Ağaçlar içinde bulundukları ekosistemler için vazgeçilmezdir. Onların yok olması; yaşama ortamının bozulması ve iklimi olumsuz yönde etkilenmesiyle tüm yaşamın yok olması anlamına gelir. Topraktan su ve mineral maddelerini, havadan karbondioksit almak, güneş enerjisini kullanarak organik madde üretmek, havaya oksijen vermek, canlılara besin ve barınak sağlamak gibi çok önemli işlevleri bulunur.

Ağaç kökleri toprağın metrelerce altına uzanır ve toprağı bir arada tutar. Yerleşim yerlerine yakın dikilen ağaçlar toprağı tutarak depremin oluşturacağı hasarı azaltır.

Bir yaşam alanının simgesi haline getirilen ağaçlar o yere yepyeni bir kimlik kazandırır. Bina ve yollara gölgelik alan yaratarak, şehirlerdeki ısı adalarının oluşumunu önler. Yapraklarıyla havaya su buharı püskürterek şehrin ısısını 12 dereceye kadar serinletebilirler. Cadde ve otoyollardan gelen gürültüyü azaltırlar, havadaki çamuru yapraklarında tutar ve şiddetli rüzgârları hafifletirler.

Ağaçlar su tasarrufu yapar. Suyun az bulunduğu alanlarda, ağaç gölgeleri buharlaşmayı yavaşlatır. Bir fidan haftada en fazla 55 litre suya ihtiyaç duyar ve bu suyu yeraltı suyu olarak doğaya geri bırakır. Ağaçlar, insanlar dışında kuşlar ve diğer hayvanlar için de gıda deposudur.

Ağaçlarla temas içinde olmak, zihin yorgunluğunu azaltarak konsantrasyonun artmasını sağlar. Kurak yerlerin ve yeşil görmeyen evlerin bulunduğu bölgelerde, yeşil alanları bulunan yerlere göre daha fazla şiddet vakası tespit edilmiş. Ağaçlık ve yeşil alanlar insanlardaki korku seviyesinin de azalmasını sağlar.

Bu yıl 1345 orman yangını çıktı ve 2 bin 987 hektar ormanlık alan yandı. Kozalaklı çam ormanları yangında çok çabuk tahrip olurlar. Yanan çam kozalakları sıcaklığın etkisiyle içinde bulunan reçine eriyerek buhara dönüşür ve basınçla patlar. 80 metreyi geçen mesafelere fırlar ve alevleri diğer ağaçlara sıçrar. Kısa sürede geniş bir alana dağılarak, yangının yayılmasını hızlandırır.

Yeryüzünde, yirmi binden fazla ağaç türü mevcutken her fidan her yere dikilmemeli. Ağaçlandırma çalışmaları için uzmanlardan yardım alınmalı. Ormanlarda ateşe daha dayanıklı ağaç türleri seçilmeli. Şehirlerde 20-30 yıl sonrasının planlaması yapılarak dikilmeli. 

Kentlerde bilinçsiz ve plansız şekilde dikilen ağaçların meyveleri yollara, kaldırımlara dökülerek çevre kirliliğine neden olur ve tekrar kesilmek zorunda kalınır. Bu nedenle kentlerde çınar, meşe, atkestanesi, okaliptus, manolya, cennet ağacı, orkide gibi geniş yapraklı ağaçlar dikilmeli. Bu ağaçlar çabuk yaprak dökmez. Ayrıca geniş yapraklı ağaçlar toz ve dumanı emerek havayı temizler.