Geleneksellik
Aile İlişkileri
Ahlaki değerler
Arkadaşlık İlişkileri
Komşuluk İlişkileri
İş İlişkileri
Sosyal İlişkiler
Bire bir ilişkiler
Kısaca
Toplumsal yaşam iletişimimiz, hızla zayıfladı.
Saygı bitti.
Sevgi bitti.
Egosunun peşinde koşan kişiler haline döndük.
Sorumluluğunu alamayan, nereye gittiğini bilmeyen, beyni alınıp çip takılmış oksijen alıp veren mutantlara döndük.
Ne gelenden ne gidenden haberimiz var.
Yemek içmek ve üremek kodlu canlılar halindeyiz.
Kim yaptı, neden yaptı, niçin yaptı, sonuçları ne sorularını soracak halde bile değiliz.
Düzeltiyoruz derken, aldığımız önlemlerle iş iyice arap saçına döndü.
Hep bir üst denetim kurulu koyarak, birdirbir oynamaya başladık. (Sıkıştık mı psikolog ya da yaşam koçlarına koşan koşana.)
Hangi alanı mı kastediyorum? Her alanı…
Alınbir örnek;
Bir zamanlar 
İnşaatlarda sadece sorumluluğu büyük olan şantiye şefi vardı. Her yerde gözü kulağı olan… İnşaata girenden çıkandan malzemeden yapım tekniğinden, projenin uygunluğundan tek sorumlu kişi. Tabii teknik alt yardımcıları da var. 
Uzun zamandır bunlara ek, inşaatın gidişatını takip eden yapı denetim firmaları kuruldu.
Denetliyorlar rapor veriyorlar. İzin veriyorlar arada vermiyorlar. Bunlar da sorumluluk aldılar. En bir tepede belediyeler var. Sakallarını sıvazlayarak düşünen takımı. Düşünürken kıl uçlarında ki sinirlere fiziksel masaj yaparak beyin dalgalarını güçlendiriyorlar.
Tablo, Biri bizi gözetliyor evi gibi…
Eeee sonuç?
Haberlerden öğreniyoruz.
“Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde beş katlı bir bina çöktü. 
İlk bilgilere göre, bir inşaat için iş makinesi hafriyat kazısı yaparken, bitişikteki binadan çatırtılar geldi. Sesler gelmesi üzerine bina sakinleri hemen tahliye edildi. Bu sırada 5 katlı apartman büyük bir gürültüyle çöktü.”
“Kocasinan Merkez Mahallesi Nurlu Sokak’taki bir inşaatın temelinde kazı çalışması yapıldığı sırada, bitişiğinde bulunan 18 yıllık 7 katlı bir bina. dün henüz belirlenemeyen bir nedenle yan yatmış, bunun üzerine de apartman sakinleri kısa sürede kendilerini dışarıya atmıştı. Daha sonra büyük bir gürültü ile çöken binada oturanlar önceden tahliye edildiği için herhangi bir can kaybı yaşanmamıştı.”
“Denizli’deki bir binanın dördüncü katında çalışma yaparken, iskele kurulu duvarın çökmesiyle 15 metreden zemine çakılan kalıp ustaları Ersan Kaya (50) ile Bekir Turgut (55) yaşamını yitirdi.”
……..
İşin sahibi, sorumluluk sahibi canım. 
Şantiye şefi koyuyor, yapı denetim var. Belediye var. Zaten en bir işten anlayan kendi…Daha napsın?
Bir işi bileni başka biri , onu da başka biri ,onu da başka biri denetliyor…
Şimdiii
Bir inşaat hafriyata girerken diğerleri domino taşı gibi etkileniyorsa ve de can kaybı oluyorsa… 
Kontrol gösteriş midir? Olmaz!
-E yaptım oldu…
Olmaz! Neyi neden yaptığını bilmeden olmaz.
Herkes sorumluluk koltuğunda dalga geçiyor demektir.
Bu tabloyu İstanbul’un metro hafriyatlarında düşününce…
beklenen deprem olmasın diye dua ediyorum.
Fazla kontrol, kontrolden çıkarır hiç mi bilen yok? Çocuğu bile fazla kontrol et, kendini kontrol edemez hale gelir. 
Kıssadan hisse; Bilinçli kontrollere eyvallah…