Zonguldak’ın Ereğli ilçesi İmranlar köyünde dünyaya gelen Ece Türkoğlu, futbol oynamaya küçük yaşlarda başladı. İlkokulda köydeki erkeklerle futbol oynarken, beden eğitimi öğretmeninin yeteneğini fark etmesiyle hayatı değişti. Ereğli Belediyespor’un alt yapısına giren Ece Türkoğlu'nun futbol macerası da böylece profesyonel olarak başlamış oldu.

O sıralar kadınlar birinci ligindeki tek ilçe takımı olan ve alt yapıya önem veren Ereğli Belediyespor’da 6 yıl boyunca aralıksız top koşturan Ece, tüm bu süreçte derslerini de ihmal etmedi ve fen lisesini kazandı. Milli takımda 70’den fazla maça çıkan genç futbolcu kamplarda çalışarak derslerini aksatmadan okuluna devam etti.
Amerika macerası da, milli takım hocasının üniversite burslarına başvurmasıyla başladı. Virginia’dan kabul alan Ece şimdilerde Amerika'da top koşturuyor.
Geçtiğimiz sezon ABD Kolej Ligi (NCAA) ekiplerinden Old Dominion Üniversitesi’nin kadın futbol takımına transfer olan 22 yaşındaki Ece sezon sonunda NCAA Konferans Ligi’nde yılın en iyi yeni oyuncusu seçildi.
Geçen sezon 1.200 dakika görev alan orta saha oyuncusu, 7 gol 3 asistle takımının başarısında büyük rol oynadı. Bu sezon da hazırlıklarını sürdüren Ece Türkoğlu ile hayatı ve kariyerine yönelik röportaj gerçekleştirdik



Röportaj: Anıl Sural
Fotoğraf: Rona Doğan
Önce Vatan Gazetesi Washington DC


 



Öncelikle ABD hikayen nasıl başladı?
Futbola başladığımda kendime bir hedef belirlemiştim. Milli takımda forma giymeyi tabiki çok istiyordum ama her zaman ondan farklı bir hedefim vardı. Hem futbol hayatıma hem de üniversite eğitim hayatıma yurt dışında devam etmek istiyordum. Bunun için derslerime çok özen gösterdim ve Fen Lisesini kazandım. İkisini bir arada ilerletebilmem için ABD en uygun yerdi benim için. ABD’de kolej ligleri vardı ve bir çok uluslararası öğrenciye tam burslu okuma imkanı veriyorlardı. Ben o sıralarda Milli Takım’ın U17 yaş kategorisinde forma giyiyordum. Hocam bir gün bütün takımdan CV hazırlamamızı istedi ve onları Amerika’ya göndereceğini söyledi. Çok heyecanlanmıştım eğer kabul gelirse neler yapabileceğimi düşünmeye başlamıştım bile. Sadece 2 oyuncuya kabul geldiğini ve birinin benim olduğunu söylediklerinde çok mutlu olmuştum. Buraya gelme kararını vermek zor olmadı çünkü hayalime ulaşıcaktım ve bu beni daha iyi yerlere çıkartacaktı. Sadece ailemden ve arkadaşlarımdan ayrılacağım için çok üzülmüştüm.

 


Amerika’da futbol çok popüler değil bakıldığında. Amerikan futbolu ya da basketbol çok daha ön planda. Son zamanlarda futbola ilgi arttı mı?
Evet, Amerika’da futbol fazla popüler değil ama Kolej Ligleri çok popüler. Gelişime çok önem veren bir ülke. Yaptıkları her işi profesyonelce yapıyorlar ve benim aradığım ortam da buydu. Amerikan futboluna çok fazla ilgi var evet ama son zamanlarda kadın futbolunun da ön plana çıktığını söyleyebiliriz.

 



Futbola ilk nasıl başlamaya karar verdin? Türkiye’de nerelerde oynadın?
Ben Karadeniz Ereğli’nin bir köyünde büyüdüğüm için hep erkekler ile oynuyordum. Bir gün tenefüste bahçede oynarken beden eğitimi öğretmenim beni fark edip, Ereğli Belediyespor’un alt yapısında başlamama yardımcı oldu. Ereğli Belediyespor Kadınlar 1.liginde bulunan tek ilçe takımıydı ve alt yapıya çok önem veriyorlardı. 6 yıl boyunca Ereğli Belediyespor’da oynadım, Ereğli’den sonra 2 yıl Ataşehir Belediyespor’da forma giydim sonraki yıl Ereğli’ye geri döndüm ve Amerika’ya gelmeden önce 1 yıl Ereğli’de oynadım.

