Türk dizilerinin son zamanlarda birçok ülkede izlenmesi nedeniyle özellikle Avrupa’da yaşayan ve oyunculuk yapan Türk asıllı oyuncular içinde bu durumu fırsata çevirmek ve Türkiye’de oyunculuk yapmak için birtakım girişimlerde bulunuyorlar. Bende bu vesileyle tanıştığım Öğretmen aynı zamanda Tiyatro Pedagojisi mezunu Derya Şahin ile oyunculuk üzerine keyifli söyleşi gerçekleştirdik.

Merhaba Derya Hanım kendinizi kısaca anlatır mısınız?
Lörrach/Almanya Doğumluyum.
Matematik ve Tiyatro pedagojisi mezunuyum.
8 yıl kadar Tiyatro tecrübem var. Alman ve Türk oyunlarında yer aldım, Reklam filmlerim ve kısa filmlerim var.

Peki oyunculuk adına ne gibi hedeflerin var?
Her zaman başarılı bir oyuncu olmak istiyorum. Çok meraklıyım ve çalışmayı seviyorum.
Azimli ve hedef odaklı bir yapıya sahibim.
Yavaş ve sağlam adımlarla gelişmek ve oyunculukta ilerlemek istiyorum.
Özgün rollerde özelikle Sinema ağırlıklı projelerde yer almak hedeflerimden biri.

Hedeflerine ulaşmak için neler yapıyorsun?
Araştırmalar yapıyorum, Kişisel gelişim kitapları okuyorum, kendimi donatmak için yeni uğraşlar buluyorum. Filmler izliyorum, katılabildiğim kadar oyunculuk alanında workshoplara katılıyorum,
Eğitim ve devamlılık çok önemli. Bu her iş alanında öyledir zaten. Yetenek bir yere kadar götürür. Donanımlı olduğunuz zaman oyunculuğa bir şeyler katmış oluyoruz.
Oyunculuğun her defasında hiçbir zaman bitmeyen bir öğrencilik olduğunu anladım.
Hedef zaten dinamik kalmak hazır olmak değil midir?

Seni motive eden nedir?
Tiyatronun kendisi: Çünkü Tiyatro çok yönlü bir sanat dalı, müzik olsun, dans, sahnedeki o ışıklar, o renkler, izleyicinin heyecanı ve benim heyecanım. Hiç biri tek düşünülemez. Sanat bana yaşam gücü veriyor.

Tiyatro mu, dizimi-sinema mı?
İki elin sesi olduğu sürece kesinlikle ilk gelen Tiyatro. Bir ekiple bir oyun üretip, oyunla turneye çıkmak her oyuncunun hayali. Emeğinin karşılığını seyirciden kat ve kat alıyorsunuz.
Sinema, diziye göre daha  kalıcı ve seyircilerde iz bırakıyor.

Almanya’da yabancı uyruklu oyuncuların nasıl rol aldıklarını bize biraz anlatır mısın ?
Alman filmlerinde bir Türk asıllı veya bir Asya kökenli oyuncu asla bir Alman aktörün oynayacağı   role rakip olması mümkün değildir, iyi bir oyuncu olsa da imkânsız.
Kendilerine uygun rol bulmaları zorlaşıyor. Oyunculuk sektöründe bu kavram değişmediği sürece Alman filmlerde klişe olan kavramlar ortaya çıkıyor. Türkiye de keza bir Türk oyuncunun oynayacağı role, diksiyonlarını düzeltmedikleri sürece, rakip olmaları imkânsız olduğu gibi.

Almanya da birçok sektör de çalışan kadın erkek sayısı genelde eşit bu hususa özellikle dikkat ediyorlar, bu durum Film sektöründe nasıl?
Düşünüldüğü gibi Medya show dünyası pek de erkeklerin elinde değil. Tiyatro ve Film sektöründe de kadın kotasına önem veriliyor.
Çok başarılı yönetici konumunda kadınlarımız var. En son Oscar ödüllerinde daha çok kadın rejisör ve oyuncular ödül aldı.

Almanya da özelikle Türk film festivalleri ve Türk tiyatro festivali düzenlenmekte bu festivaller hakkında ne düşünüyorsunuz?
Her iki festivalde de bulundum ve çalışma fırsatım oldu. Çok emek vererek çalıştıklarını söyleyebilirim. Özelikle Türkiye’den başarılı yönetmenler, cast direktörleri, tiyatro duayneleri misafir ediliyor. Söyleşiler ve workshoplar düzenleniyor. Kısa da olsa Almanya’da gençlerde güzel bir etkileşim oluşuyor. Önemli olan senenin bir haftası değil devamlılık içeren seminerler düzenlenmeli.
Almanya’da daha fazla Türk oyunların çıkmasından yanayım.

Pandemi dönemi sizi nasıl etkiledi?
Pandemi döneminde eskiden yaptığım aktiviteler tekrar aklıma geldi ve onları tekrar yapmaya çalıştım. Yağlı boya klasik müzik ruhuma iyi geldi. Kendimle güzel vakit geçirdim.
Yalnızlığı sevdiğim için çok fazla sıkıntı çekmedim.

Hayat felsefen
Yaşadıklarımdan ders alırım. Değerlendiririm.
Mücadele etmekten asla vazgeçmem.
bugün ki verdiğimiz mücadele ilerde size ödül olarak geri dönecektir buna inanıyorum.

Gelecek projeleriniz var mı? Nasıl bir projede yer almak isterdiniz?
Ekimde Lohusa adında Korku filmimiz İtalya ve Almanya da vizyona girdi onun heyecanı var şuan da, yeni bir Tiyatro oyununun provalarına başladık.
Ondan sonra da yeni projeleri değerlendireceğim inşallah.

Oyunculuk dışında yaptığı işler var mı?
Aynı zamanda yazarlık yapıyorum. Almanya da öğrencilere yönelik matematik kitabı yazdım, çok taze basıldı inanılmaz bir heyecan ileride arkanızdan bir eser bırakmak ve insanlara faydalı olmak muhteşem bir duygu.

Oyuncu adaylarına tavsiyeleriniz var mı?
Hiç kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak çalışmaları. Oyunculuk eğitimlerini doğru insanlardan almaları, diksiyonlarına yoğunlaşmaları ve gerçekten sabırlı olup zamana bırakmaları. Kendilerini farklı yönlerde keşfetmeleri ve otantik olmaları.

Almanya’ da günlük hayatın nasıl geçiyor?
Düzenli bir hayatım var. Spor yaparım, sağlıklı beslenirim, ruhuma iyi gelen insanlarla vakit geçiririm. o yüzden özel Hayatıma çok az sayıda insan alırım.  İşime konsantre oluyorum, kendi yolumda ilerliyorum.

Son olarak neler söylemek istersiniz?
İyi ki seyircilerimiz varlar. Hepsine sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.