ABD yaşayan Türk toplumu içinde siyasete girenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Geçtiğimiz günlerde hepimizi sevindiren bir haber aldık. ABD’nin orta batı bölgesinin en büyük beşinci eyaleti Wisconsin'ın Milwaukee şehrinde seçimleri kazanan Ayça Sawa geçtiğimiz aylarda internet üzerinden yemin ederek görevine başlamıştı.

Baş Denetçi / Baş Saymanı (Comptroller) olarak Milwaukee Belediyesi’nde 1.6 milyar doları denetleyecek olan Sawa, yüzde 50’nin üzerinde oy alarak şehrin önemli görevlerinden birisine getirilmiş oldu.

Doğduğu şehrin bütçesini denetleyecek Türk kökenli Amerikalı Ayça Sawa ile seçim sürecinden, yapacağı göreve ve ABD’deki Türklerin siyasetteki yerini konuştuk.




Röportaj: Anıl Sural
Fotoğraf: Rona Doğan
Önce Vatan Gazetesi Washington DC




Baş Denetçi / Baş Saymanı (Comptroller) olarak Milwaukee Belediyesi’nde geçtiğimiz aylarda seçimleri kazandınız ve görevinizi başarıyla sürdürüyorsunuz. Türkiye’den biraz daha farklı yerel seçimler var. Bahsedebilir misiniz?

Amerika’da çok farklı pozisyonlar için seçimler var. Bunun düşüncesi herhalde farklı yerlerde seçilenler birbirinden bağımsız olup da toplum için en iyi kararları verebilmek için seçiliyor diye anlıyorum. Milwaukee’de de Baş Denetçi / Baş Saymanı da ondan ayrı seçiliyor. Bu pozisyon için belediye başkanından ve de belediye parlementosundan (aldermen/city council) bağımsız olmak adına seçim yapılıyor. Finans, muhasebe, denetleme konularında hem uzman hem de bağımsız şekilde karar verebilmek, rapor hazırlamak için böyle yol izleniyor.


Baş Denetçi / Baş Saymanı (Comptroller) sorumlulukları neledir bahsedebilir misiniz? Ne kadarlık bir bütçeyi yönetiyorsunuz ve elbette bu bütçeyle neler yapıyorsunuz?

Milwaukee Belediyesi’nin toplam bütçesi $1.6 milyar dolar. Biz şehrin bütün finansal tablolarını çıkartıyoruz. Hükümetten gelen ödenekleri denetleyip, belediye başkanın yaptığı projelerin ayrı ayrı bağımsız analizlerini hazırlıyoruz. Şehirdeki memurlar için maaş ödemelerini bütün şehrin departmanlarını kapsayacak şekilde denetlemelerini gerçekleştiriyoruz.


Daha önce nerelerde ve hangi pozisyonlarda çalıştınız?

Üniversite'den mezun olunca Wisconsin eyaletinde finansal denetçi olarak çalıştım. Daha sonra bir muhasebe firmasında da denetçi olarak çalıştım. Ardından Milwaukee'e dönüp Milwaukee Belediyesine Comptroller ofisinde çalışmaya başladım.

Dokuz sene içinde 4-5 kez terfi aldım ve buradan yükseldim. Son olarak son 3 senedir, yardımcı denetçi olarak çalışıyordum. Ondan sonraki basamak olan Comptroller yani Baş Denetçi olmak için seçime girip kazanmanız gerekiyor. Belediye başkanından bağımsız bir görev olduğundan seçimle gelmeniz şart.

Bir de üniversite zamanında Boğaziçi Üniversitesi'nde bir dönem okudum. O yaz Finansbank’ın hazinesinde staj yapmıştım İstanbul’da.


ABD siyasetinde ilerideki planlarınız neledir?

Şu an ki hedefim Milwaukee’deki pozisyonumu başaralı bir şekilde yürütmek. Ardından da bir sonraki dönem için yeniden aday olup göreve devam etmek istiyorum. Benim pozisyonum politikadan çok finans alanında. Politikadan farklı bir alandayım ancak seçimle göreve geliyorum.

Ailenizin ABD hikayesi nasıl başladı?

