108. Fransa Bisiklet Turu ya da bilinen diğer adıyla Tour de France, Paris'deki sportif olmaktan daha fazla, sanat ve kültürel tanıtım formundaki son etabıyla tamamlandı.

Doğrusu, tur etaplarını birlikte izlediğim, gazeteci arkadaşım Murat İlter’le değerlendirmesini yapıp, çıkardığımız notlarla birlikte geçtiğimiz hafta yazacaktım. Ancak her yıl olduğu gibi, bu yıl da ucu bucağı kaçan transfer asparagaslarını görünce, ona öncelik verme durumunda kaldım ve bu yazıyı bir hafta erteledim.

Evet, turda bisikletçiler, son etapta görkemli Versay Sarayı'nın kadim izlerini takip ederek, Champs Elysees'nin muhteşem atmosferinde Paris'e girdiler. Zafer Takı’nı, Notre Dame Katedrali’ni, Eyfel Kulesi’ni, Louvre Müzesi’ni bir kaç kez dönen bisikletçiler batmaya başlayan güneşin iyice parlattığı altın sarısı Azize Jeanne d'Arc heykelini selamlayarak turu noktaladı. Bisikletçiler 21 etap boyunca 3 bin 383 kilometre yol yaptılar. Takım zamana karşı etabının artık rağbet görmemesi ise Tour de France hayranlarını bu yıl da hayal kırıklığına uğrattı. Tour de France, Brest'ten Bodeaux'a kadar izleyenlere müthiş bir doğa ziyafeti çekerken, geçilen şehirlerin, katedrallerin, kalelerin tarihsel hikayesi bizleri 12.yüzyıla dek götürdü. İlk gün startı Brest’te, Fransa’nın modern döneminin en önemli müzisyenlerinden Yann Tiersen’in yaşadığı kentten verilirken, Bretonya’daki son etaba Fransız yazar Balzac’ın memleketi Fougeres ev sahipliği yaptı. Loire Vadisi ve Loire Nehri kıyıları boyunca uzanan üzüm bağlarının ardından, yağmurlu bir günde çıkılan Alp dağları tırmanışı yarışa damgasını vurdu. Beş yıllık Mont Ventoux hasreti bisikletçilerin bu dağı iki kez tırmanmasıyla sona erdi. Ardından Pireneler’e giriş yapan bisikletçiler Andorra'yı ziyaret edip, 2 bin 215 rakımlı Col du Portet, zirvesine 'Merhaba' dedi. Luz Ardiden’deki zirve finişi de Sarı Mayolu geçen yılın şampiyonu Sloven Pogacar'ın peş peşe ikinci etap zaferine şahitlik etti. Bir sonraki Libourne etabını ise bir başka Sloven Mohoric kazanınca, insan 2 milyonluk bir ülke bisiklet dahil, sporda nasıl bu kadar başarılı olabiliyor? diye sormadan edemiyor. 

2021 Tour de France'ın akıllarda kalan bir diğer ismi ise dört etap birinciliği kazanarak Tur tarihinin en fazla etap kazanan ismi Belçikalı Eddy Merckx'in rekoruna ortak olan Britanyalı sprinter Yeşil Mayolu Mark Cavendish oldu. Man Ekspresi lakaplı bisikletçinin Paris etabındaki 35. etap zaferi ile rekoru kırma hayali, domestiklerinin son düzlükten önce kopması, atak yapacak çıkış bulamaması nedeniyle bir başka bahara kaldı. Daha önce bir dağ etabı ve bireysel zamana karşı etabı kazanan Belçikalı Wout van Aert, son sprint etabını da alarak adeta hat-trick yaptı. Aslında Tour de Fransa kazalarla başladı ki, bazıları uzun süre tartışılacak gibi görünüyor. Çünkü bazı bisikletçilerin performanslarına olumsuz yönde etki edip, turdan erken kopmalarına neden oldu. Tour de France'ı izlemek için bir gün önceden etaplara gelip, karavanında ya da çadırlarında yatan seyircileri görünce, Avrupa'da nasıl bir spor kültürünün olduğunu daha iyi anlayabiliyoruz.

Hoşçakalın…