Geçtiğimiz günlerde Bursa’nın Gemlik İlçesinde Bursa Barosu ve Gemlik Belediyesi tarafından ortaklaşa organize edilen 5 günlük bir tiyatro şöleni yaşandı. 24-28 Ekim tarihleri arasında 4 şehirden 5 topluluk ve 6 oyun Gemliklilerle buluştu. Festivalin koordinatörü Av. İzzet Boğa ile ilk defa düzenlenen festivalle ilgili tüm merak edilenleri konuştuk. 

Festival fikir nereden doğdu? Festivale neden Avukat Özgür Aksoy Tiyatro buluşması adını verdiniz?

Bu fikir aslında 2017 de üzücü bir olayla genç yaşta aramızdan ayrılan sevgili dostumuz Av. Özgür Aksoy’la kurduğumuz bir hayal; hatta daha doğru bir söylemle kurduğumuz planın bir parçasıydı.  Kültürü ve sanatı günlük yaşamın bir parçası haline getirmek, çocuklarımızı ve gençleri kültürle sanatla iç içe büyütmek, devamlılığı ve yerleşik bir yapısı olan bir kültür hayatını Gemlik’te var etme özlemi duyuyordu Özgür. Gemlik’teki zor yapının ancak bu şekilde bir arada tutulabileceğini, adı hep kötü olaylarla anılan kentteki gidişatı bu şekilde kırılabileceğini düşünüyordu. Buna nereden ve nasıl başlanması gerektiği konusunda sık sık fikir alışverişinde bulunurdu benimle. Özgür, Gemlik Belediyesinin ve Bursa Büyükşehir Belediyesinin meclis üyesiydi. Serbest avukat ve iyi bir okur-yazardı. Birlikte üç oyun yapmıştık. Bursa Baro Tiyatrosunda benim yönettiğim Ocak, Cadı Kazanı ve Kuvayı Milliye oyunlarında oynamıştı. Tiyatroya tutkundu. Tiyatro yoluyla elde ettiği kazanımların farkındaydı ve tüm gençlerin de tiyatroyla büyümesi hayali kuruyordu. Ama tabi Gemlik’in alt yapısı buna uygun değildi ve 3 yıl tüm bu oyunların provalarına Gemlik’ten gidip gelmişti. Özgür kendi oynadığı oyunları Gemlik’te sahnelememiz için ısrar ediyordu. Gemlik’teki salonları bana gezdirirken duyduğu heyecanı ve benim salonların ışık ve ses sistemlerinin müsamerelerin ihtiyaçlarını bile zor karşılayacak halde olduğunu söylediğimdeki hayal kırıklığını unutamam. Dahası kulisler halı saha soyunma odalarından daha kötü durumdaydı, hatta tuvaletleri bile yoktu. Bunun üzerine Özgür otobüslerle Gemlik’ten seyircileri AVP sahnesine taşımış gene de Gemliklilere bu oyunları izlettirmişti. 

Özgür’ü iki yıldır özlüyorduk ki, son anma törenin de Özgür’ün tüm hayallerini paylaştığı yoldaşı, şimdiki Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ‘la Gemlik’te Özgür’ü tiyatro ile anma fikrinden konuştuk. Ben bu festival programını projelendirdim ve Bursa Baro Başkanımız Gürkan Altun’la paylaştım. Baromuzun da desteğiyle Gemlik Belediyesi tarafından bu festivali başlatmış olduk. 

Tiyatro buluşmasına hangi tiyatro toplulukları katıldı? 

Bu festivalin ilki olması sebebiyle Özgür’ün hukukçu ve tiyatrocu kimliklerine uygun olarak Hukuk Fakültelerinin Tiyatro Topluluklarını ve Baro Tiyatro Topluluklarını davet ettik. Festivale “Buluşma” adın koyduk ve Özgür gibi olan tüm dostlarımızla Gemlik’te buluştuk. Antalya’dan, Eskişehir’den İstanbul’dan misafirlerimiz geldi. Oyunlarını Özgür için, Gemlik Halkı için oynadılar; Gemlik’teki Uludağ Üniversitesi Asım Kocabıyık Yerleşkesi Tiyatro Topluluğu da bu buluşmaya katıldı ve tabii ki Özgür’ün de oyuncusu olduğu Bursa Baro Tiyatrosu açılışı yaptı. Misafir topluluklar 10-15 yıl gibi uzun yıllardır tiyatro yapan tecrübeli ve başarılı ekipler.

