Su kaynakları tabiî ki çok önemlidir. Ancak ne kadar önemlidir?! Golan tepeleri Şam güneyi, Ürdün batısı, Batı Şeria’nın hayat damarıdır. Ancak bu önemden daha önemlisi, buranın stratejik değeridir. Aşağıdaki haritaya bakıldığında:

Golan bölgesinin Lübnan Güneyini ve Amman dahil Batı Ürdün’ü İç hat durumuna sokmaktadır. Şam’a 70 Km, Amman’a 60 Km, Beyrut’a 100 Km mesafesiyle ileride yapılacak harekât için üs bölgesi teşkil etmektedir. Golan Suriye ve Irak içlerine kadar yapılacak derinlemesine harekât için ileri karakol vazifesi görmektedir. Bölgenin en hâkim zirvesidir. Suriye ve Ürdün toprakları ayakaltında kalmaktadır. Golan, Şam, Amman gibi büyük şehirlere çatmadan Arap topraklarında derinlemesine ilerlemeye imkân tanımaktadır.

Her ne kadar İsrail yetkilileri Golan’ın su kaynaklarına ihtiyaçları olduğunu bu toprakları bırakamayacaklarını söylüyorlarsa da bu ifadeler gerçekleri yansıtmamaktadır.

Günümüz teknolojisinde grafenden yapılmış süzgeçler üzerinden deniz suyu arıtmak hem çok kolay hale gelmiş, hem de maliyet nerede ise sıfıra yaklaşmıştır. İsrail’in suya ihtiyaç duyduğu gerekçesi retoriktir. Aldatmacadır. Yani Golan bölgesi stratejik açıdan atlama taşı olması Arap topraklarının derinlemesine işgal edilmesine imkân sağlaması dolayısıyla vazgeçilemeyecek değerdedir. Trump’un bu toprakların İsrail tarafından işgal ve ilhakını meşrulaştırmak için yaptığı tapu devir teslim töreni; İsrail saldırganlığı ve yayılmacılığına cesaret verdiği, dünya barışını tehdit ettiği için son derece tehlikeli bir eylem olmuştur. Bu güne kadar İsrail’in Ortadoğu’daki bütün pis işlerini ABD yaptı. Hiçbir zaman İsrail ön planda görülmedi. Golan’ın İsrail’e tesliminin meşrulaştırılması bundan sonra İsrail’in ABD’den izin almadan kafasına göre işler yapmasının yolunu açacaktır.  İstediği an bahaneler yaratarak, kışkırtmalar (provokasyonlar) yaparak Arap topraklarını işgale başlayacaktır. Çünkü Golan, Trans Ürdün ve Mezopotamya’ya girişin kapısı,  Suriye içlerine ilerlemenin harekât üssü ve Ortadoğu’nun kalbidir.