Onu ilk olarak bir döneme damga vuran ‘1999 yılında Haluk Bilginer, Yıldız Asyalı, Nesrin İşçi, Savaş Ay gibi birçok oyuncunun rol aldığı ‘Eyvah Babam’ isimli TV dizisiyle tanıdık… Henüz 13 yaşındayken Rusya’da bir tekstil firmasının katalog çekimleri için objektif karşısına geçen Eva Maya, Fransa’da giyim firmalarının vazgeçilmez isimleri arasına girdi… Güzel mankenin Türkiye macerası ise akraba ziyaretiyle başladı. İstanbul’da yaşayan halasını ziyarete gelen Maya, kendisine gelen dizi teklifini hiç düşünmeden kabul etti. ‘Eyvah Babam’ isimli dizideki başarılı oyunculuğuyla dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Eva Maya, ardı ardına gelen podyum ve film teklifleriyle Türkiye’de şöhreti yakaladı. Aynı yıl Türk vatandaşı olan ve İslamiyet’i seçen Maya, ’İkinci Vatanım’ dediği ülkemizden kopamadı… Ünlü manken ve oyuncuyla dününü bugününü konuştuk. Haydi buyurun bu keyifli sohbetimize…
BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?
Merhaba Habib bey , yaklaşık 12 yıl önce sizinle bir röportaj gerçekleştirmiştik. Yıllar sonra yeniden röportaj yapacağımız için gerçekten mutluyum. Ben 28 Eylül 1979 yılında Macaristan’da dünyaya geldim. Babamın isteği üzerine Moskova Üniversitesi Psikoloji Bölümüne yazıldım ve oradan mezun oldum. 13 yaşından bu yana mankenlik yapıyorum. 1999 yılından beridir Türkiye'de yaşıyorum. Geldiğim yıl hem Türk vatandaşı oldum, hem de İslamiyet’i seçerek Müslüman oldum.
SOKAKTA KEŞFEDİLDİM
PROFESYONEL OLARAK NE ZAMAN MANKENLİĞE BAŞLADINIZ?
Ben daha öğrenciyken sokakta keşfedildim. Henüz 13 yaşındaydım. Bir tekstil firması katalog çekimi yapacakmış. Bu çekim teklifini sokakta aldım. Önce çok şaşırmıştım. Ve aileme danışarak bu teklifi kabul ettim. İyi ki etmişim katalog çok dikkat çekmişti. Giyim firmalarının aranan ismi haline gelmiştim. Hem Üniversite eğitimime devam ediyor, hem de katalog çekimlerine gidiyordum. Üniversite eğitimim bittikten sonra Fransa’da bulunan Elit Ajans’tan teklif aldım ve onlarla çalışmaya başladım. Fransa’da birçok bilinen giyim firmasının kataloglarını süslemeye başladım. Tabii bu arada podyuma da çıkıyordum. Yani Fransa’da şöhreti yakalamıştım.(Gülmeye başlıyor…)
İYİ Kİ TÜRKİYE’YE GELMİŞİM
TÜRKİYE MACERANIZ NASIL BAŞLADI?
Halam İstanbul’da yaşıyordu. Bende sıkça halamı ziyarete geliyordum. 1999 yılında yine halamı ziyaret etmeye gelmiştim İstanbul’a… O dönemler de TV’de izlenme rekorları kıran ‘Eyvah Babam’ dizisi oynuyordu . Bir toplantıda yapımcının dikkatini çekmişim ve dizi teklifi aldım. Heyecandan dizlerim titremişti. Hiç düşünmeden bu teklifi kabul ettim… İyi ki etmişim. Bu dizi hayatımın akışını değiştirdi. Yapımcılar dizideki performansımı çok beğenmişti. Diziyle birlikte podyum ve dizi teklifleri yağmaya başladı. Yani kısa sürede Türkiye’de şöhreti yakaladım. Ben Türkiye’yi gerçekten çok seviyorum. O dönem Türk vatandaşı olmuş ve Müslümanlığı tercih etmiştim.
DAHA SONRA HANGİ DZİLERDE OYNADINIZ?
