Arada bir de olsa popülerliği ile hep ön planda yer alan futbol, basketbol, voleybol vb. gibi branşlardan sıyrılıp, farklı kulvarlara girmek büyük keyif veriyor insana.

İşte bu nedenle, geçtiğimiz hafta sonu, İstanbul Beykoz’da Dila Atlı Spor Kulübü Tesislerinde gerçekleşen, Equifun-Pony Türkiye Kupası Engel A. Şampiyonasını takip ettim.

Pony, bildiğimiz Arap ve İngiliz taylarından boyut anlamında farklı, omuz yüksekliği, yerden 1.5 metreye kadar olan bu güçlü, dayanıklı ve bir o kadar da sevimli bir at ırkı.

Çeşitli yaşlardaki binicilerin, heyecanlı ve zevkli mücadelesi gerçekten görülmeye değerdi. Türkiye Binicilik Federasyonu yönetiminde ve İstanbul Binicilik Kulübü'nün organizasyonunu üstlendiği Türkiye Kupası Equifun-Pony Engel A. Şampiyonası, soğuk havaya karşın insanın içini ısıtan görüntülere sahne oldu.

Başarılı olan sporcuların sevinçlerini atlarıyla paylaşıp onları, arkadaşı, yakını ya da ailesinden biri gibi öpücüklere boğduğuna, hayvan hissiyatının derinliğinden kaynaklanıyor olsa gerek, atın da buğulu gözlerle binicisine bakışlarına tanıklık ettim.

Bu detayları kelimelerle anlatmak gerçekten çok zor. Anlayabilmek için bunları doğrudan görmek ve o anları bizzat yaşamak gerek… 

Bu arada, yarışmalar sırasında, Dila Atlı Spor Kulübü Başkanı Korhan Kıraç’la da binicilik sporu adına birkaç cümle konuşma fırsatı buldum.

Sağlıklı ve gelişimini normal bir biçimde sürdüren hemen herkes için hayvan sevgisinin önemine vurgu yapan Kıraç, bu spora koşulsuz ve koşutsuz gönül vermiş bir isim.

Başarılı organizasyonun hatasız tamamlanması için, özverili bir ekiple, sporculardan hakemlere, teknik kadrodan sporcu ailelerine kadar herkes ve her detayla birebir ilgilenen Kıraç, binicilik sporunun millet olarak damarlarımızdan akan kandan geldiğini söyledi. Biniciliğin sportif özelliklerinin dışında insan ruhunun da doyuma ulaşmasına neden olduğunu, bu nedenle ailelerin çocuklarını biniciliğe yönlendirmesinde büyük yarar olduğunun da altını çizdi.

Gözüm sporcu ve atlarda, kulağım sevgili Korhan başkanın söylediklerinde yaklaşık 4 – 5 saat kadar süren yarışmalarda, ne kararan hava, ne de mevsim normalleri doğrultusunda üşüyen bedenim, aldığım keyfin ve minik biniciler ile atlarından aldığım keyfin önüne geçmeyi başaramadı. Günün sonunda, “Bir başka binicilik yarışmasında, yine görüşmek üzere” diyerek, başkan Korhan Kıraç’a veda edip, ortamdan ayrıldım.

Hoşçakalın…