İnsanlar görünüşleriyle karşısındakini yanıltırlar çoğu zaman. Yani bir kişinin karakterini sadece görüntüsünden çözmek oldukça zordur. Elbette ki bazen ilk tanışma ve karşılaşmada edinilen izlenimler, insanların nasıl bir yaşam tarzını benimsedikleri hakkında kafalarda bir şekil oluşmasına neden olur.Ancak bu her zaman doğru değildir ve kesin bir kanıyı da ifade etmezler. Önyargılı davranmak herşeyden önce insanlar arasındaki iletişimin hiç başlamamasına sebep olur ki bu da anlaşmamızı sağlayan en önemli yollardan biri olan konuşmanın önüne geçer. “Görüntü” bize sadece yüzeysel olanın bilgisini verir. Hâlbuki hem olayların hem de kişilerin aslına inerek ön yargı ve tutumlardan arınmak gerekir. Yaşadığımız bazı olayların aslında hiç de öyle olmadığını yıllar geçtikten sonra anladığımız olmuştur. Ya da bir insanı kendi gördüklerimiz çerçevesinde değerlendirdikten sonra pişmanlık hissettiğimiz anlar vardır. Hayal kırıklıklarının önüne geçmek için çevremizde olup bitenleri olabildiğince önyargısız izlemek durumundayız. Yoksa hayatta kalmak için ihtiyacımız olan güven duysundan yoksun kalabiliriz. Görüntüler bizi yanıltmaya, yalnızlaştırmaya çalışırlar. Oysa karşımızdakine kendini anlatma şansını verirsek veyahut durumlar hakkında geniş çaplı bir araştırma yapmaya çalışırsak yılların önümüzden geçip gitmesine izin vermemiş oluruz. Oysaki bazen yukarıda anlattıklarımızın tam tersiyle de karşılaşırız hayatta. Öyle görüntüler vardır ki görmemekte ısrar ederiz. Bu ısrar etmenin de anlamı yoktur aslında. Görüntünün doğru olduğunu bildiğimiz halde her şeyi görmek istediğimiz gibi kabullenmişisizdir. Ve görmediğimiz için de hayat boşuna akmıştır önümüzden. İşte bu paradoks insan hayatının tamamını işgal eder. Bazı anlarda görüntüye aldanmamak gerektiğini bazen de her şeyin bu kadar açıklıkla karşımızda bulunduğu halde neden görmemekte ısrar ettiğimizi düşünürüz. Hangisinin doğru olduğunu anlamak için zamana ihtiyaç vardır. Yani her iki durumda da elden akıp giden zaman olacaktır. İnsan yaşam boyunca hep aynı ikilemde kalır böylece. Ön yargısız davranıp görüntüye aldanmamak mı? Yoksa her şey gözle görülür bir biçimde bulunduğu halde görmemekte ısrar etmek mi? Hangisi? [email protected]