Avrupa Yakası, Rumuz Amerika, Süper Kurşunsuz, Hanım Ağa, Ayrılsak da Beraberiz gibi birçok dizi ve sinema filminde rol aldım. Haldun Dormen'den müzikal tiyatro eğitimi aldım. Erol Günaydın'ın yazdığı Haldun Dormen'in yönettiği "Yaygara 70" isimli tiyatro oyunda oynadım. Pandemi döneminde tiyatro oyunlarım devam etti.
DÜNYAYI DOLAŞTIM
BİR SÜREDRİ ADETA SIR OLDUNUZ NERELERDEYDİNİZ?
Gülmeye başlıyor… Yok aslında sır olmadım… Sadece Dünya turuna çıktım desem yeridir. Hindistan, Japonya başta olmak üzere birçok ülkeye gidip podyuma çıktım. Gittim ülkelerde de uzun süre kaldım. Tabii İstanbul’a da ara ara gidip geliyordum. Bu seyahat ile birlikte yemek kültürümü de değiştirdim. Yaklaşık 10 yıldır et yemiyorum.
NASIL YANİ BALIK VE TAVUKTA MI YEMİYORSUNUZ?
İlk dönemler et namına hiçbir şey yemiyordum. Şimdi ara da bir balık tüketiyorum. Hayatıma kattığım bu kültürden memnunun…(Kahkaha atmaya başlıyor….)
EVLİLİK NASIL GİDİYOR?
Yaklaşık 2 yıl önce evlendim. Gayet iyi giden bir evliliğim var. Eşim ile çok iyi anlaşıyorum. Mutluyum.
ÇOCUK DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Çocukları çok seviyorum. Ama çocuk istemiyorum. Çocuk yapak yerine çocuk olmak istiyorum.
YENİ ÇALIŞMANIZ VAR M?
Pandemi döneminde hiçbir şey yapamadım. Sadece müzikal tiyatro oyunlarında oynadım. Tiyatro benim vazgeçilmezlerimdendir. Ancak uzun süre uzak kaldığım setleri de çok özledim. Hem de çok. Biraz önce de anlattığım gibi 10 yıl boyunca yurt dışına gidip geliyordum. Oradaki projelerime koşturuyordum. Durum böyle olunca da Türkiye’de ki birçok sinema filmi ve dizi projesi de askıda kalıyordu. Yeni yılla birlikte yeni projelerimi de hayata geçireceğim. En büyük hayallerimden biri seyahat programı yapmak. Bunun için çalışmalarım var. Hem sinema filmleri, hem dizi, hem de podyumlarda bir birinden güzel projelerimle sevenlerime merhaba diyeceğim.
BOŞ ZAMANLARINIZDA NELER YAPIYORSUNUZ?
Boş zamanlarımda bir magazin dergisine podyum dünyasıyla ilgili yazı yazıyorum. Tabii bol bol resim çiziyorum. Benim inanılmaz bir resim sevdam var. Çizdiğim birçok resmim bulunuyor. Aynı zamanda Uzakdoğu sporu yapmaya da bayılıyorum. Bu anlamda derslerde aldım. Tüm kadınların da bu sporları öğrenmesini istiyorum. Tüm kötülüklere karşı kendilerini bu sporlarla savunabilirler.
SERGİ AÇMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Birçok resim çalışmam var. Ancak bir sergi açmak için hala hazır değilim. İleride sergi açabilirim tabi ki.
SETTE YILAN GÖRDÜĞÜMDE ÇIĞLIK ATMAYA BAŞLADIM
HİÇ UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?
O kadar çok anım var ki hangisini anlatsam acaba…(Düşünmeye başlıyor…) Ha size çok komik bir anımı anlatayım. Nilüfer Kurt gibi birçok arkadaşımın rol aldığı ‘Hanım Ağa’ dizisi çekiliyordu. Herkesin sahnesi bitmiş sıra bana gelmişti. Rolüm gereği çığlık atmam gerekiyordu. Ancak bir türlü yapamıyordum. Ne hikmetse gülme krizine girmiştim. Çığlık yerine kahkaha atmaya başlıyordum. Tam bu arada sette bulunan yılanı görünce öyle bir çığlık attım ki yer yerinden oynadı… Herkes dönüp bana baktı. Ve biranda alkış tufanı koptu. O yılan bana rolümü en iyi şekilde yapmamı sağlamıştı.