 


Köyden çıkıp milli takıma daha sonra ABD’ye... Çok önemli bir başarı. Nasıl başardın?
Eğer bu benim hayalimse daha çok çalışmam gerektiğini biliyordum ve hep ona göre çalıştım. Diğerleri bir çalışıyorsa ben iki çalıştım ve okulumu ihmal etmemeye özen gösterdim. Çünkü Amerika’ya gidebilmem ve burs alabilmem için ders notlarımın da iyi olması gerekiyordu. Çok zor oldu çünkü lise zamanımda hem U19 da hem de A Milli Takımda oynuyordum ve ayda 2 kere milli takım kamplarında bulunuyordum bu yüzden okulda beni göremiyorlardı. Sıra arkadaşım bundan hep şikayetçiydi. Okulda olmadığım günlerin ders notlarını arkadaşımdan hep isterdim ve kamplarda sürekli elimde kitap ve defterle dolanırdım boş zamanlarımda eksik olduğum dersleri tamamlardım. Bir süreden sonra alışkanlık edindim, ders çalışmayınca kendimi kötü hissetmeye başladım ve futbolumun da etkileneceğini düşündüm. Bu yüzden ikisini programlı bir şekilde yapmaya özen gösterdim. Daha çok gece çalışmayı seven bir öğrenciyim kendimi daha rahat hissediyorum.

 


İleride kariyer planların nedir?
Amerika’da üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra profesyonel oynamak istiyorum ama şu an için bunu Amerika’da mı yoksa Avrupa’da mı yapmak istediğime karar veremedim. Tabiki futbol ne getireceği belli olmayan bir spor. Ciddi bir sakatlık ile futbol hayatımın biteceğini düşünmek zorundayım ve diplomamın elimde olması gerekiyor. Şu an bilgisayar bilimi bölümünde eğitim görüyorum ve okuldan sonra diplomamın bana çok faydalı olacağını biliyorum. Aslında bir diğer kariyer planım ise teknik direktörlük. Bir takım çalıştırmayı çok isterim, sonuçta futbolun içinden gelen biri olduğum için benim açımdan zor olmayacağını düşünüyorum.

 


MLS’i takip ediyor musun? Var mı favori takımın, favori oyuncun?
Dürüst olmak gerekirse MLS’i yakından takip etmiyorum.


 



Türkiye’deki futbol ile ilgili neler söylemek istiyorsun?
Şüphesiz Türkiye’de futbol en popüler ve en çok izlenen spor durumunda. Ama kadın takımlarına erkekler kadar önem verilmediği de açık bir şekilde görülmektedir. Ve erkek futbolunun seviyesinin de tartışılacak düzeyde olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir İngiltere Liginin maçlarını ya da İspanya Liginin maçlarını izlediğimde bunu çok net görebiliyorum. Türkiye’de dışa bağımlılık çok fazla ve elindeki oyuncuların yeteneklerinin kimse farkında değil ama sporcular da bu işi profesyonel olarak yapmalarına rağmen bence yeterince profesyonel yaşamıyorlar. Kadın futbolu için konuşursam, gün geçtikçe verilen önemin arttığını düşünüyorum ama bu önem yeterli mi orası tartışılır tabiki. Eğer istediğimiz düzeyde olmuş olsaydık tabi ki ülkemde kalmaya devam ederdim. Ama diğer ülkelerin seviyesine gelebilmemiz için ülke olarak çok çalışmamız gerekiyor.

