Aylardır ABD’nin oyalaması ile geciken, Suriye’nin Kuzeyini PKK ve yandaş teröristlerden temizlemek için, 9 Ekim 2019 saat 16:00’da başlatılan BARIŞ PINARI HAREKATI süratle planlandığı şekilde devam ediyor. 

Bugün sekizinci gün. 

Suriye sınırımızın Akçakale ve Ceylanpınar bölümüne, sınırın orta kesimine yapılan müdahale ile Telabyad ve Resulayn kasabaları dahil M-4 karayoluna kadar 1200 km2 bir alan kontrol altına alındı. 

Kahraman Ordumuzun süratle elde ettiği bu önemli başarı, Harekatın kısa sürede hedefine ulaşacağının işareti olarak değerlendirilmelidir. 

Barış Pınarı Harekatı’nın başlangıçtaki bu hızı; gerek operasyonu icra eden, gerekse bu birliklere her türlü desteği sağlayan Kahraman Ordumuzun yüksek performansının doğal sonucu olduğu apaçık ortadadır. Ve tabii Türk Milletini onurlandıran ve gururlandıran ve gerçek dostlarımızın güven tazelediği bu yüksek performansa, en haklı olduğumuz konuda bile uluslararası arenada yeterli destek temini çabalarının gerekliliği de ortadadır. 

Değerli okurlarım, 

Bu arada en anlamsız ve garip yorum da, halen KKTC Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Mustafa Akıncı’dan geldi. “Adına Kıbrıs Barış Harekâtı desek de bu bir savaştı, kan aktı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır.” buyurmuşlar. 

Biz dostlar arasında bazen böyle anlamsız ve garip durumları, “Dam üstünde saksağan kaz beline vurmayı” diye alaya alırdık. 

Şimdi Sayın Akıncı’nın incileri de cuk diye oturmamış mı?

Tabii tepkiler de yağıyor. Bunlar arasından Kıbrıs’ta, Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı Mücahitler Derneği’nin yayınladığı basın açıklamasını aynen, aşağıda bilgilerinize sunuyorum: 

TMT Mücahitler Derneği Gençlik Kolu Basın Açıklaması

Anavatan Türkiye’nin icra etmekte olduğu Barış Pınarı operasyonu ile ilgili olarak Sn. Mustafa Akıncı’nın yaptığı açıklama Hk; 

Devletimizin tüm kurum ve makamlarına karşı yüksek seviyede bağlılık ve saygıyı kendine şiar edinmiş K. TMT Mücahitler Derneğinin, buna paralel olarak, gösterdiği bağlılık ve saygının makam sahipleri tarafından Kıbrıs Türk halkının duygu ve düşüncelerini yansıtmayan muhteris ithal dogmalardan ve ideolojik saplantılardan menkul davranış ve söylemlere zırh yapılmasına -makama saygı baki olmak kaydıyla- ayni oranda tepki koyan bir Dernek olduğunu tüm ilgililere öncelikle ve bir kez daha hatırlatmak isteriz. 

Bu bağlamda, Anavatanımız ve varlığımızın teminatı Türkiye’mizin, Suriye’nin Kuzeyinde yuvalanan PKK/YPG terör unsurlarına karşı başlatmış olduğu “Barış Pınarı Harekatı” ile ilgili olarak Sn. Mustafa Akıncı’nın dört günlük gecikmeyle yaptığı, Kıbrıs Türkünün duygu ve düşüncelerini yansıtmaktan fersah fersah uzak ve Anavatan karşıtlarının ekmeğine yağ süren açıklaması tarafımızdan üzüntü ve öfke ile karşılanmıştır. 

Bu nedenle, makamı müstesna olmak kaydıyla, Sn. Mustafa Akıncı’nın bizzat kendisine diyoruz ki; 

1. Harekâtın başında sergilediğiniz ketum tutuma gerekçe olarak ileri sürdüğünüz “üzerimize geliniyor” “sözlerimi malzeme yapacaklar” “komplo teorisi üretiyorlar” vs. bahaneler sizi haklı kılmaz. Ketum tutumunuz olsa olsa uhdenizde bulundurduğunuz Cumhurbaşkanlığı makamının sorumluluklarını müdrik olmadığınızın veya o makamın yüceliğini kavramaktan aciz olduğunuzun veyahut tutumunuzun halkın ekseriyeti nezdinde kabul görmeyeceği yönünde taşıdığınız endişenin göstergesi olsa gerekir.

2. Barış Pınarı Harekâtı Kürde, Araba veya Türkmen’e karşı icra edilen bir harekât değildir. Suriye rejimine karşı yapılmış bir harekât da değildir. Terör örgütü olduğu dünyaca tescillenmiş PKK ve onun yan kuruluşu YPG’yi ortadan kaldırmak ve bölgeye kalıcı barış getirmek üzere icra edilen bir operasyondur. Dolayısıyla Türkiye gibi bir devleti bir terör örgütü ile diyaloğa çağırmanız, hele hele, o terör örgütünü mealen Kürtlerin temsilcisi gibi gösterme gafletine düşmeniz, üstüne üstlük Türkiye’yi siyasi yönden sıkıştıran merkezlerin avukatlığına soyunup Türkiye’ye akıl hocalığı yapmaya yeltenmeniz Devletimizin Anavatan Türkiye nezdindeki itibarına ve ikisi arasındaki bağlara darbe vurma yönündeki mutad çabalarınızın yeni tezahüründen başka bir şey değildir. Ancak biliniz ki bu çabanız beyhudedir ve şimdiye kadar ki tüm çabalarınız gibi bu çabanız da akîm kalmaya mahkûmdur. Çünkü Kıbrıs Türk ve O’nun Devleti KKTC ile Anavatan Türkiye arasındaki bağlar siz dahil hiç kimsenin koparamayacağı, hatta zarar bile veremeyeceği derecede güçlüdür ve geçen her gün –çabalarınıza inat- daha da güçlenmektedir. 

3. O makamda bulunmanızı borçlu olduğunuz 74 Barış Harekâtı ile hal-i hazırda devam eden Barış Pınarı Harekâtlarının sebep ve sonuçlarına atıfta bulunmak yerine “kan akmış olmasını” ön plana çıkaran ifadelerinizin mealine binaen, bilin ki, ne Anavatan Türkiye, başta biz Kıbrıs Türkleri olmak üzere ne Türkiye’yi destekleyen halklar ve ne de Türkiye’yi destekleyen diğer ülkeler “kan sever” değildir. Türk ordusu ise “kan sever” olmak şöyle dursun, aksine “kan savar”dır Sn. Akıncı. Ezcümle, Kıbrıs’ta uzun süre dökülen kanları 1974’te durduran da Türk Ordusu olmuştu, Suriye’de yıllardır dökülen kanları durduracak olan da yine Türk Ordusu olacaktır. Hiç şüpheniz olmasın. 

Bütün bu sebeplerden dolayı, K. TMT Mücahitler Derneği Gençlik Kolu ve mensupları olarak, Sn. Mustafa Akıncı’yı, makamının yüceliği ve Kıbrıs Türk Halkının duygu ve düşünceleri ile bağdaşmayan açıklaması nedeniyle alenen protesto eder, hiç layığı olmadığı Cumhurbaşkanlığı makamından istifaya davet ederiz. 

Veli KORELİ 

Genel Merkez YKÜ 

Gençlik Kolu Genel Koordinatörü

Değerli okurlarım, 

Ulu Tanrı’dan, Kahraman Ordumuzun zaferleri için daima duacıyım. Kahraman şehitlerimize rahmet, yaralı yiğit Mehmet’lere de acil şifalar diliyorum.