Gazeteci Yazar Banu Avar, Türkiye’nin yakın tarihine ışık tutan çok değerli çalışmalarıyla tanınıyor. Televizyonlarda yaptığı birbirinden değerli programları ile Kıbrıs ve Demirkırat belgeselleri hala hafızalarda yerini koruyor.
Kanal T’de hazırladığım Söylenmez ki Söyleyesin programında Türkiye’nin gündemini değerlendiren Banu Avar ilginç açıklamalarıyla dikkat çekti. Programımıza Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri de renk kattı.
Konu Türkiye olunca, Gazeteci Yazar Banu Avar’da en iyi bildiği konu olduğu için değerli Kanal T izleyicileriyle çok önemli düşüncelerini paylaştı.
Gazeteci Yazar Banu Avar, Türkiye’de çok ilginç değişiklikler olduğunu belirterek, Türkiye’nin bütün varlıklarını satıldığı, bütün zenginliklerine el konulduğunu söyledi.
Türkiye’nin yıkımın eşiğine getirildiğini iddia eden Banu Avar, “Yani bize ait kaç maden kaldı bilmiyorum. En büyük zenginliklerimiz satılmış durumda. Geçmişte de böyle bir durum yaşandı milli iradenin tecellisi için ne yapalım diye soranlara… Biz de gereken cevabı verdik.” dedi
Avar, Afrika ya da diğer ülkelerde Adalet ve Kalkınma partileri olduğunu ama Türkiye’deki kadar baskı kurmadığını ifade etti.
Avar, “Hepsinin amblemi ya ampul ya da gaz lambasıdır. Bu bir projedir ve bu proje Türkiye’yi yıkımın eşiğine getirmiştir. Şu anda biz yıkımın eşiğinde duruyoruz. Tabii ki bütün partiler için böyle bir proje vardır. Hepsinin içinde vardır. Zaten böyle olmasaydı biz bu durumda olmazdık. Kalkıp onun bunun ve yeterli bilgi olmadan onun bunun tavsiyeleri ve danışmanlığıyla partiler kurularak (75 parti var zannediyorum Türkiye’de) bir yere gidilmez. Bu ülkenin başat insanları akıllı insanları var ya (Amerika’nın aklını satanları kast etmiyorum). Partiler üstü bir araya gelenleri kast ediyorum. Onlar bir fikir teatisi yapmalıdır. Ortak akılı nasıl konuşalım diye böyle bir oluşuma geldik. Bu bir platformdur. Siyasi parti değildir. Başında şehit aileleri, şehit ana babaları ve Yörük Türkmen derneklerinin temsilcileri  var. Binlerce aydın buna imza attı. Şu an 8 bin imzalı. Türkiye’deki sorunları nasıl çözeriz diye düşünen bir fikir platformu bu. Bu konuda basından destek bekleniyor ama maalesef medyanın çoğunun satılmış olduğunu düşünüyorum. Bu konuda tarafsız gazete yok, çok az.” diye konuştu. 
Gazeteci Yazar Banu Avar küçük yaşlarda babası ile kendisi arasında geçen ilginç ve bir o kadar da önemli anısını paylaştı.
Avar, “Çok küçük yaşlardaydım. Babam beni karşısına alıp iki önemli şey öğretti. Birincisi Korkma dedi. İstiklal Marşı’nın ilk kelimesiydi bu. İkincisi de İkra yani Kur’anı Kerim’in ilk ayeti, Okuydu. Yani bana korkmamayı ve okumayı öğretti. Sonra namazda kıyamı öğretti. Dik durmayı öğretti. Dünyaya dik bakacaksın, kıyam edeceksin. Rüku herkesle eşitsin kimseyi küçümsemeyeceksin. Secde Allah’tan başkasından korkmayacaksın, ondan başka kimseye eğilmeyeceksin. Bir Onu bileceksin. Bu şekilde eğitim aldık. Bence Türkiye’de ‘Ne mutlu Türküm’ diye büyüyen herkes bu genetik hafıza ile büyümüştür. Bizim gençlerimiz bu bilinçle yetişiyorlar ama bunun karşılığında gaz basıyorlar. Böyle gazlarla bir yere varacaklarını inanmıyorum.” diyerek Gezi parkı olaylarına da tepkisini dile getirmiş oldu.