Saygıdeğer Önce Vatan Gazetesi okurlarım, 2020 Yılı Mayıs ayının sonuna yaklaştığımız ve Ramazan bayramının da son gününü idrak ettiğimiz bu gün Corona virüsü halen bizleri üzmekte, hayallerimizi ziyadesiyle sıkıntıya sokmaktadır. Tabii ki bu virüs önemli ölçüde akciğerlerimizi tahrip etmekte ve hatta ölümlere bile neden olabilmektedir. Bu nedenledir ki bu haftaki yazımda siz saygıdeğer okurlarım ile ciğerlerimizi bir o kadar tahrip eden ve asrımızın vebası olarak nitelendirilen sigara hakkında bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. Eminim ki bu bilgileri sizler de biliyorsunuz. Ancak bir hatırlatayım, belki 2020 yılında aklınızı çeler, Coronanın kol gezdiği bu günlerde bu illetten belki kurtulursunuz diye düşündüm.  İnşallah bu düşüncemde yanılmamışımdır.

Bu yıl Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği çerçevesinde Liseli öğrenci kardeşlerimiz ile yapmış olduğumuz proje çok ses getirdi ve % 42 oranında başarı sağladı. Şöyle ki, gençler bizzat hastane ortamında KOAH hastaları ile kendi rızaları ile birebir görüştürüldü. Hastalar yaşadıklarını bire bir öğrenci kardeşlerimiz ile paylaştılar. Gerçekten de hüzün verici buluşmalardı. Bu nedenledir ki bu haftaki yazımın konusunu Yeşilay eski Yönetim Kurulu ve Bağımlılığa Hayır Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Sarıay Yönetim Kurulu Üyesi en önemlisi 45yılı aşkın süredir bağımlılıkla mücadele eden bir kişi olarak bu konuda bazı bilgileri yeni yılda bir kez daha sizler ile paylaşmak istiyorum. Şöyle ki; Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyadaki en önemli sağlık sorunu başta sigara olmak üzere tütün kullanımı olarak ifade edilmektedir. Biliyoruz ki, halen dünyada yaklaşık 1 milyar 250 milyon insan sigara içmektedir ve önümüzdeki yüzyılda yaklaşık 1 milyar insanın sigara nedeniyle beklenenden erken dönemde öleceği tahmin edilmektedir. Sigara içenlerin yarısı sigaraya bağlı nedenler yüzünden beklenenden erken dönemde ölmektedir. Sigara ölüm nedeni olan 40’tan fazla hastalığa yol açmaktadır. 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2009 yılındaki anketine göre ülkemiz genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki bireylerin % 31,3’ü her gün veya ara sıra tütün ve tütün mamullerini kullanmaktadır. Ülkemizde yaklaşık 22 milyon kişi sigara içicisidir ve her yıl yaklaşık 100 bin insanımızı sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle erken yaşta hayatını kaybetmektedir. İşin vahim yönü bu sayının trafik kazalarında yitirdiğimiz insan sayının 20 katı civarında olmasıdır. Bu nedenledir ki, Dünya Sağlık Örgütü tüm bu nedenlerden dolayı sigarayla mücadeleye dikkati çekmek ve kamuoyu oluşturmak amacıyla her yıl 31 Mayıs’ı Sigarasız Dünya Günü olarak kabul etmiştir. Diğer bir ilginç durum ise, TÜİK’in anket sonuçlarına göre sigara içenlerin % 94,5’i sigara paketleri üzerindeki uyarı işaretlerinin farkında olmasıdır. Tütün ve tütün mamulü kullanmayanlarda ise bu oran %74,6 olarak ifade edilmektedir. Bir fizyolog olarak, yöneticisi bulunduğum laboratuvarımız da yapmış olduğumuz pasif içiciliğe yönelik araştırmalar çok üzücüdür. Ayrıca bilmekteyiz ki, 20 yıl süreyle 1 paket sigara içenin, ciğerlerinde, bronşiollerinde, alveollerinde onlarca katran birikmektedir. Hepimiz bilmekteyiz ki, sigara yalnız içeni değil, aynı ortamda bulunanı da öldürmektedir. Kapalı alanlarda sigara yasağının yürürlüğe girdiği ülkelerde sigaraya bağlı ölümlerin azaldığı gösterilmiştir. Yine yasağın uygulandığı işletmelerin cirolarında da azalma olmadığı görülmüştür. İnsanların yararına uygun olarak düzenlenen bu tür uygulamalar hem insan yaşamı korumakta, hem de ticari faaliyetlere bir sıkıntı vermemektedir. Sigara, içinde ki nikotin nedeniyle bağımlılık yapıcı bir maddedir, ancak günümüzde sigara bırakmada etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış tedavi seçenekleri mevcuttur. Tüm sigara içenler sigarayı bırakma konusunda yardım almak için, çeşitli merkezlere, hastanelere, hekimlere başvurabilir ve yardım alabilirler. Sonuç olarak, bizlere düşen en önemli görev, insan sağlığının en önemli düşmanlarından olan sigara ile mücadele etmek ve böylelikle, büyük ölçüde ‘Dumansız Hava Sahası’ oluşturabiliriz. İnsan hayatını duman eden tabiri caiz ise “Tabut çivisi” diye de adlandırdığımız sigaranın esiri olabiliriz. Sigara bizleri bırakmadan, bizim onu bırakmamız konusunda ne dersiniz?

Dumansız, sağlıklı, mutlu nice güzel günler diliyor, saygılar sunuyorum