Orta halli bir Güney Amerika cumhuriyeti olan Ekvator (nüfusu 15 milyon, GSMH 153 milyar) küresel politikaları etkileyecek tarzda çıkış yaptı. ABD’nin klasik büyük güç “sopasına” aldırmayıp bunu sahibine karşı kullanan Ekvator’un bu çıkışı, bizim basınımızda hak ettiği yeri alamadı. Belki de global dengelerdeki dönüşümün kilometre taşlarından olacak bu gibi gelişmelerin doğru tahlili gelecekle ilgili hesapların da tutmasının vasıtası olacaktır. Unutmayalım, Ekvator’un bugün kazandığı prestijin arkasında mesela Venezuela’dan farklı olarak ABD’nin lider olduğu bilişim gücü de bulunmaktadır. Bu güç ile AB yanında ABD kamuoyunu da arakasına alabilmektedir.
Her şey eski CIA görevlisi Snowden tarafından ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) yürüttüğü gizli telefon ve internet izleme programlarına ait bilgileri basına sızdırması ile patlak verdi. NSA görevlilerinin birçok ülkenin bu arada AB’nin haberleşmelerini izlediği ve arşivlediği, bunun uzun süredir sistematik bir şekilde sürdürüldüğü ortaya çıktı. Diplomatik görevlilerin haberleşme dokunulmazlığının ihlali olarak sıradan bir skandalın ötesinde, ABD’nin müttefikleri ve dostları Soğuk Savaş döneminden kalma “ajanlar savaşı”nın bir başka versiyonuyla karşı karşıya kaldıklarını gördüler. İstihbarat birimlerinin temel görevlerinin diğer ülkelerin askeri, ekonomik, siyasi konularda gelecekle ilgili plan, program ve düşüncelerini tespit olduğu bir vakıadır. Ancak diğer ülkelerle ilgili gizli bilgilerin edinilmesinde geçmişte memurları hatta çaycıyı, müstahdemi elde etmek veya çöplükteki müsveddeleri karıştırmak, yakın geçmişte telefon hatlarına paralel çekmek günümüzde ise bilgisayar haberleşme sistemlerine girmek meşru bir yöntem olarak kabul edilmemektedir. Buna karşın birçok örgütün sırf internet yoluyla hedef bilgisayar ve ağlara ulaşmak için eleman istihdam ettikleri bilinmektedir. Snowden hadisesi ise, aslında bu tür işler açısından vukuundan ziyade şüyuu ile ses getirmiştir.
Teşkilatın gayri meşru yollardan bilgi edinme programını ve edinilen bilgileri sızdıran, dolayısıyla ağır görev suçu işleyen Snowden 1 Temmuz itibariyle Rusya’dadır. Belirtmek gerekir ki Snowden’in suçu “devlet sırları”nı sızdırmaktır. Bunların hangi yollardan edinildiği ayrı bir konu olup ABD bu konuda sessizliğini korumaktadır. Eğer böyle bir sızdırma olmasaydı hiçbir zaman yapılanların illegal olduğu konusu gündeme gelmeyecekti.
Snowden Ekvator’dan sığınma talebine cevap beklerken ABD yönetimi bu fakir Güney Amerika ülkesini ekonomik bakımdan tehdit etti. Snowden’in iltica talebini kabul etmemesini, aksi takdirde ABD ile Ekvator arasındaki ortak ticaret anlaşmasına son vereceği söylendi. Bu şantaja karşılık Ekvator cumhurbaşkanı da cürmünden büyük bir restle cevap verdi: ABD ile ortak ticaret anlaşmasını tek taraflı feshettiğini ilan etti. Sözkonusu anlaşmanın Ekvator bütçesine yıllık katkısı 23 milyon dolar idi. Daha da ileri giderek Ekvator, ABD’de insan hakları eğitimi için 23 milyon dolar ayrıldığı duyurdu. İnsanları usulsüz izleme yanında diğer ülkenin egemenlikten kaynaklanan haklarını ekonomik pazarlık konusu yapan ABD’ye dünya kamuoyu nezdinde adeta bir tokat patlatmış oldu.
Ekvator yönetiminin buna nasıl cüret ettiği sorulması gereken bir husustur. Bu mütevazi ülkenin cumhurbaşkanı illegal faaliyetler yüzünden ABD yönetimini aslında kendi ülkesinde zor durumda bırakmıştır. İnsan hakları ihlali boyutu da bulunan bu faaliyetlere karşı internet nesli acımasızca güç birliği yapabilmekte, buna karşı hiçbir devlet karşı koyamamaktadır. 19. yüzyılda broşür, gazete ve dergi birçok siyasal-toplumsal olayın temelini teşkil etmiştir. 20. yüzyılda bunlara ilaveten telgraf, telefon ve nihayet radyo önemli bir araç haline gelmiştir. Sadece teyp kasetleriyle ihtilaller gerçekleşebilmiştir. Televizyon ve film sektörü de 1960’lardan sonra önemli araçlar olarak kullanılmıştır. Fakat buraya kadar bütün araçlar belirli bir sermaye yahut devlet gücü veya devletin izin verdiği ölçüde işe yarayabilmiştir. Bunlardan farklı olarak internet kapsamındaki her türlü iletişim ve sosyal ağlar, devlet veya büyük sermaye desteği olmadan, denetim engelini kolayca aşabilen bir araç olarak ortaya çıkmıştır. Asgari ücretli aile çocukları dahi mütevazi bilgisayarıyla diğer kullanıcıları etkileyebilmekte, yönlendirebilmekte, onlarla birlikte hareket edebilmektedir. Gecekonduda yaşayan çocukların da fikirleri birkaç saat içinde milyonlara ulaşabilmektedir.
Ekvator Cumhurbaşkanı sözkonusu çıkışıyla Amerikan gençliğini arkasına almıştır. Çünkü bu güruh devletin kendi vatandaşlarını veya başka ülke bilgilerini istediği gibi dinlemesini kabul etmemektedir. Bu konuda ABD’den AB ülkelerine hatta Rusya’ya, Çin’e hemen her gazete veya sitede yığınla yorumlar paylaşılır. Karşılıklı yorumlar/tepkiler üzerine oluşan ortak fikir ve aksiyon devlet sınırı tanımaz. Belirtmem gerekir ki cumhurbaşkanının ABD’ye biraz alaylı tavırla verdiği cevap sanki sosyal paylaşım sitelerinden 20li yaşlarda birinin yorumundan çalınmış gibi geldi bana. Böyle olmasa bile Ekvator cumhurbaşkanı ABD’dekiler dahil gençliğin dilinden ABD’yi köşeye sıkıştırmıştır.
Sosyal paylaşım siteleri ile diğer internet araçlarının, devletlerin veya sermaye gruplarının kontrol veya denetimlerini aştığı gerçeğini görmekte geç kalmamak lazım. Olumsuz durumlarda iletişim araçlarına savaş açmak yerine bunlardan istifade etme yolunu seçmek lazım. Tüfek icat oldu mertlik bozuldu diyerek okla, yayla idare edilemez. Tüfeği mertçe kullanmanın yollarını bulmak lazım.