Eskiden her şey doğaldı. Sahtelik icat olunca doğallığın da ruhunu soydular. Türlü oyunlar kuran ülkeler gıda pastasından pay alma yarışına girdiler. 

Çıkar sağlayan bu ülkeler gıda terörü, savaşı haline getirdi. Ucuza mal edip pahalıya satmakla elde ettikleri geliri savunma sanayine aktardı. Daha fazla kan ve zulüm planları kurguladılar.

Tohumla oynadılar, tohum beraberinde tarım ilaçları dayatıldı. Üretim karşılığında ödenen ilaç parası, kirlilik, insan sağlığı dikkate alınmadı. Tarım sektörümüzle, bitkisel genetiğimizle de oynayan ülkelere az geldi her yıl paraşütle ve turist beraberinde böcek attı. Her şeyin genetiği ile oynandığı, suni, sanal, yapmacık olduğu zamanlarda hastalıklar arttı. 

Ürünlerin raf ömrü uzadıkça insan ömrü kısaldı. Sahte gıdaların kanser ve ölüm olduğu anlaşıldı. Ülkemizde her yıl ortalama olarak üç milyon tarım işçisi pestisit zehirlenmesine maruz kaldı ve bunların onsekizbin’i yaşamını yitirdi. 

Gün geldi geri dönmek istediler doğallığa. Yeniden geçmişte olağandan yana oldu bazıları. 

Eskiler gibi sıcak ilişkiler, doğal giysiler, organik yiyecekler tercih edilir oldu. 

Ancak doğaya karışan tüm kimyasallardan tohum, toprak, su, hava ve dahası insan kirlenmişti…

Bu zehirlerden biri pestisit idi. Pestisit deyimi, insektisit (böcek öldürücü), herbisit (yabani ot öldürücü), fungusit (küf öldürücü), rodentisit (kemirgen öldürücü) vb. şeklinde sınıflandırılan kimyasal maddelerin tümünü kapsar.

Kronik olarak pestisit alımı halinde karaciğer, böbrek, sinir ve kan sistemleri, kalp ve damar dolaşımı hasarları ile kas zafiyetleri oluşmakta ve insanların doğurganlık potansiyeli olumsuz etkilenmektedir. 

Yıllık pestisit satışının 250 M $ civarında olduğu ülkemizde birim alana kullanılan ilaç miktarı gelişmiş ülkelere göre düşük düzeyde kalmaktadır. Türkiye'ye kıyasla Fransa ve Almanya'da 9, İtalya'da 15, Hollanda'da 35, Yunanistan'da 12, Belçika'da 21, ABD de 15, İsviçre ve Japonya’da 17 kat daha fazla ilaç tüketilmektedir. Türkiye'de ilaç kullanımı daha çok polikültür tarımın yapıldığı Akdeniz ve Ege bölgelerinde yoğunlaşmaktadır.