Amerikalı Korgeneral James Harbord, işgalin ilk aylarını senatoya açıklarken şunları anlatmıştır: “Yunan birlikleri ve onlara silahlı olarak katılan yerel Rumlar, Müslüman nüfusa yönelik olarak, görevlilerin, Osmanlı subaylarının, askerlerinin ve barışçıl halkın ayrım gözetilmeksizin öldürüldüğü genel bir katliam başlattılar.”

Ancak, özellikle Kemal Atatürk’ün ordunun liderliğini üstlenmesinin ardından Türklerin muharebeleri kazanmaya başlamasıyla birlikte, Yunanlar işgal etmiş oldukları topraklardan kademeli olarak çekilmeye başladılar.

1922 yılında, Büyük Güçler planlarını değiştirdiler ve Yunanları Anadolu’da tek başına bıraktılar; artık Yunanlar iyi bir ikmal olanağından yoksundular ve yeterli mühimmatları bile yoktu. Hiçbir zaman kendilerinin olduğunu düşünmedikleri topraklarda savaşıyorlardı; Türkler ise kendi toprakları için savaşıyordu.

Bu durum ve Türklerin yeni kurulan Sovyetler Birliği’nden mühimmat almaya başlaması

büyük bir fark yarattı. Lenin, Atatürk’ün de kendisi gibi devrimci bir lider olduğunu düşünüyordu. Ancak sorun şuydu ki, Yunanlar geldiklere yere geri dönerken hoş ve nazik bir şekilde çekilmiyordu; arkalarında yanmış bir toprak bırakma politikasını benimsemişlerdi. İzmir’e doğru geri çekilirken, köyleri yaktılar, erkekleri öldürdüler, kadınlara ve çocuklara tecavüz edip öldürdüler:

Tarih boyunca Osmanlı'ya en çok sorun çıkaran toplum Yunanlar olmuştur, milliyetçi düşüncelerden önceleri dahi. Osmanlı'ya isyan etmeleri, diğer toplumlarla beraber yaşama konusunda uyumsuz, geçimsizdiler. Bulgar, Makedon ve Arnavutlar başta olmak üzere asayiş problemleri sebebiyle beraber yaşadıkları her yerleşim yerinde şikâyet konusu oldular, bu topluluklar beraber yaşadıkları her noktada Rumlardan şikayetçi oluyorlardı hatta bu yüzden Osmanlı'nın şımarık çocuğu diye ananlar vardı.

Bunlar, Yunanlıların Türklere karşı uyguladığı vahşet ile ilgili raporlardan sadece birkaçıdır. Yunan geçmişte ve günümüzde bunca hain vahşeti uygulamasaydı Türkiye-Yunanistan birliği, konumu itibari ile dünya düzeninde birçok dengeyi değiştirecek bir unsur olurdu.

Tüm bunlara rağmen geçtiğimiz yıllarda Yunanistan’a en fazla harcama yapan Türkler oldu!  Türkiye, Yunanistan’ın 7’nci büyük turizm pazarı ola geldi. Türkiye’den Yunanistan’a giden Türk turist sayısı artarken; Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı ise azalıyor. Turizm cenneti Türkiye’den Yunanistan’a 1 milyon iki yüz bin  turist gittiği belirtiliyor.