"Ahlaki değerlerden yoksun, çıkar peşinde, demagog bir basın, zaman içinde kendisi gibi bir halk yaratır" sözünün sahibidir Joseph Pulitzer. Şu yazılanlara, ekranlarda yuvarlak masa konuşanlara bir bakın. Ne kadar kompleksli, ruh sağlığı, psikolojisi bozuk şahsiyetler. Bunlar topluma bir şeyler katacak öyle mi? 

“Iıı, ıı - eee, eee” demeden cümleye başlayamayan, düşünüp cümle kurmaktan bile acizler. 

Birçoğu böyle, aralarında yayınlanmış tek bilimsel araştırması, makalesi olmayan bilim insanları da var. Ve halk bunu istiyor diyen cahil yöneticiler; yetkili yetkisiz, bilgili bilgisiz çöp programlar dayatmaktalar. 

Sırf reyting ve para uğruna saçma reklamlara, yayınlara maruz bıraktıkları hane halkları var karşılarında. Katlanılmaz bir işkence olmalı: Bilimsellikten uzak sadece kendi egolarını konuşturan, asılsız düşünce yayanlara. Sadece sayıdan ibaret gördükleri ölülerin arkasından hala maske takılmalı mı tartışması yapanlara. 

Bilim adamlarına milyonlar karşısında saygısız moderatörler, restleşen, iddialaşan, kavga eden konuşmacılar bir anda gerçek yüzlerini ortaya koymaktalar. Yüksek maaşlarının karşılığını ödemekte kimi, körler sağırlar birbirini ağırlamaktalar. Topluma yararlı, faydalı olacak programlar yerine toplumu uçuruma sürükleyen cehalet simsarları. 

Aile çocuğuna el yıkamayı öğretememiş, ne sosyal çevresinde nede okulda da öğretmemişler şimdi kocaman insanlara el yıkamayı öğretiyorlar. Yere çöp atmamayı, tükürmemeyi, hijyeni öğrenememişler bu güne dek. İşte o sosyal medya dedikleri alışkanlıkların içinde büyütülen sanal toplumların geldiği nokta bu. 

Dünyada da haberler başka başka yazılmakta, hangisi doğru hangisi eğri anlaşılmamakla birlikte toplum hangisini izlerse o yönde beyinleri yıkanmakta. Bu yüzden karşı olan diğer her habere, her insana, her bilgiye eğri bakmaktalar. Gerçeklerin sessiz kalması, toplumların yalanlarla yaşatılması, inandırılması, yasaların yetersizliği, suçluların arsız gülüşleri arasında sıkışıp kalmaktalar.

Böyle bir dünyada yazılmayan, konuşulmayan gerçeklerin tarafsız doğrulama hattı olmalı. Ahlaki değerlerle donatılmış insanlar, eğip bükmeden doğa ve insanlık için çalışmalar yapmalı. Toplumun doğru haber alma özgürlüğü olmalı ki eğrinin peşinden gitmesin. Çirkin oyunların aleti olmasın ki ahlaki ve vicdani kararlar alabilsin, seçimler yapabilsin.