Çalıştığım dönemde bir gün katılmam gereken resmi bir toplantı vardı.
Toplantı davetinde mümkünse iş planımızı bozmayacak şekilde yanımızda bir çalışma arkadaşımızın da bizimle gelmesi de belirtiliyordu.
Ofiste arkadaşlarla konuştuk. Benimle beraber gelecek arkadaşımızı belirledik. Diğer arkadaşlardan biri seçilenin kulağına bir şeyler fısıldadı ve gülüştüler.
“Neden gülüyorsunuz bana da söyleyin “ dedim.
Çalışma arkadaşlarıma ve onların yaratıcılıklarına bayılıyorum.
***
Sabah işe gecikmek üzere olunca ve duş alamayınca, saçlarının önünden bir tutam alıp eğilip yıkıyorlarmış:)) Sonra o da o bölüme fön çekince, ya da maşa filan, işte on numara saç modeli :)
41 yaşındayım, inanın bu gizli numarayı bilmiyordum. Ama aslında bu numara kızlar camiasında çok yaygınmış.
Hepsi de çok sıkışınca bu metodu deniyorlarmış :))
Bizimki de arkadaşının kulağına eğilip, “Ön tutam yıkama modelini deneme, tümünü yıka “ diye dalga geçiyormuş aralarında gülüştüklerinde..
İşte biz kadın milleti böyleyiz.
Ne olursa olsun, tüm ahval ve şerait içinde gerekeni yapar, etrafımızdakilere en iyi şekilde görünmenin yolunu buluruz.
Özellikle ofis bizimki gibi kadınlar hamamı gibi sırf kadınlardan oluştuğundan, daha eğlenceli, daha renkli oluyordu. 
Ardından aramıza bir erkek arkadaşımızın katılacağı belli olunca:
“Onu da bozar, kendinize benzetirsiniz siz. “ dedim.
Güldüler.
“Yok” dediler. ”Erkek milletinin saçı az oluyor, onların işi kolay. Yıkaması kolay, fön maşa derdi yok. En kötüsü, alından saçın dökülen kısımları varsa açık kısmı alnını filan da kolonyalı mendille siler.”
***
İşin şakası bir yana, biz kadınlar için gerçekten çalışma hayatı daha zor.
Hem işinizde tüm gerekenleri yapmanız, hem daha iyi görünmek için ekstra efor sarfetmeniz, hem evde çocuğunuz ya da eşiniz varsa, evle ilgili ekstra bazı sorumlulukları da üstlenmeniz gerekiyor.
Hamilelik ve hatta muayyen gün konusuna girmiyorum bile, amacım sizi ağlatmak değil :))
Ne diyim ??
 “Adaletin bu mu dünya ???” demekten başka bir şey kalmıyor ki geriye..