 


ABD ile Türkiye’yi alt yapı anlamında karşılaştırabilir misin?
Türkiye’deki oyuncuların daha yetenekli olduğunu hep savunurum. Ama Amerika’da alt yapıya önem çok küçük yaştan başlıyor ve bu durumda sporcu gelişime çok açık oluyor. Küçük yaşta öğrendiği disiplinli çalışma ile ömrünün sonuna kadar devam edebiliyor. Türkiye’deki alt yapılarda devamlılık olmadığını ve oyuncuların gerçekten yeteneklerinin farkında olmadıklarını düşünüyorum. Bu durumda devreye hocaların girmesi gerekiyor ve kimileri şanslı kimileri şanssız oluyor. Birinin elinden tutup seni iyi yerlere getirmesi gerekiyor. Amerika’da kadın futbol takımlarının altyapıları bile oldukça disiplinli ve sadece futbol hayatına değil eğitim hayatına da önem veriyorlar.

 


Türkiye’de futbolcular eğitimden geri kalıyor birini seçiyor. Sen hem okuyorsun hem de futbol ile profesyonel ilgileniyorsun…
Türkiye’deki sporcular biraz buna mecbur bırakılıyor çünkü ikisinin bir arada ilerletilebilmesi için hiçbir imkan sunulmuyor ve bu durumda da sporcu seçim yapmak zorunda kalıyor. Bu biraz da Türkiye’de ki sistemden ve algıdan kaynaklanıyor. Bir insan istediği ve inandığı sürece her şeyi yapabilir. Ama insanlar kolayı seçmenin bir çözüm yolu bir çıkış yolu olduğunu düşündüğü sürece bu değişmeyecek.

 


ABD’de hiç unutamadığın bir anın var mı?
Aslında unutamadığım bir çok anım var ama bir tanesinden bahsetmem gerekirse, Türkiye’den gelmesi geciken bir izin yazısı yüzünden ilk resmi maçta oynayamamıştım ama ikinci maça oynayabilecektim. Benim için o ilk maçtı ve uzaktan mükemmel bir gol atmıştım. Bu benim için çok gurur vericiydi ve güzel bir başlangıç ilerisinde güzel günlerin olacağının habercisiydi. O günü ve yaşadığım mutluluğu asla unutmayacağım.

 


Gurbette yaşamak zor oluyor mu?
Evet oldukça zor oluyor. Ben yıllar boyunca ailemden uzaktaydım kamplardan dolayı ama biliyordum ki 15 gün sonra dönüp gideceğim yerim evimdi ve ailemdi. Ama şimdi 5 ayın geçmesini ve evime gidip ailemi göreceğim anı bekliyorum. Her zaman yanımda olduklarını hissediyorum ama bazen yalnız kaldığımı da hissediyorum. Bu benim için çok zor ama buna alışmam gerektiğinin farkındayım.

 


Neden MLS’de bir Türk oyuncu göremiyoruz?
Türk futbolcular genelde Avrupa mı Amerika mı diye sorulduğunda Avrupa’yı tercih ederler çünkü hem mesafe olarak hem de maddi açıdan daha iyi durumda olduğu düşünülür bence bu yüzden MLS’de oyuncularımızı göremiyoruz.

 


ABD Kadın Milli takımı futbolda çok başarılı. Takip ediyor musun?
Evet onları takip ediyorum ve izlerken gerçekten zevk alıyorum. Kadınların her şeyi başarabileceklerinin kanıtları olduğunu düşünüyorum. Oturmuş bir oyun düzenleri var ve çoğu yetenekli ve çalışkan oyuncular.

 



Sen kaç kere Türk milli takımında oynadın?
Yaklaşık 70 maç oynamışımdır.

Hangi takımı destekliyorsun?
Beşiktaş.


Türkiye’de beğendiğiniz oyuncular var mı?
İtiraf etmek gerekirse Türkiye Ligini takip edemiyorum. Ancak geçmiş yıllarda Jose Sosa’yı beğeniyordum. Emre Bölezoğlu’nun oyununu severdim. Daha çok orta saha futbolcularına hayrandım.



Son söz senin lütfen buyur…
Amerika’da olduğum için mutluyum. Ayağıma gelen fırsatları geri çevirmek istemem. Şu an kolej liginde oynamayı geleceğim için bir basamak olarak görüyorum. Daha iyi yerlerde olmayı tabiki çok isterim ama ilk önce bu basamağı güzel ve başarılı bir şekilde çıkmam gerekiyor. Bunun için de çok çalışacağım. Türkiye’de ya da herhangi bir yerde beni destekleyen herkese o mutluluğu yaşatmak istiyorum.