Her insanın içinde başka bir ben var. Herkes hem burada hem başka bir alemde inan... Yüzünden yansır aslında insanın ruhu ki gözler en büyük aynadır bakmasını bilene. Yüz maskelenir ama gözler ele verir seni her defasında. Dedim ya, bakmasını bilene, bakıp ta görebilene...

Yaşanmışlıklar yön verir insanın geleceğine, zihnine ve düşüncelerine. Bilemezsin o yüzden kimbilir neler geçer kafasından. 

Bilsen de anlamazsın zaten. Çünkü senin yaşadıkların başka, onun ki başka. Başınızdan aynı şeyler geçse bile edinilen tecrübe başka.

Ruhumuza bir ayna tutsak ve baksak belki kendimize bile şaşıracağız. İçinize gömdüğünüz, unuttuğunuz nelerin farkına varacaksınız kimbilir. Öyle ya unutmadan ileriye adım atabilir mi insan. Geçmişin yükü ile önüne bakabilir mi... Gülerken ağlar, ağlarken güler insan, bilemezsin. Ama yansır gözlerinden, hissedersin. En olmadık zamanda, ufacık bir çatlatan kendine yol bulur bazen içine gömdüklerin. Gömüp unuttukların. Unuttuğunu düşündüklerin. Unuttum diye tekrar tekrar hatırlayıp her seferinde daha derine gömdüklerin... Senin çekirdeğini oluşturan yaşanmışlıkların. En ufak bir çatlaklan sızmaya elverişlidir yüzeye. Onu yüzeye iten dibe gömmeye çalıştığın basınçtır aslında. Sen ne kadar bastırırsan o okadar basınç altında kalır ve gün gelir fışkırır yüzeye volkan olur. Geçtiği yeri yakar, kavurur... Ah ve ah. 

O an ki herşeyin tükendiği noktadır. Zincirinden boşalmış esir gibidir duyguların. Özgürlüğün içinde oluşturduğu alışık olmadığın acısı içinde kıvranırsın, sanki ilk nefesini alan yeni doğan gibi. Başedebilirsen kazanırsın, hayata daha güçlü tutunur, sağlam adımlarla yürürsün. Başedemezsen düşkünleşirsin, sus pus olursun.

Hayatındaki kötü anıları unutmak, görmezden gelmek yerine onların sana kattığı değeri bilmen gerekir. Seni sen yapan yaşadığın tüm yaşamındır. Bir sen, bir de sen. Böyle güçlenir insan.

Yalancı mıyım?