Son yıllarda Ankara, hem ülkenin başkenti olmanın hem de deprem uzmanları tarafından "en güvenli şehirlerden biri" ilan edilmenin bedelini ağır bir trafik yüküyle ödüyor. Özellikle büyük depremlerden sonra birçok insanın güvenli bir liman olarak Ankara’yı tercih etmesi, zaten taşıma kapasitesinin sınırlarına dayanmış yolları iyice içinden çıkılmaz bir hale getirdi.

Artan Trafik, Azalan Sabır

Ankara'nın trafiği son yıllarda çileye dönüştü. Sabah saatlerinde işine gitmeye çalışan Ankaralılar, her gün saatlerini yollarda geçirmek zorunda kalıyor. Eskiden nispeten rahat olan ana arterler bile artık sabah ve akşam saatlerinde kilitlenmiş durumda. Özellikle İstanbul ve diğer büyük şehirlerden gelen insanların agresif sürüş tarzı, Ankara’nın nispeten daha sakin trafiğine bomba gibi düştü.

Özellikle son dönemde Ankara'da trafik kurallarını hiçe sayan bir sürücü profili gözlemleniyor: Makas atanlar, sinyal vermeden aniden önünüze kıranlar, emniyet şeridini ihlal edenler… Adeta kendini bir yarış pistinde sanan bu yeni sürücüler, Ankara'nın sabırlı ve kurallara uyan insanlarını çileden çıkarmış durumda.

Göç ve Yeni Trafik Canavarları

Depremden sonra Ankara'ya büyük bir göç dalgası yaşandı. Ancak sadece yeni nüfus artışı değil, farklı illerden gelen sürücülerin şehrin trafik kültürüne uymaması da büyük bir sorun haline geldi. Kendi şehirlerinde yıllarca düzensiz bir trafik içinde araç kullanmaya alışan bazı yeni sakinler, Ankara’nın kurallara dayalı trafiğini altüst etti.

Özellikle sinyal vermeden şerit değiştiren, makas atan ve trafikte tehlikeli hareketler sergileyen bu yeni sürücüler, Ankara'nın trafiğinde ciddi kazalara sebep oluyor. Normalde sabırlı ve kurallara uyan Ankaralı sürücüler bile bu kaosa ayak uydurmak zorunda kalıyor. Sonuç? Şehirdeki trafik kültürü giderek bozuluyor.

Yollar Artık Taşımıyor

Ankara'nın yolları, bu kadar yoğunluğu kaldıracak şekilde tasarlanmadığı için sıkıntı giderek büyüyor. Özellikle Eskişehir Yolu, Konya Yolu, İstanbul Yolu ve Çevre Yolu artık sabah ve akşam saatlerinde neredeyse tamamen kilitlenmiş durumda. Küçük bir kaza ya da aniden duran bir araç, kilometrelerce kuyruk oluşmasına neden olabiliyor.

Ankara'nın en büyük problemlerinden biri de alternatif yolların yetersizliği. Özellikle toplu taşımanın halen istenilen seviyede olmaması, insanların zorunlu olarak özel araç kullanmasına neden oluyor. Metro hatları yetersiz, otobüsler kalabalık ve trafikle birlikte toplu taşıma da çekilmez hale geliyor.

Ankara Trafiği Nereye Gidiyor?

Tüm bu sorunlara rağmen, Ankara trafiği için kalıcı bir çözüm üretilmiş değil. Özellikle hızla artan nüfus, yeni yollar ve genişletilmiş kavşaklar gibi çözümleri bile yetersiz hale getiriyor.

Ankaralılar artık hem trafik yoğunluğundan hem de şehrin hızla kalabalıklaşmasından ciddi anlamda rahatsız. Sadece yollar değil, hastaneler, okullar ve kamu kurumları da bu göç dalgasından olumsuz etkileniyor. Şehirde yaşamak artık eskisi kadar konforlu değil.

Özetle, Ankara trafiği artık kritik bir noktaya ulaştı. Eğer ciddi bir planlama yapılmazsa, bu yoğunluk giderek artacak ve Ankara’nın bir zamanlar sahip olduğu rahat yaşam standartları tamamen yok olacak. Yetkililerin bu konuda acil önlemler alması şart. Yoksa Ankara, sadece başkent değil, aynı zamanda trafik çilesinin de merkezi olacak.