Ataşehir Sanat’ın kurucusu ve aynı zamanda müzik öğretmeni olan Mahmut Göde, İzmir’de bir sanat okulu açarak pandemi sürecini insanların müzik yardımıyla daha kolay atlatmasında önderlik etti. Müzik alanında pek çok enstrüman ile birebir dersler yaparak çocuklara ve gençlere müziği sevdiren ve seçkin bir kurum olma yolunda ilerleyen okulu hakkında detaylı bilgileri Mahmut Bey’den öğrenelim istedik.

*Mahmut Bey merhaba... Nasılsınız? Sizi tanıyabilir miyiz?

Merhabalar iyiyim teşekkür ederim. 1992 İzmir doğumluyum. Eğitim - öğretim hayatıma Mahmut Esat Bozkurt ilk öğretim okulunda başladım. Liseyi 75. Yıl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde tamamladıktan sonra üniversite eğitimimi Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik bölümünde aldım.


*Müziğe olan ilginiz ne zaman başladı? Sizi müziğe yönlendiren ne olmuştu?

12 yaşımda dinlediğim müziklerden etkilenerek enstrüman çalmaya karar verdim. Sürekli müzik dinliyordum ve dinlerken beni çok etkileyen bazı sanatçılar da oldu. Başta babama gitar aldırarak, kendi çabalarımla öğrenmeye çalıştım, o sırada teknik ve meslek lisesinde okuyordum ve babamla beraber pazarlarda çalışıyordum. Ancak müzik tutkum ağır bastı ve hayatıma yeni bir yön verdim. Gitar ile birlikte piyano da öğrenmeye başlamıştım. Bir yıl çok sıkı hazırlandım ve konservatuvara girmeye hak kazandım. Daha sonra Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü’nde eğitim aldım.


*Ataşehir Sahnat’ ı ne zaman kurdunuz? Nasıl bir eğitim sistemi izlenmektedir?

Kurumumuz 2020’nin Mart ayında kurulmuştur. Ataşehir Sanat, sanat eğitimi üzerine kurulmuş bir oluşum olup, çocuklarımıza ve yetişkinlere sanat sevgisini aşılama gayesinde çalışmalar yürütmektedir. Genç, yetenekli ve konusunda eğitimli öğretmenlerimizin öncülüğünde; piyano, gitar, bateri, keman gibi enstrümanların eğitimleri verilmektedir.


*Sizce çocuklar üzerinde enstrüman eğitiminin etkileri nelerdir? Ne gibi değişimler gözlemliyorsunuz ?

Çoçuklarımızın enstrüman sayesinde birçok zarar verici alışkanlıklardan uzak kaldığını söyleyebilirim. Bunların başında ekran bağımlılığı geliyor. Çocukların müzik sayesinde sosyalleşmesi ve aynı zamanda enstrüman sayesinde de diğer akademik derslerine daha fazla odaklaması, daha konsantre olması sağlanıyor.


*Sanat okulunuzda sahneniz var ve konserler veriyorsunuz. Nasıl etkinlikler var anlatabilir misiniz?

Enstrüman eğitimi alan öğrencilerimizin arkadaşlarıyla beraber veya solo performanslarını ailelerine sergiledikleri konserler oluyor. Kişisel gelişimleri için sahnede olmaları kendilerini ifade edebilmeleri çok önemlidir. Sıklıkla onların çalışmalarını göstermeleri için etkinlikler düzenliyoruz.


*Biraz da Ataşehir Sahne’den bahseder misiniz? Nasıl bir faliyet göstermektedir ?

Klasik müzik dinletileri, caz akşamları, Türk Halk Müziği konserleri gibi pek çok farklı tarzda etkinlikler düzenleyip, müzisyenleri ağırlıyoruz. Ataşehir Sahne genç ve yetenekli müzisyen arkadaşlarımızın mesleklerini icra edebilmesi için çok önemli bir yere sahip. Etkinliklerimize gelen dinleyicilerimizden çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Dinleyicilerimizi müzisyen arkadaşlarımız ile kendi kurumumuzda buluşturmak elbette bizim için çok değerli.

*Ataşehir Sanatta farklı türlerde sanatçıları ağırlıyorsunuz ve etkinlikler yapıyorsunuz. Çalışmalarınız ile vermek istediğiniz mesaj nedir?

Sanat sevgisini aşılayabilmek çok kıymetli, örneğin klasik müzik dinletilerinin hep belli bir müşterisi olurdu. Biz Ataşehir Sanat’ta bunun tamamen böyle olmadığı göstermek istiyoruz. Çocukların enstrüman eğitimi alırken aynı zamanda iyi bir dinleyici olarak yetişmesini sağlıyoruz. Örneğin barok dönem bir eser dinlediğinde o eser hakkında yorum yapabiliyor olması eserler ve bestecileri hakkında daha geniş bilgiler dinmesini sağlamak istiyoruz.


