Herkese selam olsun…
Diziler, sinemalar, tiyatrolar, konserler… Okulların açılmasıyla, birçok sezon hareketlenmeye başladı. Elbette havaların sıcak olmasından sebep, açık hava etkinlikleri hala devam ediyor. Bu aralar, birçok yerden güzel davetler alıyorum. Sizler için gidiyor, havayı kokluyorum… Keşfettiklerimi de paylaşmaya özen gösteriyorum. Bu hafta benden de haberler var. Bilmeyenleriniz için şunu da söylemek isterim. Benim profesyonel mesleğim: ‘Oyunculuk’… Hal böyle olunca gerek tiyatromdan gerek yeni oynadığım sinema filmden haberleri de sizler için derledim.
Bu hafta sayfam birçok keşifle dolu…
Keyifli okumalar…
HAFTANIN KEŞİF FİLMLERİ:
“YILDIZ TOZU”
‘KENDİ YILDIZINA DOKUNABİLİR MİSİN?’
Hangimiz gökyüzüne bakarken bir yıldız kaydığında kendini şanslı hissetmez? ve bir dilek tutmaz, ya da bilindik ama acı dolu bir an için söylenir o cümle “bir yıldız daha kaydı…”
“ Bu kayan yıldızlar nereye gidiyor ki ? ”
İşte tamda bu duyguları bir arada size beyaz perdede yaşatmaya ve hatta bir an durup düşündürmeye geliyor 22 Eylül 2023 de “Yıldız Tozu” Türk edebiyatının duayeni olan Mustafa Kutlu’nun aynı adlı eserinden uyarlanan “Yıldız Tozu” filmi kardeş olmanın en güçlü duygusu olan sevgi ve bağların ne olursa olsun hiçbir zaman kaybolmadığını, kopmadığını ve hep derinlerde bir yerlerde sizi güvende hissettirdiğini 2 küçük kardeş yüreğinden ve gözünden anlatacak. Belki kendinizi size sorgulatacak.
Ailenizle birlikte gönül rahatlığı ile izleyebileceğiniz ‘Yıldız Tozu’ filmi sizi de çocukluğunuza götürecek. 24 Kare Film Yapım ve Sinehane’nin yapımcılığını üstlendiği filmin yönetmen koltuğunda, birçok ilke imza atmış olan ve son zamanlarda dijital bir platformda izlenme rekorları kıran “Son Gün” dizisinin yönetmeni Ahmet SÖNMEZ imzalı “Yıldız Tozu” filmin oyuncularının yalın performanslarıyla da göz dolduracak.
Filmin oyuncu kadrosunda Süleyman Biçen, Berat Çağan, Toprak Can Adıgüzel, Serdar Özer, Devrim Açelya Yılhan, Türkü Turan, Birgül Ulusoy, Egemen Duman, Ahmet Yılmaz ve Mihrimah Cankur yer alıyor.
Aile ilişkilerinin ve kardeşlik bağının vurgulandığı filmin konusu şöyle:
Berrak bir yaz gecesidir. Kenan ve ağabeyi Mustafa, evlerinin damında sırtüstü uzanıp yıldızları seyrederken kendi yıldızlarını seçerler. Günün birinde Almanya'dan dayıları gelir. Mustafa'ya bisiklet getirir. Kenan'ın ağabeyinin de bir bisikleti vardır artık. Bisikletini o kadar seviyordur ki, Kenan'ı bile yaklaştırmaz yanına. Kenan her defasında yalvarır, huysuzluk çıkarır fakat ağabeyi bisikletini paylaşmak istemez. Bir gün dayısıyla damda otururken bir yıldız kayar. Kenan kayan yıldızlara ne olduğunu sorar. Dayısı 'Eğer bir yıldız kaydıysa o yıldızın sahibi ölmüştür.' diye anlatır. Kenan üzülür, kayan bir yıldız görmek istemez. Bir sabah erkenden, delicesine bir gürültüyle kapıları çalınır. Gelen, ağabeyinin yakın arkadaşı Abdurrahman'dır. Kenan'ın bisikletle şarampole yuvarlandığını haber verir. Oysa herkes Kenan'ı evde sanmaktadır. Anne ve babası Kenan'ın yanına koşarken, ağabey bu kaza için kendini sorumlu tutar. Kenan'ın durumu ciddidir. Mustafa şehre götürülen kardeşinden bir haber alıncaya kadar büyük bir duygu yoğunluğu yaşar. Çok sevdiği bisikletini tekrar görmek bile istemez. Evlerinin damında, bu kez Kenan olmadan yıldızları seyreder. Kayan bir yıldız görür. Bu Kenan'ın yıldızıdır. Olanca hızıyla yıldızı tutmak için koşar, koşar.
