Sevgili okuyucularımız; Art Design - Art Director - Jewelry Designer Kimlikleri olan Yeşer Yelmez Meriç ile sanatına dair yaptığım röportajı siz değerli okuyucularımız ile paylaşmak isterim...

Sürekli olarak kendini geliştirmekte olan Yeşer Yelmez Meriç alanında hatırı sayılır işler ortaya koymayı hedeflemektedir. Yeşer Hanım bu anlamda araştırma ve geliştirme çalışmalarına devam etmekte ve görsel sanatları ile ilgili olarak kendine her geçen gün yeni bir şey katmayı amaçlamaktadır. Ekran önü ve ekran arkası faaliyetleri ile de dikkat çeken Yeşer hanım çalışmaları ile ülkemizde uzun yıllar hafızalara kazınacak birçok projeyi hayata geçirmeyi başarmıştır.

Yeşer hanım pandemi döneminde, farklı disiplinlerden birçok sanatsal projeyi farklı mecralarda takipçileri ile buluşturarak, kendi eserlerini sergileyerek, bir kadın sanat yönetmeni olarak aktif rol aldı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için de yalnızca kadınların yer alacağı küratöryal sergi turu ile kadın ve sanatı bu anlamlı günde buluşturmayı hedefliyor... Sayın Yeşer Yelmez Meriç’in sorularıma dair vereceği cevaplar sanatseverleri memnun edeceğini biliyor ve kendisine başarılar diliyorum...

Yeşer Hanım merhaba... Nasılsınız? Sizi tanıyabilir miyiz?

İyiyim çok teşekkür ederim. Umarım siz de iyisinizdir. Kendimi kısaca tanıtmaya gelince, ben Lüleburgaz’da eğitimci, dilbilimci ve siyasetçi bir ailede doğdum. Halkla İlişkiler, Radyo-TV programcılığı, Spikerlik ve Diksiyon konularında eğitimimi tamamladıktan sonra, takı tasarımı ilgi alanım ile sanata yöneldim. Takı tasarımına ilave olarak uzun yıllar süren plastik sanatlar üzerine atölye çalışmaları gerçekleştirdim ve birçok ulusal, uluslararası sergiye katıldım. Kendimi Sanat ve Kültür Yönetimi konusunda eğitim ve tecrübe ile geliştirerek birçok sanatsal projenin tanıtımında, dijital ortamda sanatçı söyleşilerinde aktif rol aldım. Bir kadın olarak sanatın farklı yönlerinin içinde rol almaktan büyük keyif alıyorum.

Çok yönlü kimliği olan sanat hayatınız ne zaman başladı? Okuyucularımıza bahsederseniz duyarlılığınız da önem arz edecek ve sizi daha iyi tanıyacaklardır...  

İlk başlangıç noktası kendime özgü tarzımı yansıttığım takı tasarımı oldu. Arkasından plastik sanatları icra etmeye ve sanatın içinde daha aktif rol almaya başladığım önemde sanatın yönetimsel tarafına ilgi duydum ve bu yoldaki eğitimimi tamamlayıp ve kendimi geliştirerek ilerledim. Şu anda Sanat ve Kültür Yönetimi ile birlikte, Küratöryal sergilerim, Resim ve Tasarım çalışmalarım hepsi bir arada yürüyor.

Sanatınıza dair eğitim aldınız mı? Bahseder misiniz? Yoksa yetenek mi ön planda diyorsunuz?

Sanat ve Kültür Yönetimi eğitimi aldım ama bence yetenek ve ilgi alanı olması da sanat üzerine yürüttüğüm her çalışmayı daha da keyifli kılıyor. 

Sanat Yönetmenisiniz... bu kimliğiniz ile neler yapıyorsunuz?

Sanatın farklı disiplinlerinden sanatçılarla söyleşiler yaparak bunları sosyal medya ve blog sayfamda okuyucularla buluşturuyorum. Farklı sanatsal projeleri birebir ziyaret ederek, tanıtımını yapıyorum. Küratöryel sergi organizasyonları düzenliyorum. Sanatla ilgili her türlü yenilikçi söyleşi ve organizasyonun içinde yer alıyorum. 

Jewelry Designer (Mücevher Tasarımcısı) ile ilgili çalışmalarınız var mı? Varsa sizin ile nasıl haberleşiliyor?

Takı tasarımı yolculuğu için benim için 2000’ li yılların başında başladı. Takılarımda deri vb... doğal malzemeler, mücevherler ve doğal taşlar kullanıyorum. Tamamen kendi el emeğimle yapıyorum ve kendi tarzımı yansıtıyorum. Takılarımı yeserartdesign instagram sayfamda paylaşıyorum. Yakında aynı isimli blog sayfamda da takılarıma yer vereceğim.

Ressam kimliğiniz ile yapmış olduğunuz resimlerle vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Sergilere katılıyor musunuz?

