Adı Zümra Aycan İm. Muğla’nın Ortaca ilçesinde yaşayan bir ilköğretim öğrencisi. Başarılı okul yaşamının yanı sıra, karate sporuna da meraklı küçük bir kız çocuğu. Aslında bu merakı biraz da babasının yönlendirmesiyle oluşmuş. Yaşıtlarının bebekleriyle oynayarak geçirdiği zamanlarını değerlendirmek amacıyla babası Aşkın İm tarafından karate sporuna yazdırılmış. Gayret, beceri ve çabalarıyla kısa zamanda bu sporda dikkatleri üzerine çekmiş ve çeşitli turnuva ve organizasyonlarda başarılı sonuçlara imza atmış. Elde ettiği başarılara da son olarak,Çek Cumhuriyeti’nin Prag şehrinde yapılan dünya şampiyonasında üçüncülük kürsüsüne çıkmayı eklemiş.
Zümra, 44 ülkeden bin 90 sporcunun katıldığı Fudokan Karate Dünya Şampiyonası'nda bronz madalya kazanan 11 yaşındaki Zümra, birçok imkansızlıklara karşın önemli bir başarının sahibi oldu.
Bakın minik Zümra, bu şampiyonaya hangi şartlarla hazırlanmış. Kısaca sizlere aktaralım. Babası Aşkın İm evinin oturma odasını kızı için çalışma fitness salonu haline getirmiş. Aşkın bey bizzat kendisinin gözlemlediği çalışmalar sonucunda kızının başarılarından büyük bir keyif ve gurur yaşıyor.
Baba İm, Zümra’nın daha rahat çalışabilmesi için ona her türlü imkanı sağlamaya çalıştık. Kızımın bireysel olarak elde ettiği başarıların ardından Milli takıma girmesi bizi daha da gururlandıracak. İnşallah Milli takıma da gireceğini düşünüyorum. Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceğine inanıyorum"
Ayrıca, Zümra dünya üçüncülüğü unvanı öncesinde, Antalya'da düzenlenen okullararası karate turnuvasında da üçüncü oldu. Daha sonra ise İtalya'da düzenlenen Shotokan-Fudokan Avrupa Karate Şampiyonası'nda altın ve bronz madalyalara da uzanıp, gözünü dünya şampiyonasında kürsüye çıkmaya dikiyor. Onu da hırs ve çalışmalarıyla elde ediyor.
İşte böylesine fedakar bir aile, çalışkan ve hedefini başarıya odaklamış minik bir sporcu ve onun bu başarıya giden yoldaki kısacık öyküsü böyle. Dileriz onun gibi azimli sporcular ve fedakar ailelerin sayısı artar ve spordaki başarı çizgimiz giderek yukarı doğru bir ivme kazanır.
Soçi’de neler oluyor
2014 Kış Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapmaya hazırlanan Rusya’da 2013’ün son günlerinde yaşanan otobüs ve tren istasyonunda gerçekleşen intihar saldırıları spor dünyasını hayli ürküttü.
Volgograd'da daha önce, 21 Ekim'de bir yolcu otobüsünde düzenlenen intihar saldırısında altı kişi, 27 Aralık'ta güney şehirlerinden Pyatigorsk'daki patlamada üç kişi hayatını kaybetmişti. Son olarak yine Volgograd'da 24 saat içinde tren istasyonu ve troleybüste meydana gelen iki patlamada otuzun üzerinde insan yaşamını yitirdi. Ardı ardına gelen bu olaylar akla doğal olarak, 1972 Münih Olimpiyat Oyunları’nda yaşanan terör vahşetini getiriyor.
Yaşanan olayların şokunun hemen sonrasında, başta Danimarka olmak üzere bazı ülkelerin duyduğu huzursuzluk, yetkililer tarafından dile getirildi.
Yaşanan huzursuzluğun tırmanıp oyunlara katılım anlamında sorun yaşanmaması adına açıklama yapan Uluslar arası Olimpiyat Komitesi (IOC)
Güvenliğin en çok önem verilen konuların başında geldiğini vurguladı. IOC açıklamasında, güvenliği sağlamada sorumluluğun Rus makamlarında olduğu ve Rus makamlarının bu konudaki duyarlılığından şüphe edilmediği belirtildi.
Bu arada Rus güvenlik makamlarınca, olimpiyatların yapılacağı bölgelere olimpiyatlar için gelmeyenleri sokmama kararı alındığı açıklandı.