Yönetmenin nahif bir hikâyeyi, yalın bir dille yorumladığı, oyuncuların ise yumuşacık bir şekilde oynadığı lezzetli bir film olmuş Yıldız Tozu… Ayrıca galadaki misafirperverlikleri için özellikle Meltem Göl’e, değerli hocam Ahmet Sönmez’e ve tüm oyunculara tek tek çok teşekkür ederim. Emeği geçen herkesi kutluyorum.
"KELEBEKLERİN ÇIĞLIĞI”
KELEBEKLERİN ÇIĞLIĞI SİNEMA FİLMİ ÇEKİMLERİ TAMAMLANDI…
Oyuncu kadrosunda bulunmaktan çok keyif aldığım bir setin daha sonuna geldik. Her oyuncu, birçok farklı sette bulunur ve birçok kişiyle tanışır, çalışır. Ama benim için özellikle bu set, unutulmazlar arasına girdi. Herkesin özveriyle çalıştığı, el ele verdiği bu güzel setin mimarı: ‘Cengiz Asiltürk’… Elbette görüntü yönetmenliğini üstlenen sevgili arkadaşım Hakkı Kaplan’ı da es geçmeyeceğim. Kendisiyle 4 projede çalışma imkânı buldum. Bu benim için çok güzel bir onur… İyi ki varsın… Başta sevgili Cengis hocam olmak üzere, emeği geçen tüm değerli arkadaşlarımı tebrik ederim. Başarılarınız daim olsun…
Yapımcılığını Özgür Filmin üstlendiği, yönetmen koltuğunda Cengis Asiltürk’ün oturduğu ‘Kelebeklerin Çığlığı’ filminin çekimleri İstanbul’da tamamlandı. Yardımcı yönetmenliğini Serli Seta Nişanyan ve görüntü yönetmenliğini Hakkı Kaplan’ın yaptığı filmde, yönetmenin yurtiçi ve yurtdışında ses getiren ‘Albatrosun Yolculuğu’ filminde olduğu gibi, hayata tutunamamış insanların hikâyeleri anlatılmakta. Darısı bu filmimizin başına…
Asiltürk, bu şiirsel filmde teoremi kendisine ait “romanesk-sinema” biçimini uygulamakta ve saf aşkların, gölgelenmiş başarıların, isimsiz insanların serüvenlerini farklı bir üslup ve şiirsel görüntülerle kurarak izleyiciye farklı bir dünyanın kapılarını aralamakta.
Dört epizottan oluşan filmin ilk epizodunu, şizofren bir adamın zihninde yarattığı kadını arama serüvenini konu alan; İstanbul’un Kayıp Rüya’sı oluşturmakta. İkinci epizotta ise, on yedi yaşında kırık bir aşk hikâyesi yaşadıktan sonra yetmişli yaşlara kadar evsiz kalan bir adamın acı yaşantısını konu alan; Palikarya’nın hikayesi, üçüncüsünde ise evli bir adamla yaşadığı aşkın sonunda kalbi kaskatı olan bir kadının direnişini konu alan; Öteki Kadınlar’ın hikayesi ve son olarak da gölge yazarların eserlerini kendi adına bastıran bir yazarın ünlü ve servet sahibi olmasının hikâyesini anlatan; İki Gölgeli Kadın epizotları yer almakta. Epizotlardan ikisi, filmin yönetmeni ve senaryo yazarı Cengis Asiltürk’ün Metropolis Hikâyeleri adlı kitabında yer almakta ve bu açıdan Kelebeklerin Çığlığı filminin senaryosu bir edebiyat uyarlaması olarak da değerlendirilmektedir.
