )i ısı düzenleme merkezi bozulur ve vücut ısısı hızla artmaya başlar.. Bu nun sonucu olarak da beyin hücrelerinde tahribat oluşmaktadır. Beyin ödemi veya kanamaları da görülebilir. Isı düzenleme merkezi (Hİipotalamus ve Homeostasis) işlevini yerine getiremez ve vücut ısısını kontrol edemez hale gelir. Vücudumuzun ayrıca ısı kaybına yönelik daha bir çok mekanizması da bulunmaktadır.( Ter bezleri ile terleme yolu ile ısı kaybı, kan damarları yolu, v.s gibi ) Ancak tün bu koruyucu mekanizmalara rağmen, vücut ısımız 37 derecenin üzerine çıkabilmekte ve hayati tehlike oluşturmaktadır. Bilindiği gibi, güneş çarpması ve sıcaklık çarpmasının semptomları hemen hemen aynı olup, sadece sıcaklık çarpmasında, güneş olmadan olayın gerçekleşmesidir. Peki nedir bu sıcak çarpması, ne gibi belirtilerle bizi üzmektedir? Kısaca şöyle özetleyebiliriz:
• Adalerde (kaslarda) Kontraksiyonların yani krampların şekillenmesi
• Güçsüzlük, bitkinlik, yorgunluk hali
• Baş dönmesi,
• Davranış bozukluğu, sinirlilik,
• Dernin kuru ve sıcak olması.
• Aşırı terleme (daha sonra azalmaktadır),
• Mide krampları, kusma, bulantı,
• Bilinç kaybı, hayal görme,
• Hızlı nabız ve Aritmi dir. (kalp atımında düzensizlik.)
Sıcak Çarpmasında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
• Hasta derhal serin ve havadar bir yere alınmaya çalışılır.
• Elbiseler çıkarılır, vücut serinletilmeye çalışılır.
• Sırtüstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir.Ancak kusma ihtimali varsa yüzü koyun veya yan yatırılır. (kusma içeriğini yutmaması için.)
• Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa su ve tuz kaybını gidermek için veya soda içirelebilinir.
• Hastanın şiddetli bulantı - kusması ve bilincinde bozulma varsa en yakın sağlık kurumuna götürülmesi gerekmektedir.
Sıcak çarpmasında hangi insanlar risk grubu oluşturmaktadır?
Bazı kişiler, metabolizması daha hassas olduğu ve bazı hastalıklara sahip oldukları için, sıcaktan da diğer kişilere göre daha çok etkilenirler. Bu kişileri şöyle sıralamak mümkündür:
Kalp hastaları , Tansiyon ( hiper veya hipo ) hastaları, Diyabet ( şeker ) hastaları, Kanser hastaları, Normal kilosunun çok altında ve çok üzerinde olanlar, Psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlığı olanlar, Böbrek hastaları, Yaşlı kişiler ve Küçük çocuklar, Hamileler ve lohusalar. Bilinçsiz diyet uygulamakta olan kişiler. Yeterli miktarda su tüketmeyenler. ( Yaklaşık 2.5 litre ) İklim olarak sıcağa alışkın olmayan kişiler, Alkol ve diğer zararlı madde kullanan kişiler.
Sıcak Çarpmasından Korunmak İçin neler yapmalı, ne gibi önlemler almalıyız?
• Özellikle şapka, güneş gözlüğü ( ultraviyole ışınlara UVA ve UVB ye duyarlı ,% 100 koruyucu olmalı )ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar ( güneş yağının faktörünün yüksek ve Sağlık Bakanlığından onaylı olması gerekir. Güneş solüsyonu v.s ) kullanılmalıdır.
• Mevsim şartlarına uygun, terletmeyen, açık renkli ve hafif giysiler tercih edilmelidir.
• Bol miktarda sıvı tüketilmeli ve sık olarak serin duş alınmalıdır
• Dengeli beslenmeli, ve ağır besin kaynaklarından mümkünse uzak durulmalıdır.
• Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır.
• Direk güneş ışığında kalınmamalıdır.( 11 00-15 oo arası )
• Mekanlar düzenli aralıklarla havalandırılmalıdır.
Tüm arz etmeye çalıştığım bilimsel verilerin ışığı altında hepimizi daha dikkatli olmaya davet ediyor, küçük ihmallerin büyük sakıncalar doğurabileceği düşüncesi ile, sağlıklı günler diliyorum.