Ben aslında Amerika’da Milwaukee’de doğdum. Bizim ailede tek Amerika’da doğan benim. Annemler Amerika’ya yüksek linsan eğitimi için gelmişlerdi sonra döndüler. Babam profesör olarak Milwaukee’de üniversite’de iş buldu ve1980 yılında tekrar Amerika’ya geldiler. Milwaukee’e gelişleri böylece kalıcı oldu. Hep Wisconsin’da yaşadım. Ama aralarda Türkiye’de yaşadığım da oldu babam profesör olduğu için. İlkokul birinci sınıfı Ankara’da okudum. Çünkü babam misafir profesörlük yapıyordu. Bir de lise birinci sınıfta yine Türkiye'deydik. Bu kez İstanbul’da okudum bir sene. Üniversite zamanlarında yine bir dönem Boğaziçi Üniversitesinde okudum.


ABD’deki Türkler sizin gibi önemli pozisyonlara gelerek bizleri gururlandırıyor. Buradaki topluma mesajınız nedir?

Benim mesajım herhalde kendi kariyerinizde ileriye giderken hep etik davranıp, işlerinizi ve kararlarınızı etik almak. Böyle olunca ve yaptıklarınızdan heranlamda emin olduğunuzda insanların saygısını kazanmak kolay.


ABD’deki Türklerin siyasete girmesi hakkında görüşleriniz nelerdir? Biraz geç mi kaldık?

Bence geç veya değil, her zaman doğru zaman. Sadece Türk de değil, farklı kökenli insanların politika ve farklı rollere girmesi çok önemli. Ne kadar farklı görüşlü insan olsa o kadar farklı fikirler ve aynı tip/tür kararlar devam etmez. Çeşitlilik önemli ve hiçbir zaman geç değil.


Şu an çalışma ortamınız nasıl evden mi çalışıyorsunuz? Pandemi nasıl etkiledi?

Şuan hem evden hem ofisten çalışıyorum. Çünkü bazen imzalar gerekiyor haftanın 2 3 günü ogiste olmam gerekiyor


Yemin töreninizden bahsedebilir misiniz? Yeni dünya düzenine ayak uyduruldu ve internet üzerinden gerçekleştirildi.

Çok güzel oldu aslında! Korona yüzünden mecburen internet üzerinden yemin töreni yapıldı. Milwaukee şehrinde yapılan seçimlerde 2 kadın seçildi. Onlardan biri ben diğeri de kadın hakim. Ki o hakim benim yemin törenimi sundu. İnternetten olunca Türkiye’den annem, akrabalarım, Londra’dan abim ve Amerika’nın başka yerlerinden bir sürü arkadaş desteğini esirgemedi. Törenden sonra göz yaşları vardı çok duygulandım!


ABD’de yaşadığınız hiç unutamadığınız bir anınızı paylaşabilir misiniz?

Sanırım Amerika’daki hocalarımın ismimi teleffuzu. Alışkın olmadıkları için “Aysa” “Echa” gibi söylemelerini unutamam.


Koronavirüs süreci ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Belediyelerin ve hükümetin çok uzun zaman finansal problemleri olacak. Bunun için de bu zor durumlarda iyi karar veren iyi liderlere ihtiyaç var.


Koronavirüsten dolayı ekonomiler nasıl toparlanacak?

Ben ekonomist değilim ama ekonomi çok etkilenecek. Süreç yavaş yavaş olacak ama toparlanacak.


 

Türk olduğunuzu söyleyince neler diyor insanlar?

Türkiye'nin nerede olduğunu bilmeyen insanlar var. Türkiye’de hangi dil konuşuluyor bunu da soruyorlar.


Türkiye’ye gidiyor musunuz? Neleri özlüyorsunuz ne sıklıkla gidiyorsunuz?

Büyürken şanslıydım, babam profesör olduğu için nerdeyse her yaz gittik. İlk okul birinci sınıfı okudum, lise biri okudum Türkiye’de. Ve de üniversitede bir dönem okudum Boğaziçi'nde. Genellikle senede bir gitmeye çalışıyoruz. Eşim Amerikalı (Polonya asıllı) ve de 1.5 yaşında kızımız var, son senelerde her sene gitmek daha zordu. En çok ailemi özlüyorum. Anne tarafım İzmirli onun için yazlarımızı Çeşme’de kuzenlerle geçirdik. Gerçekten Ege denizini, plajları, kumru, bütün Türk yemeklerini özlüyorum ama hiçbiri ailemsiz tam olmuyor tabii.


Son olarak eklemek istedikleriniz neledir?

Bu göreve getirilen ilk kadın olmak gurur verici. Yıl 2020 ve hala bir sürü ilk yaşıyor kadınlar. Bu yüzden yeni bir işe adım atarken korkmayın, hayallerinizin arkasından gitmeye devam edin. Çünkü sizin bir adımınız başkasının koşmasına vesile olabilir.