*Faaliyet gösterdiğiniz platformda ne tür faaliyetleriniz var? Branşlarında faaliyet gösteren uzman karakterler kendi alanlarında eğitime nasıl bir katkı sağlıyor?

Enstrüman eğitimi veren öğretmenlerimizin hepsi konservatuvar mezunudur. Kendi branşlarında eğitimler vermektedir. Enstrüman usta çırak ilişkisiyle ilerlediği için derslerimiz bire bir yapılmaktadır.

*Sanatınızı icra ederken sahne oluşturmak için çok detay çalışma yapmanız gerekiyor mu?

Kesinlikle gerekiyor. Sahne arkası,tamamen başka bir dünya. Dinleyicilerimizin gördüğünün arkasında detaylı bir prodüksiyon ve çalışma var. Işık, enstrümanların ses ayarları, parçaların seçimi ve sırası gibi pek çok detay saklı diyebilirim.


*Göstermiş olduğunuz performansın geleceğe dair hedefleri nelerdir?

Daha fazla kitleye ulaşabilmek, enstrüman çalma kültürüyle bir çok çocuk yetiştirmek onları meslekleri dışında çok değerleri kazanımlar elde ettiğini görmek. Bunlar çok heyecan verici, toplum olarak bu faliyetlere çok ihtiyaçımız olduğunu düşünüyorum. Ve bir çok müzisyen arkadaşlarımız ile daha büyük organizasyonlar yapabilmek. Hedeflerimiz arasında yapacağımız konserlerle klasik müziği herkese tanıtmak ve sevdirmek de var.

*Gençlerin eğitimini yeteneklerine göre mi değerlendiriyorsunuz? Yoksa sizin vermiş olduğunuz eğitim ile mi çalışmalar yapıyorsunuz?

Herkes bir enstrüman çalabilir. İstek ve çalışmak bizim için çok önemli. Yetenek daha sonrasında devreye girebilecek bir özellik diyebilirim. Disiplinli çalışmalar neticesinde çok güzel sonuçlar alınabilir. Tabii doğru bir eğitim mutlaka çok etkili, burada öğretmenlerimizin doğru bilgileri ve deneyimleri işin içine giriyor.

*Pandemi dönemi çalışmalarınız ne durumda? Etkisi oldu mu?

Pandemi eğitim sektörünü kuşkusuz olumsuz etkiledi. Kapalı olduğumuz uzunca bir süreç oldu. Biz derslerimizi birebir yapıyoruz. Maske ve sosyal mesafe kuralları doğrultusunda, ortak alanlarda ve sınıflarımızda dezenfaktanlar bulunuyor. Derslerden sonra mutlaka enstrümanlar dezanfekte ediliyor.


*Yaptığınız sanat çalışması ilgi görüyor mu? Tabii ki manevi yönünün dışında maddi olarak da...

Sanat alanında bir farkındalık yaratığımızı düşünüyorum. Tabii bunun kısa zamanda güzel geri bildirilerini aldığımızı söyleyebilirim. İşimizin manevi boyutu çok daha fazla aslında. Biz eğitimciler olarak çocuklarımızın hayatlarına dokunuyoruz. İşimizi şevk ve çoşku ile yaptığımız sürece bunun daim olacağını düşünüyorum.


*Sanata karşı ilgi ve bilgi oluşumu için yapılması gerekenler sizce nelerdir?

Ailerimizin çocuklarına enstrüman ile tanışma fırsatı vermeleri çok önemli. Sıklıkla opera, bale, klasik müzik dinletileri gibi etkinliklere götürmeleri başlangıç olarak çok doğru bir yönlendirme olacaktır.


*Sanatınızın tanıtımını yaptığınız medya hesabınız var mı? Varsa faydalı oluyor mu?

Sosyal medyada faliyetlerimizi video ve fotoğraf olarak paylaşıyoruz. Elbette çalışmalarımızı buradan takip etme, görme imkanı sağlıyor. Konser takviminin etkinliklerimize görüp katılmaları için etkili olduğunu söyleyebilirim. Sosyal medya hesaplarımıza @atasehirsanatokulu  @atasehirsanatsahne olarak uluşabilirler.


*Yakın zamanda işlevlerinize dair projeleriniz nelerdir?

Haziran ayına kadar pek çok sahnemizde etkinliklerimiz olacak, oda müziğinden, piyano dinletisine uzanan bir çok müzisyen ağırlamayı planlıyoruz. Aynı zamanda öğrencilerimiz ile enstrümanlarını çalmaları sayesinde sosyal sorumluluk projeleri yapmayı hedefliyoruz.

*Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Ailelerimizin çocuklarını enstrümana yönlendirmeleri, en yakın kurs merkezi; en ulaşılabilir ve güvenilir mecrayı bulup çocuklarımızı bu konu üzerinde teşvik etmeleri en büyük arzumuzdur. Keşfedilmesi gereken bir çok çocuk olduğunu düşünüyorum. Biz elimizden geleni yapmak için bu konu özelinde her zaman hazırız. Size ve Önce Vatan’a da teşekkürlerimi sunarım...