Festivalde sergilenen oyunlar hangileriydi?

Bursa Baro Tiyatrosu Aristofanes- İzzet Boğa -  BARIŞ OYUNU 

U.Ü. Asım Kocabıyık Yerleşkesi Tiyatro Topluluğu – Dario Fo – Her Hırsız Haydut Değildir

İstanbul Barosu Tiyatrosu – Nazım Hikmet – Enayi  

Eskişehir Sui Generis Tiyatro – 12 Öfkeli

Antalya Yırtık Cüppe Tiyatro – Sadık Şendil - Kocamın Nişanlısı 

Oyunlar yeni yapılan Cemil Meriç Kültür Merkezinde oynandı. 

Ayrıca Sui Genersi Tiyatro gündüz programında bir Ortaoyunu olan Güldürüklü Temaşa adlı oyunlarını Yunus Emre Kültür Merkezinde sergiledi.

Festival oyunlarına seyircinin ilgisi nasıldı? 

Gemlik Belediyesi Cemil Meriç Kültür Merkezi 700 kişilik büyük bir salon. Bir tiyatro salonu değil, konferans ve benzeri etkinlikler için yapılmış çok amaçlı salon. Akustiği yok. Işık ve ses sistemi yeterli değil. Buna rağmen Gemlik Belediyesi, Başkan Sertaslan’ın talimatı, Özel Kalem ve Kültür Müdürlüğü çalışanlarının gayretleriyle bu organizasyonu başarıyla gerçekleştirdi. Gelen misafir ekipler bu buluşmadan son derece memnun ayrıldılar. Özgür’ü hiç tanımamış hiç görmemiş olsalar da Özgür’le aynı yollardan geçmiş aynı okullarda okumuş, aynı sahne tozunu yutmuş meslektaşları ve kardeşleri onun bu hayalini gerçekleştirmekten büyük mutluluk duydular. Gemlik halkının Özgür’e olan sevgisini salonda hissettiler, ailesiyle tanıştılar sarılıp birlikte gözyaşı döktüler. Müthiş bir atmosfer yaşandı Gemlik’te beş gün boyunca. Bir kere her akşam salon doldu. Biz, “üst üste her akşam gelmezler, sıkılırlar, bıkarlar, hele maç akşamı gelen olmayabilir” diye düşündük açıkçası ama her akşam doldu. Oyunlar saat 20.0 de başlayacak olmasına rağmen saat 19.00 olmadan salona gelmeye başladılar. Bir çok akşam misafir ekiplerin hazırlıkları bitmemiş oluyordu, buna rağmen kapıları açmak zorunda kaldık çünkü, kapalı tutamadık. Koşarak yer tutmaya geldiler. Teyzeler dizi izler gibi tiyatro izlediler, yaşlılar Gemlik’te kültürel hayatın hareketli olduğu günlerin özlemiyle, gençler bu akşamları bir fırsat gibi görerek geldiler. İlk iki akşam biraz salon disiplinini sağlamakta zorlandık ama üçüncü dördüncü akşamdan sonra bariz bir iyileşme görüldü. Telefonlar çalmamaya, salondan çıt çıkmamaya başladı. Oyun çıkışlarında  artık ismimle bana hitap ederek teşekkür etmeye başladı seyirci kapıda... Arkadaş olduk Gemliklilerle.    Bir akşam şöyle bişey oldu: oyundan önce cep telefonlarınızı kapatınız diye anons yaptık, bir teyze elindeki Nokia 3110 gibi bir telefonu çıkardı çantasından sesini kapamaya çalıştı, kapatamadı, sonra yanındaki üniversite öğrencisi genç kızdan yardım istedi. Kız hayatında akılsız telefon kullanmamış olacak ki, o da sesini kapatamadı. Teyze “eh ne yapalım zaten kimse aramaz beni bu saatten sonra” diyip telefonu çantasına attı, oyunu izlemeye koyuldu.   

Ya oynayan ekiplerin izlenimleri nasıldı? 

Bir kere Gemlik’i tanımıyorlardı. Hemen her oyuncu ilk kez geldiğini söyledi. Denizi gören evlerine, körfezine, gün batımına, kordon boyunda yürüyüşlere bayıldılar. Gemlik’i çok beğendiler. Böyle bir ilçede festival yapılmasına hayranlıkla karşıladılar. Hele seyirciye bayıldılar. 