Ödüllü bir yazar ve akademisyen olan Asiltürk’ün Kelebeklerin Çığlığı filminin senaryosunu kaleme alırken “özellikle simgeler, karakterler ve film mekânları arasındaki bağ ve epizotların arasında bir yandan üslup bir yandan ise hikâye ilişkisi izleyiciye farklı bir dünya sunmayı hedeflemekte” olduğunu belirtmekte. Bu nedenle bütünleşik bir tek hikâye haline gelen senaryonun alışılmadık bir orijinalliğe sahip olduğunu da eklemek mümkün.
OYUNCULAR
Altan Akışık – Reşat
Eren Sezer – Hayri İrdal
Pınar Alkan – Büşra
Serli Seta Nişanyan – Ülfet Seher ve Burcu
Alper Kafa – Yaşlı Palikarya
Özgür Akdemir – Hüseyin
Çetin Pınarlı – Kangren
Ebru Çömlekçi – Züleyha
Zaim Güvenç – Aziz
Göksel Akdeniz Asiltürk – Barkan
Derya Çalışır-Selma
Kaan Memiş – Genç Palikarya
Duygu Paracıkoğlu – Fahriye Abla
Fatma Sıla Koyuncular – Rüya
Shahzadeh N. İguel – Zeynep
Buket Tuba Güzel – Atike
Hüseyin Alemdar – Şair
Hande Akgün - Siyahlı İmge Kadın
Eylül Asiltürk-Eylül
Ali Tatlı – Cemil
Sevgi Ekici Doud – Anne Gül
Metin Boran – Baba Ali
Figen Genç – Güllü
Serap Durmaz – Elif
HAFTANIN KEŞİF KONSERLERİ:
“AJDA PEKKAN”
SÜPERSTAR HAYRANLARI SOĞUK HAVAYI DİNLEMEDEN, SÜPERSTARIN ENERJİSİNE KENDİLERİNİ KAPTIRDILAR…
Türk Pop müziğin Süperstarı Ajda Pekkan, hız kesmeden yaz turnesine devam ediyor. Kerkisolfej Organizasyonun düzenlediği etkinlikte Ankara Atılım Sahnesi’nde sevenleriyle buluşan Süperstar, kendisini dinlemeye gelen binlerce Ankaralı sevenine unutulmaz bir gece yaşattı. Sevenlerinin karşısına Burcu Sedef imzalı beyaz ve ışıltılı bir elbise ile çıkan Süperstar, muhteşem enerjisiyle soğuk havada konser alanını hınca hınç dolduran müzikseverlerin içini ısıttı. Eşsiz ve benzersiz sahne performansının yanı sıra dansçılarıyla birlikte gece renk katan Ajda Pekkan, yoğun istek üzerine iki kere bis yaparak sevenlerinin kalbine bir kez daha taht kurdu. Sahnede sokakta yaşayan canlarımız için yardım isteyen Pekkan, “Havalar soğuyor sokakta yaşayan can dostlarımıza lütfen sahip çıkalım” dedi. Bu örmek duyurusuyla büyük alkış alan Pekkan, konserini büyük bir coşku ile noktaladı. Öte yandan konserlerine devam edecek olan Süperstar 26 Eylül’de İzmir Kültürpark Açıkhava’da sevenleriyle buluşacak.
"EROL EVGİN”
TÜRK POP MÜZİĞİNİN DUAYENİ EROL EVGİN, GEÇTİĞİMİZ AKŞAM MAXİMUM UNİQ AÇIKHAVA'DA SAHNE ALDI
Beyaz kombin üzerine giydiği yeşil ceketiyle çok şık görünen Evgin, alkışlar eşliğinde sahneye çıktı. Sahnesini açtığı “Söyle Canım” isimli şarkısını önce kadın sonra erkek misafirlerine söyleten sanatçı; "Hanımefendiler her zaman olduğu gibi daha sorumlulukla söylediler” dedi.
