Erden AKTOĞU

[email protected]

Ve sistematik olarak aldığımız başarısız sonuçlarların ardından kaçınılmaz gerçek bir tokat gibi yüzümüzde patladı; Maalesef UEFA ülkeler sıralamasında ilk 15’in içinde kalamadık.

Bundan ne anlıyoruz; Artık 2023 – 2024 sezonundan itibaren Süper Lig'i ikinci bitirecek olan takımımız Şampiyonlar Ligi'ne değil Konferans Ligi'ne gidecek. Şampiyon takım da direkt olarak gruplara kalamayıp ön eleme oynayacak. Bu da demek oluyor ki, Avrupa'da beş değil dört takımla mücadele edeceğiz.

Bu yılki Avrupa serüveninde Şampiyonlar Ligi’nde Beşiktaş’la boy gösterdik. Galatasaray da Şampiyonlar Ligi ön elemesinde kaybedip rotayı UEFA Avrupa Ligi’ne çevirdi. Fenerbahçe ise şansını UEFA Avrupa kupasında ve ardından da UEFA Konferans Ligi’nde aradı. Trabzonspor ve Sivasspor da UEFA Konferans Ligi’ne katılan takımlarımızdı.

Sonuç olarak ortaya koyduğumuz performans itibarıyla, hedeften uzak kaldık ve en son Galatasaray’ın Real Madrid’e elenmesiyle de, Avrupa’da hiç takımımız kalmadı. Böylece ilk 15 sıraya girme şansımız da ortadan kalkmış oldu.

Bu tabloyu incelediğimizde, görüyoruz ki, kulüplerimiz Avrupa'da son 31 yılın en kötü derecesine imza atmış. 1990-91 sezonunun sonunda 11.665 puanla 23. sırada yer almıştık.

Ülkemiz o tarihten bu yana hiçbir futbol sezonunu 18. sıranın altında bitirmemişti. Bu sezonu ise en iyimser ihtimalle 19. sırada bitirmemiz kesinleşti.

Şimdi oturup nerede hata yaptığımızı sorgulama zamanı. Mevcut yapının en tepesinden el alt noktasına kadar sorgulama zamanı.

Kesinlikle futbol kalitesi, bir sistem ve bu sistemi uygulayacak, güç ve yetenekteki teknik ve oyuncu kadrosuyla ortaya çıkan bir şey.

Bu noktada dönüp ülkemizdeki futbolun durumuna bakalım. Futbolun çatı kuruluşu Türkiye Futbol Federasyonuna bakalım önce. Cumhuriyet tarihinin tartışmasız en beceriksiz ve basiretsiz federasyonuna sahibiz.

Sanırım, hepimizin bildiği bir deyimi burada rahatlıkla söyleyebiliriz; “Balık baştan kokar”…

Bu kadar iş bilmez, bir dediği bir dediğini, bir yaptığı bir yaptığını tutmayan başka bir federasyon yapılanması görmedik, göremeyiz de.

Kulüplerin hiçbirinin mutlu olmadığı, her an yeni bir ucubeliğe yapabilecek yetenekteki federasyonumuz ve yabancı sayısı kararından, sezon içinde en üst seviyedeki hakem kıyımına kadar birçok saçmalığa imza atan yönetim.

Eeee, böyle federasyona da böyle durumlarla karşılaşmak yakışır tabi ki. Ne var ki olan koskocaman bir ülkeye, yani Türkiye’ye olur ve bunun sıkıntısını koskoca bir millet çeker.

Evet, yazıya son noktayı koyarken, A Milli Takımımıza Perşembe gecesi oynayacağı Portekiz karşısında başarılar dileyelim…

Hoşçakalın…