Dünyada nesillerin devamı ancak her yeni doğan bebekle devam eder. Bir bebek için anne kadar baba da çok önemlidir fakat işin doğası gereği annenin sorumlulukları daha fazladır. Her şeyden önce dokuz ay gibi bir zaman onu yorulmadan, sıkılmadan, meşakkatle karnında taşır. Göbek bağıyla başlayan bu bağ, doğumdan sonra da devam eder.
İster tarlada çalışsın, ister doktor-hemşire olsun, ister ev hanımı olsun, ister bir şehit anası olsun, ister bir mahkum anası olsun, tüm annelerin (istisnalar hariç) yüreği çocuğunun sevgisiyle atar. Kaç yaşına gelmiş olmanızın, mesleğinizin hiç bir önemi yoktur. Halen sizin üzerine titrer. Sizin iyi olmanız, başarınız, mutluluğunuz onun başarısı ve mutluluğu olur.
Dünya Yaşlılık Derneği "Bizim Dostlar " Korosu; Anneler Gününe Özel T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı 75. Yıl Huzur evi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde Şef Naci Tunçel yönetiminde bir konser düzenledi. Konser öncesi DÜYADER Başkanı Umut Çınar; annelerimizin gününü kutlayarak, onların bu günde yanlarında olmaktan "mutluluk duyuyoruz" dedi.
Konser "dil-şad olacak diye kaç yıl avuttu felek" ile başlayıp Atatürk'ün sevdiği şarkılar ve hareketli parçalarla  coşkuyla devam etti. Gözlerinin içi gülerek dinleyen büyüklerimiz hareketli şarkılarda sahnede hep birlikte oyunlarla üzerlerindeki stresi attılar. Bir huzurevi sakini bana dönerek;"kızım iyi ki geldiniz, önce hüzünlendik, sonra eğlendik. Bak bir kaç gün önce bir yakınımı kaybetmiştim, şimdi burada müzik dinleyerek moral buluyoruz. Hayat işte bu bir taraftan ölüm, diğer taraftan hayat devam ediyor."
En çok da beni duygulandıran bir huzur evi sakininin hikayesi oldu. Bu büyüğümüz gözü gönlü tok, dünya malı dünyada kalır diyenlerden. O bir hemşire-ebe, o malını mülkünü çocuklara, lösemili hastalara bırakan bir gönüllü, o bir şehit anası...Yan yana otururken uzun bir süre acısının, akan geçmişe dönük kanlı gözyaşlarının dinmesini bekliyorum, ellerimi ellerinin arasına alarak. Kalkıncaya kadar ellerimi bırakmıyor.. Siz bu memleket için çok kıymetlisiniz diyorum, içim burkularak... Sonra birlikte şarkılara eşlik ediyoruz bu sefer eğlenmek için kendimize izin veriyoruz. Kendisini aynı zamanda kutluyorum bu yaşama enerjisini neye borçlu olduğunu soruyorum. Diyor ki, "benim gibi mutlu olmayı bilsinler, eğer artan bir şeyleri varsa hayır yapsınlar, bağışlasınlar. " Ne denilebilir ki, sözün bittiği yer.
Gençlik yıllarında annenizin değerini anlayamadığınız zamanlarınız olmuşsa geç değil henüz. Alın (hatta annenizi ebedi yolculuğa uğurlamış olsanız bile) elinize bir kağıt, kalem annenize hitaben bir mektup yazın. Bakalım şimdinin büyüğü o içinizdeki küçük çocuk annesine neler söyleyecek çocuk yüreğiyle.