Unutulmaz Gece
Sevilen şarkılarıyla izleyenlere romantik bir yaz akşamı yaşatan Evgin'e, bütün şarkılarında sevenleri eşlik ettiler. Anlattığı fıkralar ve anekdotlarla izleyenleri kahkahaya boğan sanatçı, İstanbullulara unutulmaz bir gece yaşattı.
YAKLAŞAN KONSERLER
- 23 Eyl. Bursa Open Air Theatre. Bursa
- 29 Eyl. Çukurova Üni.Açık Hava Tiyatrosu
- 30 Eyl. GAÜN Mâvera KSM – Açıkhava Sahnesi
- 03 Eki. İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu
- 13 Eki. Bursa Açıkhava Tiyatrosu
- 20 Eki. Antalya Açıkhava. Tiyatrosu
- 22 Eki. Alanya Aktüel Açıkhava Tiyatrosu
HAFTANIN KEŞİF ETKİNLİKLERİ:
ZÜYATRO SEZON AÇILIŞINI MANGAL KEYFİYLE KUTLADI!
5 senedir, Züyatro ailesinin bir üyesiyim. Ailesinin diyorum çünkü 5 senedir, birçok oyunda el ele, gönül gönüle sahneye çıktık biz… Kâh güldürdük kâh ağlattık… Aramızdan ebedi aileme göç edenler de oldu: ‘Muhlis Asan.’ Rabbim yattığı yerde incitmesin inşallah. Elbette başka sebeplerden ayrılanlar da… Burası bir aile ocağı. Kimi gider, kimi kalır. Ama elbet hatıralar baki kalır. Herkes birbirine bir şey öğretir bu ailede… Çocuklar büyür, boy atar, yol alır. İşte böyledir aile olmak. Seviyorum sizleri değerli Züyatro ailem.
Sevgili patronumuz Zülfikar Yazgaç’ın davetiyle, sevgili oyuncu arkadaşım (ki şu aralar oyuncu menajerliği de yapıyor) Tuncay Gençkalan’ın bahçesinde toplandık. Sevgili oyuncu arkadaşım (yaptığı enfes mezelerle birlikte) Gülşen Sezek ve kızım Masal Ebru Yavuz ile vardığımızda, Zülfikar abim ve değerli eşi Nedriye Yazgaç nam-ı diğer Nedo’muz salatayı hazırlamış; sahnedaşlarım oyuncu Yaşar Ayvacı, hunharca gülen adam Yaşar Şengül ve Tuncay sofrayı kurmuştu. Mangalın başında, dumanlar eşliğinde, ses ve ışığımızı emanet ettiğimiz ama yazar kimliğiyle de tanınan Murat Donat yerini almıştı. Bu sefer tavuklar ona emanetti. Ki canınızın çekmesini istemem ama ellerine sağlık harika olmuştu Donatcığım. Elbette kadromuz bu kadar değil. Oyun gereği uzatmalı nişanlımı hayat veren, değerli arkadaşım oyuncu Tolga Öz ve değerli eşi Aynur ile yakışıklı oğulları Mustafa Kemal de sonradan bizlere katıldı.
Sevgili sahnedaşımız, kıymetlimiz, Yeşilçam oyuncusu Merih Fırat geçtiğimiz günlerde ayak parmaklarını kırmıştı. Aramızda olamayacak, gelemeyecek diye üzülürken sevgili oyuncu arkadaşım Melek İşlek, yakışıklı oğlu Tümay ve eşi Tamay ile beraber Merih’imizi de kapıp getirmişler. Harika bir sürpriz oldu bizlere. Sevgili Merih’im tez vakitte acil şifalar diliyorum.