Bizim için de bir test gibiydi. Festivalde antik yunandan Dairo Fo’ya, Nazım Hikmet’ten Sadık Şendil’e ve 12 Öfkeli ye kadar bir birinden farklı tarzlar ve yazarlar sahnelendi.  Tiyatro geçmişi olmayan bir yerde halkın beğenisini kazanabilmenin çabasını gösterdi tüm ekipler. Her biri iyi kotarılmış tüm festival oyunları seyirci tarafından takdir edildi. Şunu rahatlıkla söylemek mümkün ki, halkımızın tiyatroya ilgisi yüksek, tiyatroyu seviyor, beğeniyor, ilgi gösteriyor.  Yeter ki iyi oyunlar arz edilsin. Herkes için ulaşılabilir olsun.  

Peki ya festivalin bundan sonrası? 

Sonrası gelir. Gelecektir. Seyircinin ilgisi ortada. İyi ve doğru bir iş yaptığımız açık. Ancak koşulların iyileştirilmesi gerekiyor tabii. Alt yapı yatırımının tamamlanması gerekiyor. Salonun ışık ve ses sistemlerinin tamamlanması, salonun tiyatroya uygun hale getirilmesi gerekiyor. 

Her şeyi ilki zordur. Biz olumsuz kimi koşullara rağmen ilkini çok kısa sürede ve başarıyla gerçekleştirdik. Şimdi önce salonu tamamlayıp, sonra da Gemlik’te sürekli bir tiyatro yaşamını var etmek için çalışmak gerekiyor.  Sadece festival zamanı ve festival için değil tüm sezon tiyatro izleyebilmeli Gemlik halkı. Tiyatro ulaşılabilir olmalı. Şöyle bir ayrıntı da verebilirim, ben bu festivalin Gemlik’teki Cemil Meriç Kültür Merkezinde değil Manastır semtindeki Yunus Emre Kültür Merkezinde olmasını istemiştim. Görece tiyatroya daha uygun olduğu için. Ancak başkan Mehmet Uğur Sertaslan, Gemlik halkının daha kolay ulaşabilmesini öne aldı ve Cemil Meriç Kültür Merkezinde olmasını istedi. Teknik eksiklikleri takviye ederiz dedi. Öyle de oldu. Ve ne kadar haklı olduğunu festival boyunca gördük. Her gelen konuk ekip seyirciye bayıldı. Antik dönemlerdeki şenliklere gelir gibi, düğüne gelir gibi geldi Gemlik halkı, genci yaşlısı mahallece tiyatro izlemeye geldiler. 

Belki sadece büyükşehir belediyelerinin ve merkez ilçeleri (Kadıköy, Bakırköy, Kuşadası, Nilüfer, Çankaya gibi) saymazsak ilçe Belediyelerinin pek fazla yaptığı bir organizasyon değil tiyatro festivali. Biliyorsunuz Menemen gibi, Ayvalık gibi belli başlı yerlerde önemli tiyatro. Bunu dışında maalesef ilçelerimiz milli bayramlarda ve kimi ürün festivallerinde konser ve benzeri etkinliklerden öte bir kültürel yaşam sürdüremiyor. Umuyorum ki, Özgür’ün sayesinde Gemlik bu kimliğinden sıyrılacak, ben de Başkanımız Mehmet Uğur Sertaslan da, Baro Başkanımız Gürkan Altun da Özgür’ün yakın arkadaşlarıydık. Bunu yapmak da bizim boynumuzun borcuydu. Özgür’ün annesine Gülay annemize sarıldık, Gülay Anne her akşam tek tek misafir gelen tüm oyunculara sarıldı, hem ağladık hem gururlandık, Özgür’ün eşi, çocukları, kardeşleri ile birlikte arkamıza binlerce Gemlikliyi aldık harika bir beş gece geçirdik. 

Festival seneye yine devam edecek mi?

Seneye yine baro tiyatrolarının seçkin oyunlarını ve ayrıca hukuk fakültesi öğrenci topluluklarının oyunlarını davet etmeyi düşünüyoruz. Ancak bununla kısıtlı kalmayacağız tabi. Özellikle hak, hukuk, adalet, eşitlik, özgürlük temalı oyunları olan ekipler başta olmak üzere her yerden ekipleri Gemlik’te izleyeceğiz.  Gemlik’e uzun yıllardan sonra tiyatro geldi. Hem de Özgür’ün adıyla geldi. Daha da gitmez.   

RÖPORTAJ: AV. MEHMET ŞAH ÇELİK