RÖPORTAJ: Habib BABAR

Altın sarısı saçları, fettan bakışlarıyla Azerbaycan sinemasına damga vurdu. Rol aldığı filmleriyle gönüllerde taht kurdu Gulnar İbrahimli… Öğretmen anne ve babanın çocuğu olan güzel oyuncu önce üniversite eğitimini tamamladı, sonra da çocukluk hayali oyunculuk için kameralar karşısına geçti… Filmlerde göstermiş olduğu muhteşem performansıyla yapımcıların dikkatini üzerine çekmeyi başaran İbrahimli, teklif üzerine teklifler almaya başladı. Kısa sürede büyük çıkış yakalayan Azerbaycanlı oyuncu nun tek hedefi oyunculuk kariyerine Türkiye’de devam etmek… Tam bir Türkiye aşığı olan İbrahimli, ’Önümüzdeki aylarda İstanbul’a yerleşeceğim. En büyük isteğim Türk dizi ve reklam filmlerinde oynamak’ diyor. Gulnar İbrahimli ile dününü, bugününü ve hedeflerini konuştuk. Haydi buyurun bu keyifli sohbetimize…

OYUNCULUĞA NE ZAMAN VE NASIL BAŞLADINIZ?

Oyunculuk benim çocukluk aşkımdı… Çocukken ekranlarda olmayı o kadar çok istiyordum ki anlatamam. Ancak ailem bu isteğime pek sıcak bakmıyordu. Bu isteğimi üniversite eğitimimden sonra gerçekleştirebileceğimi söylüyorlardı. Ailem benim için çok önemli… Onların dediğini yaptım. İlk,orta ve lise eğitimimi tamamladıktan sonra  Bakü’de Baki Qizlar Üniversitesi İngiliz Dili Fakültesi’nden mezun oldum.

PEKİ SONRA NELER YAPTINIZ?

Biraz önce de belirttiğim gibi çocukluktan gelen kamera önü hevesim vardı. Azerbaycan’ın en çok izlenen kanallarından biri olan ATV’de bir yıl boyunca stajer olarak görev yaptım. Kamera ve reji hakkında güzel bilgiler elde ettim. Bir nevi oyunculuğa hazırlığım başlıyordu. Hiç zaman kaybetmeden bir yapım firmasıyla sinema filmi için anlaştık ve kamera karşısına geçtim. Oyunculuğum çok beğenildi. Sinema filminin ardından teklif üzerine teklifler aldım. Birçok dizi ve sinema filminde rol aldım. Yurt dışında önemli giyim firmalarının katalog çekimleri için objektif karşısına geçtim.

OYUNCULUKLA BİRLİKTE ÇOCUKLARA DA EĞİTMENLİK YAPIYOR SUNUZ BU SİZİN İÇİN ZOR OLMUYOR MU?

Ben çalışmayı çok seven biriyim. Setten şuan yaptığım iş arasında adeta mekik dokuyorum. İşten sete, setten işe koşturmak beni inanılmaz mutlu ediyor. 2012 yılında Azerbaycan Milli Hali Müzesi’nde çalışmaya başladım. Müzenin çocuk şubesi bulunuyor. Bu şubede çocuklara eğitim veriyorum.

AFRİKA’DAN BİR SES: HALUK İLHAN AFRİKA’DAN BİR SES: HALUK İLHAN

BASKETBOLDA ÇOK BAŞARILIYDIM

BASKETBOLDA DA BÜYÜK BAŞARILAR ELDE ETMİŞİNİZ, HALA DEVAM EDİYOR MUSUNUZ SPORA?

Evet Habib bey… Üniversitede öğrenciyken okulun basketbol takımında oynuyordum. Çok önemli müsabakalara katıldık. Ve her müsabakada da büyük başarılara imza attık. Arkadaşlarım spora devam etmem için çok baskı yaptı. Ancak en büyük hayalim oyunculuk olduğu için en iyi yerde basketbolu bıraktım.

MURAT AVCI’YLA TANIŞMAM HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ

TÜRKİYE’YE YERLEŞMEYE NASIL KARAR VERDİNİZ?