Gene de soframız eksikti… Hastalığından sebep, aramızda o gün olamayan değerli abim, manevi babam, Yaşar Şenyüz… Oyunlarımızın fotoğrafları, afişleri ona emanet. Biz de görüntülü arayarak, onu ne kadar sevdiğimizi ve özlediğimizi ifade etmeye çalıştık. Tez vakitte sağlığına kavuşman dileğiyle… Dualarımızı, iyi enerjilerimizi yolluyoruz sana can babam.
Güzel bir motivasyonla, sezona merhaba dedik. Çok da özleşmişiz. Umarım bu sene bolca, ‘perde’ deriz ve bu kadar ayrı düşmeyiz… Emeği geçen tüm arkadaşlarımıza ayrı ayrı çok teşekkür ederim.
İBB ŞEHİR TİYATROLARI SEZONU "BU MEMLEKET BİZİM" İLE AÇTI!
İBB Şehir Tiyatroları sezonu "Bu Memleket Bizim" oyunu ile açtı. Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda izleyiciyle buluşan eserde, 300'ü aşkın oyuncu ile 20 kişilik dans ekibi sahne aldı.
Geçtiğimiz hafta sonu Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda ikinci kez sahnelenen oyun, Cumhuriyetin Kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Nutuk" eseri ve Nazım Hikmet'in "Kuvayi Milliye Destanı" başta olmak üzere Erol Toy, İsmet Küntay, Samim Kocagöz ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun metinlerinden parçalarla birçok yazarın bir cümle ya da bir pasajıyla oluştu.
Araştırma ve dokümantasyon, dramaturji birimi ise Dilek TEKİNTAŞ, Ergün ÖZDEMİR, Gökhan AKTEMUR, Hande ÖREN, Hatice YURTDURU, Hilmi Zafer ŞAHİN, Özge ÖKTEN YILMAZ’dan oluşuyor. Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, Cumhuriyetin 100. yılını kutlama şansına eriştikleri için çok mutlu olduklarını belirterek, "Nice 100 yıllara diyorum. Bir 100 yıl daha, birileri bizim arkamızdan inşallah bunu sürdürür. Bugün sahnede olmak hakikaten çok özel." dedi. İşsever, oyunun hazırlıklarının yaklaşık 6 ay sürdüğüne işaret ederek, şu bilgileri verdi:
"İlk olarak dramaturji bölümü ana taslağını oluşturdu. Tam 107 tane cumhuriyet oyunu okundu ve onların içinden bir kolaj yapıldı. Sonrasında 4 yönetmenimize teslim ettik bu işi. Yönetmenler de kendi içinde ayrı bir çalışma yaptı. Metni daha farklı hale getirip 300 kişinin oynayabileceği çok daha özel bir kolaja çevirdiler. İki evre de çok meşakkatli geçti. Bütün yaz çalıştık bugün için. Bence çok keyifli, bize yakışır güzel bir oyun oldu diye düşünüyorum."
Tek perdelik 90 dakikadan oluşan oyunu Ali Gökmen Altuğ, Aslı Öngören, Yıldırım Fikret Urağ ve Yiğit Sertdemir yönetiyor.
Çiğdem Erken "Bu Memleket Bizim" projesinin müzik direktörlüğünü yaptığı oyunun; Deniz Noyan orkestrasyonunu üstlendi ve özel müzikler besteledi. Burçak Çöllü ise koro düzenlemesini üstlendi.
Değerli hocam, Hakan Elbir'in şefliğinde duyduğumuz bu özel müzikler, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız zaman diliminde, hepimizi 100 yıl önce bu topraklarda yaşanan mücadelenin duygusuna yaklaştırdı.
Dicle Doğan'ın koreografisiyle tarihin tozlu sayfaları hayat buldu. Barış Dinçel'in tasarladığı; Şehir Tiyatrosunun tasarım ekibinin hazırladığı dekorun üzerinde, Nihal Kaplangı'nın tasarladığı; tasarım ekibinin hazırladığı kostümlerle Mustafa Kemal Atatürk ve Millî Mücadele'nin önemli kahramanlarının hikâyeleri yeniden canlandı.