Genellikle yağlı boya, akrilik ve sulu boya çalışmaları yapıyorum. Şu ana kadar resimlerim üç ana temada toplanıyor. Bunlar “İstanbul”, “Telve” ve “Kadın”. Bu resimlerimle ulusal ve uluslararası birçok sergiye katıldım. Bunlara bazı örnekler, Türk Büyükelçiliği’nin Berlin’de düzenlediği 18 kadın sanatçının katıldığı Doğası Kendine Ait Resim Sergisi ve büyük bir sergi organizasyonu olan İstanbul Art Show’da. 

Çizimleriniz farklı türlerde ... nasıl bir duygu ile çalışmalar yapıyorsunuz? Manevi dönüşü önem arz ediyor... fakat maddi yönünden de bir kazanım oluyor mu?

Özellikle kadın temalı resimlerim kendine özgü tarzı ile çok dikkat çekiyor. Kadın temalı resimlerimde, Beyoğlu’ndaki sahaflardan topladığım eski kadın fotoğraflarından esinlendim. Bu kadınların yüzlerine yansıyan yaşanmışlıkları kendi yorumumla resmettim. Kadın temalı bu çalışmalarımı, bir sivil toplum örgütü aracılığı ile Sosyal Sorumluluk Projesi haline dönüştürmek istiyorum. Her resmimin manevi değeri benim için çok yüksek, bazı eserlerim koleksiyonerlerin arşivinde yer alıyor, bu da benim için çok mutluluk verici.

Sanat ve Müzik alanındaki kimliğinize dair kimler ile söyleşi yapıyorsunuz? Konular aydınlatıcı oluyor mu?

Sanatın farklı disiplinlerinden farklı sanatçılarla söyleşiler düzenliyorum. Müzik alanında benim için en önemli örnek ünlü Piyanist ve Devlet Sanatçısı Gülsin Onay ile gerçekleştirdiğim canlı yayın söyleşisiydi. Her söyleşi öncesi, önemli bir hazırlık sürecinden geçiyorum. Hazırlıklı olunca söyleşi içeriği de bir o kadar zengin oluyor. 

Sanat alanında kendini geliştirmek isteyen kişilere ne tür önerilerde bulunursunuz?

Belli bir disiplin içerisinde gündemi ve yenilikleri takip etmenin önemine inanıyorum. Her yapılan işi ciddiye alarak öncesinde iyi bir hazırlık sürecinin önemli olduğunu düşünüyorum. Samimiyet de bu işin püf noktalarından biri bana göre. Tabi her şeyden önce sanata ve sanatın farklı dallarına ilgi duymak gerekiyor.

Pandemi dönemi; sanatsal faaliyet ve gelişiminize etkili oldu mu?

Pandemi döneminde daha çok tasarıma, resimlerime yönelerek kendime özgü eserler çıkardım. Bunların dışında dijital sergileri, dijital sanatsal etkinliklerde aktif olarak çalışmalar yürüttüm.                                                                                      

Sanatınızın tanıtımını yaptığınız medya hesabınız var mı? Faydalı oluyor mu?

Instagramda yeserartdesign hesabını kullanıyorum. Aynı zamanda www.yeserartdesign.com adresli kendime ait bir blog sayfam var. Paylaşımlarım için genellikle bu iki mecrayı kullanıyorum.

Gerçekleştirdiğiniz ve devam eden süreçteki performansınız ilgi görüyor mu?

Sanat yönetimindeki tecrübelerimin meyvelerini toplamaya başladım. Sanat profesyonellerinin oluşturduğu etkinliklerde katılması beklenen isimler arasında yer alıyorum. Bu benim için oldukça gurur verici. Sosyal medya paylaşımlarım oldukça beğeni alıyor ve ilgi çekiyor. Kültür, sanat konusunda bir program düzenlemek üzere görüşmelerim devam ediyor. 

Performansınıza dair bilgi olması için yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni bir proje var mı?

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında yalnızca kadınların katılacağı, kadınla sanatı buluşturan küratöryal sergi turu düzenleyeceğim. 29 Nisan Dünya Dans Günü’nde TOMEB Genel Başkanı, Ankara Devlet Opera Balesi sanatçılarından Alper Kafa ile Dünya Bale Tarihi üzerine bir sahne performansı gerçekleştireceğiz. Bu çalışma, dünyada bir ilk olacak. Balenin Tarihsel Serüveni adı altında bir kitap ile bu çalışmayı sanat dünyasına kazandıracağız. Çeşitli tarihi mekanlarda özellikle “Sürdürülebilir Sanat’’ başlığı altında çeşitli sergilerimiz olacaktır. Değişen dünyada ve ekolojik sistemde, doğaya ve çevreye duyarlı olabilmek adına, sanatın bu alandaki gücünün vurgusunu yapmak istiyorum. 

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Picasso’nun dediği gibi, “Sanat, ruhlarımızdan günlük hayatın tozunu alıp götürür”. Sanat hayatımızdan eksik olmasın ... size ve Önce Vatan gazetesine tanıtımımda yer vermiş olduğunuz için teşekkür ederim...