Türk futbolunun iki devini karşı karşıya getiren Fenerbahçe Beşiktaş derbisi, maalesef son dönemde gelişen olayların ve de maç sonrası yapılan açıklamaların gölgesinde kaldı.

Şu bir gerçek ki; Fenerbahçe’nin 3-1’lik galibiyetinden çok konuşulan şey, başkan Ali Koç ve teknik direktör Ersun Yanal’ın derbinin hemen ardından yaptığı açıklamalardı.

Kameraların karşısına çıkan Ali Koç, geçtiğimiz günlerde spor gündeminin ana maddesi olan, TFF Başkanı Nihat Özdemir ve MHK Başkanı Zekeriya Alp ve kendisinin de yer aldığı ve Nihat Özdemir’in ofisinde gerçekleşen buluşmaya dair konuştu. Başkan Koç, Finansal Fair-Play kuralları çerçevesinde sezona ait gelirlerin yüzde otuz fazlasını harcama hakkınının, yüzde kırka çıkışına, ve TFF’nin bu kuralı yükselen tepkiler sonucunda yeniden yüzde otuza çekmesinde de kendilerinin bir dahli olmadığını vurguladı.

Sarı Lacivertli takımın teknik patronunun açıklaması da bir o kadar ilginçti. Maç sonrası basın toplantısına, yanında takımın birinci kaptanı Emre Belözoğlu’yla birlikte gelen Yanal, “Galip gelemediğimiz birçok maçtan farklı oynamadık. Yine o maçlardaki gibi oynadık. Birçok mevkisi olmayan, hatta teknik direktörü bile olmayan Fenerbahçe kazandı. Büyük Fenerbahçe camiasına armağan olsun. Soru almayayım, soruların yanıtını, önümüzdeki hafta yapacağım açıklamada veririm. Dedikodularla sürdürülen bu işler çok terbiyesizce. Kaptanımız Emre’nin bizimle ilgili sorunları var. İlk günden bu yana birlikteliğimizle ilgili problem olmadı. Bu tip karalama yapanlara izin vermeyin. Futbolu kaosla beslemeyin, empati yapın. Bunları yaparsanız sorun kalmayacak.” dedi.

Yani anlayacağınız camianın onur ve gurur duyacağı, taraftarın da mutluluk yaşayacağı Beşiktaş galibiyeti önemini büyük bir oranda yitirirken, bu iki açıklamanın gölgesinde kalmaktan da kurtulamadı.

Açıkça ifade edeyim; Bu açıklamaların bir büyük bölümüne katılıyorum aslında. Ancak verilen bu tepkinin yer ve zamanı, 3-1’lik Beşiktaş galibiyetinin hemen dakikalar sonrası olmamalıydı.

Derbi zaferi, taraftarın hissettikleri bu çıkışlarla örselendi. Maçın sonrasında izlediğim tüm spor programlarında maçın golleri ya da pozisyon analizlerinden çok, bu açıklamalar süre aldı. 

Fenerbahçeli evinde oturup, arkasına yaslanarak galibiyet detaylarının konuşulduğu programlar izlemek yerine, Ali Koç ve Ersun Yanal’ın bazı kesimlere yaptığı göndermelerin maçın önünde yer aldığı yapımlar seyretti. Bence bu durum 12. Adam’a saygısızlıktan öte bir şey değildi.

Bu durumdan, polemiği sevmeyen, futbolu kendi organik yapısı ve doğası içinde değerlendiren çok büyük bir kesim hoşlanmadı. Sosyal medyadaki paylaşımlar da bu durumun en canlı kanıtıydı.

Hoşçakalın… 

Erden AKTOĞU

[email protected]