Mustafa Türkoğlu ve Osman Aktan'ın ışık tasarımı geniş bir ekibin gayretiyle sahneyi aydınlattı. Ersin Aşar'ın tasarımıyla ekibinin hazırladığı efektler, Gülay Yiğitcan'ın video ve Emrah Can Yaylı'nın ses tasarımlarıyla, seyirci Cumhuriyetimizin kuruluş anlarına tanıklık etti.
Oyunun gösterimine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Kültür Dairesi Başkanı Tolga Volkan Aslan, Şehir Tiyatroları Müdürü İlyas Ceran, Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, Müdür Yardımcısı Oytun Askeroğlu, Genel Sanat Yönetmeni Yardımcıları Can Başak, Emrah Özertem, Tankut Yıldız'ın yanı sıra Ali Poyrazoğlu, Suna Keskin, Özen Yula, Ayşegül Yalçıner, Haldun Dormen, Hakan Altıner, Hakan Bilgin, Tamer Levent'in de aralarında olduğu birçok sanatçı ve gazeteci katıldı.
Oyunun ardından konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, gösterinin izleyenleri Cumhuriyet'in muhteşem yolculuğunun başlangıç anına götürdüğünü ifade ederek, "Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Bizi hem duygulandıran hem üzen hem de coşkulandıran muhteşem bir yolculuğa çıkarttınız. Elbette bu duyguyu yaşamak, hissetmek ve bunun sorumluluğunu hissetmemiz gerekiyor. Ben bu sorumluluğu, bu yükü taşımaktan çok büyük onur duyan bir Cumhuriyet çocuğuyum" ifadelerini kullandı.
İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever ise kurum olarak Cumhuriyet'in 100'üncü yılını bütün mevcudiyetiyle karşılamak istediklerini dile getirerek, "Hepimiz biliyoruz ki, geçmişlerini geleceklerine iyi anlatamayan toplumlar, uzun süre ayakta kalamazlar. Biz geçmişimizi gençlerimize çok iyi anlatmak zorundayız. Bu oyun emeği geçen genç arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum" dedi.
Oyunun sonunda değerli hocam şef Hakan Elbir’in yönetimindeki orkestra İzmir Marşı’nı çaldı, açık havayı dolduran seyirciler ve sahnedeki herkes hep beraber söyledi. Harika bir andı… Cumhuriyetimizin 100. Yılına yaraşır bu tarz etkinliklerin daha çok olması umuduyla…
LİONLAR ÇEVRE TEMİZLİĞİ FARKINDALIĞI İÇİN İŞ BAŞINDA
Lionlar, Lions 118K Yönetim Çevresi olarak bağlı bulundukları şehirlerde çevre temizliği gerçekleştirdiler.
Lions 118K Genel Yönetmeni Mine Şahin’in de bizzat katıldığı ve bölgede eş zamanlı olan bu hizmet Bursa, Çanakkale, Bandırma, Karadeniz Ereğli ve Eskişehir’de yüksek katılımla gerçekleştirildi.
Lions Uluslararası’nın bu yıl majör hedefi olan Çevre temizliği hız kesmeden tüm dünyada gerçekleştirilmeye devam edecek.
Çevre temizliğine katılan Lions 118K kulüplerinden,
Afyon Zafer Lions Kulübü
Kükürtlü Lions Külübü
Kükürtlü Alpha Leo Kulübü
Karagöz Lions Kulübü
Nilüfer Lions Kulübü
Koza Lions Kulübü
Ata Lions Kulübü
Bandırma Lions Kulübü
Eskişehir Tepebaşı Lions Kulübü
Çanakkale Lions Kulübü
Karadeniz Ereğli Elif Lions Kulübü
Uludağ Lions Kulübü
Yeşil Lions Kulübü üyeleri gerçekleştirdikleri temizlik sonunda topladıkları çöpleri fotoğrafladılar.