ABD’den Türkiye’ye zoru başardım!

Hayatımın en rahat yolculuğunu 10 saat çift maskeyle nasıl gerçekleştirdim?


Koronavirüsün ilk görüldüğü günün üzerinden 16 ay geçti ve virüs bugüne kadar dünya genelinde 2 buçuk milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Sayılara baktığımız zaman en çok etkilenen ülke 330 milyon nüfusuyla Amerika Birleşik Devletleri (ABD). Ülkede ölenlerin sayısı yarım milyonu aşmış durumda. Sadece korona değil Amerika son bir yılda oldukça karışık zamanlardan da geçti. Aylar süren siyahi protestoları, ardından seçimler gelen kargaşa ortamı sonrasında yaşanan kongre baskını derken beni tanıyanların sordukları ilk soru hep "iyi misin?" oldu haklı olarak.

ABD'de koronavirüs pozitif olanların sayısı  bu zamana kadar 30 milyonu geçmiş durumda. Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Değerlidir) protestolarında sabahın erken saatlerine kadar kalabalıkların içinde günlerce yayınlar yaptım, maske takmayan on binlerce Donald Trump taraftarının arasından geçtim ama çok şükür hep ‘negatif’ çıktım.

Baktım böyle olmayacak yoğun gündeme ara verip dinlenmek için Türkiye’ye gitmeye karar verdim. Aslında her sene en az bir kez ülkeme gitmeye özen gösteriyorum ama bu kez korona yüzünden ertelemek zorunda kaldım. Bir de elbette uçakların ne kadar güvenli olduğu sorusu var ki... Acaba uçaklar güvenli mi? Ailemi riske sokar mıyım? Havalimanından, uçaktan bana da bulaşır mı, sonrasında benden bir başkasına bulaşır mı? 10 saatlik yolculuk zulüm olur mu? soruları hep aklımda. Salgının üzerinden bir yıl geçti öyle 3-5 aya da bitecek gibi değil. Hatta salgının en az 2 yıl devam edeceği ön görürken ben de artık hayata belli süre maske, mesafe ve temizlik ile dikkat ederek normalleşmenin gerektiğini savunanlardanım. Bu düşünceyle düştüm yollara...


Türk Hava Yolları’nın logosunu görmek içimi ısıtmaya yeter

Türkiye’ye seyahat edeceklere son 72 saat içerisindeki test zorunluluğu önemli bir adım. Ne olur ne olmaz diye son 1 hafta içerisinde 3 kez test oldum ve hepsi negatif çıkınca bana yol gözüktü. Washington Dulles Havalimanı'nda her zaman alışık olduğumuz bir tablo yoktu. ABD’deki en yoğun havalimanları arasında yer alan havalimanı bu kez bomboştu. Uçağıma saatler kalmıştı. Türk Hava Yolları’nın logosunu kuyrukta görünce bana bir tebessüm ve rahatlama gelir her zaman. İçim ısınır ve sanki memlekette gibi hissederim. Babamın komiser olarak görev yaptığı ve en çok sevdiği yer Büyükada'nın ismini uçağımızda görünce de yolun yarısını gitmiş kadar oldum.

Yıllar içinde ABD'nin farklı eyaletlerinden ortalama 15 kez Türkiye’ye seyahat ettim diyebilirim. En az 10 saat süren yolculuklarda ne izlesem, ne okusam yol hiç bitmeyecek gibi gelir vakit geçmezdi. Hatta yol düşüncesi bile beni yormaya yeterdi. Bu kez üzerine 2 maskeyle bu yol nasıl geçecek diye düşünürken hayatımın en kolay uçuşunu gerçekleştirdim. Uçağın yüzde 50’si doluydu ve herkes sosyal mesafeye göre oturtulmuştu. Girişte hijyen kitleriyle bizi karşılayan uçuş ekibi ise her zamanki gibi güler yüzlüydü. Maskeyle zor olmuyor mu diye sorduğum kabin memuru Safiye Hanım ‘Sizlere kavuşacağımız günü heyecanla bekledik. Birlikte olduğumuz için mutluyuz maskelere de alıştık, sizlerle mutluyuz’ dedi. 2 maske ve koronavirüs psikolojisiyle hiç bu kadar rahat seyahat edeceğim aklıma gelmezdi. Her 2 saatte bir maskeleri değiştirdim. Aileme kavuşacağımın heyecanıyla yol su gibi geçti. THY’nin ABD sefer saatleri hem kalkış hem varış için de iki yöne uygun düşünüldüğü için yolcuların uyum sağlamasına büyük katkı sağlıyor.


İyi ki varsın THY!

ABD’de koronavirüs başında tüm hava yolları cenaze taşıma işlemlerini durdurmuşken sadece Türk Hava Yolları ve Pakistan Hava Yolları vatandaşlarının cenazelerini kendi ülkelerine taşıdı. Tüm dünyada uluslararası uçuşlar durmuşken THY, Dışişleri Bakanlığı ile birlikte kurtarma uçuşlarıyla ABD’den Türkiye’ye onlarca sefer düzenledi THY’yi tebrik ederken tüm çalışanlarına da kendi adıma minnettarım.