Öyle bir haftayı geride bıraktık ki, bir sürü yazacak şey var. 

Hakemlerimiz ve VAR’ın kural uygulamalarında ortaya koyduğu farklılıklar, yani çoklu standart uygulaması.

A Milli Takımımızın önümüzdeki Haziran ayında başlayacak olan 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası macerasında İtalya, İsviçre ve Galler’le A grubundaki eşleşmesi konu başlıklardan bir tanesi.

Diğer bir önemli başlık da, geçtiğimiz hafta içinde 25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü için spor camiasının ortaya koyduğu kararlı tavır. Buna bağlı olarak Fenerbahçe Kulübü’nün yaptığı medya paylaşımı ile birlikte, ülkemizde kadınların ne kadar futbolun içinde oldukları, daha doğrusu tribünlerde ne kadar yer aldıklarına dair yapılan bir araştırma sonucu.

Tabi ki, tüm bunlara dair yazacaklarımı tek yazıda aktarabilmem mümkün değil. Bu nedenle, bu hafta hepimizin tüm ulusun gözbebeği A Millilerimizin, Avrupa şampiyonasında eşleştiği rakipleri, düştüğü grup ve şansıyla ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum sizlerle. Diğer iki konuyu gelecek haftaya bıraktım.

Evet, iki maçta dört puan aldığımız son dünya şampiyonu Fransa’nın ardından, ikinci olarak 2020 Avrupa şampiyonasına gitme hakkı kazanan takımımız, ev sahiplerinden İtalya, İsviçre Galler’le birlikte A grubuna düştü. Bir defa hemen söylemeliyim ki, son derece iyi bir gruptayız. Önceden sipariş versek bu ülkeleri bir araya getirmek hayli zor olurdu. Bana, “Dilediğin gibi bir grup belirle” deseler aşağı yukarı bu ülkeleri seçerdim.

Her ne kadar turnuvanın açılış maçında İtalya ile karşılaşacak olsak da, diğer iki maçı, kardeş ülke Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de oynayacak olmamız müthiş bir şans. Kaldı ki, ben takımımızın İtalya karşısında da en az rakibi kadar şansı olduğuna inananlardanım. Yani, Ay Yıldızlılar İtalya önünde başa baş, dişe diş mücadele edebilecek güçte. İtalya’nın tüm maçlarını kazanarak, hiç puan kaybetmeden gruptan çıkması ve de ev sahipliği avantajına sahip olması bizim için büyük bir dezavantaj olmayacak. Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, bu Milli takım herkesi devirebilecek güçte. Bunun altını bir kez daha çiziyor ve buna olan inancımı, buradan bir kez daha yineliyorum. Hem teknik kadro, hem de futbolcu grubu son derece iyi ve de başarılı. Bundan herkes emin olsun.

İtalya’nın eleme grubundaki tüm rakipleri her maçta yenmesi kimseyi korkutmasın. Ben Şenol Güneş ve öğrencilerinin daha ilk maçtan iddiasını ortaya koyarak, maçtan en az bir beraberlik çıkaracağı görüşündeyim. Gruptaki diğer rakipler İsviçre ve Galler’den, performans anlamında daha formda olduğumuzu da iddia ediyor ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin önünde bu maçları kazanacağımız düşüncesindeyim.

Turnuvanın başlayacağı 12 Haziran tarihine, altı aydan daha fazla bir süre olması ve bu süreçte sakatlık probemleri ve performans düşüşleri yaşanması olasılığına rağmen şansımızın çok yüksek olduğunu, daha da ileriye gidip hedefimizin final olabileceğini vurgulamakta yarar var. Bu takıma ve tüm bileşenlerine inancım sonsuz. Allah yolumuzu açık etsin inşallah.

Hoşçakalın…

Erden AKTOĞU

[email protected]