Bir eşofman firmasının katalog çekimleri için Ankara’ya gitmiştim. Orada yapımcı ve aynı zamanda gazeteci yazar Murat Avcı ile tesadüfen tanıştık. Ona oyunculuk ve modellik kariyerimi Türkiye’de sürdürmek istediğimi söyledim. Onun vasıtasıyla kısa süre içinde büyük bağlantılar sağlandı. Bir reklam filmi ve iç giyim firmasının katalog çekimleri teklifi aldım. İnşallah bu tekliflerin devamı gelir. Ben tam bir Türkiye ve İstanbul aşığıyım. İstanbul’un tarihi güzellikleri beni büyülüyor adeta. İkinci vatanım Türkiye’de yaşamaktan inanılmaz mutluluk duyacağıma inanıyorum.

BENDEN AŞIK BİR YOL ARKADAŞI OLUR

ROMANTİK İLİŞKİLERDE NASIL BİRİSİNİZ? ROMANTİK BİR AŞIK MI, YOKSA İYİ BİR YOL ARKADAŞI MI?

Ben romantik bir aşığım diye hatırlıyorum ama baya bir zaman oldu romantik bir ilişki yaşamayalı. Yaş ve zaman ilerledikçe insanın ilişki anlayışı da değişiyor, daha seçici oluyorsunuz. Bu bazen umutsuzluğa da sürükleyebilir insanı ama unutmayalım ki yaptığımız her seçimi kendimiz için yapıyoruz aslında. Kendi iyiliğimiz, kendi refahımız için. Mümkünse iyi bir yol arkadaşlığıyla harmanlanmış ama romantizmi ve heyecanı da kaybetmeyen bir ilişkide olmak niyetim. Benden aşık bir yol arkadaşı olur.

TANIŞTIĞIM KİŞİYİ ORTALAMA BİR POZİTİF DEĞERDEN BAŞLATIYORUM

YENİ BİRİYLE TANIŞTIĞINIZDA YANİ İLK BAKIŞTA, O KİŞİNİN NASIL BİRİ OLDUĞUNA HANGİ KRİTERLERE GÖRE KARAR VERİRSİNİZ? O KİŞİ SİZİN NAZARINIZDA SIFIRDAN PUAN MI TOPLAMALI, YOKSA OTOMATİK YÜKLENEN KREDİSİNİ Mİ TÜKETİR?

Aslında insanları sıfırdan başlatmak gerektiğini söyleyenler artık daha fazla ama ben o kadar da umutsuz olamıyorum. Herkes, her an her şeyi yapabilir ve her an her şey olabilir algısını unutmadan tanıştığım kişiyi ortalama bir pozitif değerden başlatıyorum sanırım. Bence bir insanı tanımanın en güzel yolu, kendinden nasıl ve ne kadar bahsettiğine bakmak. Başlangıçta kendiyle ilgili küçük doneler iyidir ama o sohbet bir otobiyografiye, ‘bak ben şöyle iyiyim, böyle hoşum’ gibi bir kendine övgüye dönüşüyorsa sıkıntı… Tabii özgüven bambaşka bir şey. Özgüveni yerinde olan insanlarla sohbet etmek bana göre hem ilham verici hem de çok çekici. Her şeyin bir dengesi var burada da olduğu gibi. Olgunluğu genelde yaşlılık, oturaklılık gibi algılıyoruz ama dengeyi sağlayabilmekten başka bir şey değil bana kalırsa.

HAYAL ETTİĞİNİZ YERDE MİSİNİZ?

Klişe cevap vermek istemem fakat küçüklüğümden beridir yapmak istediğim mesleği yapıyorum. Evet, o küçük kızın geceleri gözlerini kapatıp hayal ettiği yerde değilim hâlâ; ancak onunla çok yol kat ettik ve o küçük kıza verdiğim sözü tutmak için daha çok yol kat edeceğim.  Bundan dolayı çalıştığım sektörde alınması gereken en prestijli ödülleri tek tek hak ederek kazanmak istiyorum.

Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ediyorum 

Bana böyle bir imkanı sağladığınız için ben size teşekkür ederim Habib bey…