Esir şehrin insanları
Hümeyra TURAN
Kemal Tahir; Esir şehrin insanları romanında, Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul’daki sivil aydınların durumunu anlatır. Romanın kahramanı Kamil Bey Abdülhamid’in en zengin vezirlerinden Selim Paşa’nın tek çocuğudur. Genç yaşta büyük bir mirasa konmuş ve hayatının büyük bölümünü yurt dışında geçirmiştir.
1914 Dünya Savaşı yılları süresince yurtdışında yaşayan Kamil Bey geri dönmeye karar verir.
Kendilerini İstanbul’a getiren vapur Çanakkale’de durduğunda limana inen Kamil Bey İstanbul’un içinde bulunduğu acı durumu daha iyi öğrenme fırsatı bulur. Şehir yangın yeri halindedir. Küçük kız çocukları sefaletten kendilerini satmakta ve bulaşıcı hastalıklar giderek yayılmaktadır. Vatanın felaketine dayanamayan subay ve memurların bazıları intihar etmektedir.
16 Mart 1920’de işgal altında olan İstanbul tekrar işgal edilir. İngilizler İstanbul’u ikinci kez işgal ederken Eskişehir ve Afyonkarahisar’daki askerlerini geri çeker. Osmanlı yanlısı olanlar sanki İstanbul’u Kuvayi Milliyeciler işgal etmişler gibi Anadolu’ya ateş püskürmekteydiler. Bazıları içinse son umut Anadolu’dadır. Anadolu hakkında hiç bir fikri olmayan Kamil Bey, vatansever olmanın neyi gerektirdiğine hala karar verememiştir.
Karadayı adlı gazetenin çıkarılmasında çalışmaya başladığında memleketi kavrayan, felakete karşı duranların arasında yer alır. Artık elinde iyi-kötü bir savaş silahı olan bir sorumlu insandır. Gazete ünlü yazar ve şairlerin toplanıp, memleket meseleleri ile ilgili görüştükleri, buluştukları bir yer haline gelmiştir.
Bir gün çok önemli bazı evrakların Karadeniz postası yapan Gülcemal vapuruna teslim edilmesi gerekir. Anadolu’ya yardım etmek için karşısına çıkan fırsatı değerlendirir.
İlk kez bu kadar büyük bir iş yapabileceği için kendini şanslı hisseder. Bir çok zorluktan sonra çok önemli belgelerle dolu kuru üzüm sandığını Tophane rıhtımında, Gülcemal vapurunun kahvecisi Ramiz Efendi’ye verirken suç üstü yakalanır.
Bir paşa oğlu olduğu için kendisine iyi davranılır. Hakkındaki tüm suçlamaları inkar eder, belgeleri bilmediğini söyler. Bildiklerini söylemesi halinde Roma Elçiliği’nde baş katip olması hiç bir yüzleştirmeye ve mahkemeye çıkarılmadan yurt dışına gönderilmesi teklif edilmesine rağmen konuşmaz.
Yorumlar