Bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisini daha geride bıraktık. Maçın ismi itibariyle herkes kıran kırana bir maç geçeceğini düşünüyordu. Maalesef Galatasaraylı futbolcular tatile erken çıkmış. Maçın 80 dakikası yürüyerek oynadılar, son 10 dakika futbol oynamak akıllarına geldi. Aslında ellerinde tarihi bir fırsat vardı. Son yıllarda ilk kez Şükrü Sarcoğlu'na bu kadar stressiz çıktılar. Şanssızlıklarını kırabilecekleri bir maç olabilirdi. Bu maçı bu kadar ciddiye almamalarının futbolseverler adına haksızlık olduğunu düşünüyorum. 
Fenerbahçe ise maçı daha fazla isteyen taraftı. Oyunun büyük bölümünde rakibine üstünlük kurdu. Sow ve Webo, 4-4-2 oynayan bir takım için ideal hücum ikilisi. Bir arada daha 20 maç bile oynamadılar. Birbirlerini o kadar iyi tamamlıyorlarki iki futbolcuyu birleştirsek kusursuz bir forvet çıkacak ortaya sanki. İkisi de maçın en iyileriydi.
İki hafta sonra Şampiyonlar Ligi finali yönetecek Cüneyt Çakır'ın Avrupa'da yönettiği maçlardaki performansıyla Türkiye'de yönettiği maçlardaki performansı arasında uçurum var. Sahadaki art niyetli futbolculara zamanında 2-3 tane sarı kart verse bütün maç kendi de biz de rahat edecektik.    Fenerbahçe'nin 2.golünden önce Eboue'ye yapılan net faulü de veremedi.
Faul yaptığı rakibini yerden kaldırmak isteyen Melo'ya Emre'nin engel olması, Eboue'nin rakibi ona dokunmadan kendini yere atıp 3 dakika tedavi görmesi, Sabri ve Volkan'ın kapışması, sahaya atılan viski şişesi gecenin en çirkin görüntüleriydi. 
Galatasaray ilk kornerini 70. dakikada kullandı. Son 5 dakika kaleye geçen Mehmet Topal'a bir şut bile çekemedi. Fenerbahçe maçı sonuna kadar haketti. Dünkü galibiyetle Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı garantiledi. Stadı dolduran taraftarına güzel bir yıl sonu hediyesi verdi. 
Galatasaray geçen hafta sahasında taraftarıyla muhteşem bir şampiyonluk kutlaması yaptı. Derbi sonrası saha ortasında ikinci kez kutlamaya çalışmaları biraz zorlama oldu.