YAĞMUR TANYILDIZ'ın röportajı için tıklayınız...

Belçika'da dünyaca ünlü Obezite Cerrahı Dr. Bruno Dillemans'ın ekibinde görev aldıktan sonra Nisan 2014 tarihinden beri görevini Türkiye’de sürdüren Op. Dr. Fakı AKIN ile ameliyat esnasında röportaj yaptık. RNY Gastrik Bypass operasyonunda hem ameliyatı gerçekleştirip hem de sorularımı cevaplayan Op. Dr. Fakı AKIN’a son zamanlarda çok sık karşılaştığımız mide balonu ve mide botoksunu da sordum. Detaylar röportajımızda…

Hocam öncelikle şu an hangi ameliyattayız? Bahsedebilir misiniz? Ayrıca böyle farklı bir röportaj ortamı imkânı sunduğunuz için de tekrar teşekkür ediyorum.

RNY Gastrik Bypass operasyonundayız sevgili Yağmur. RNY Gastrik Bypass, hem kısıtlayıcı hem emilim (kalori) azaltıcı bir operasyondur. ABD ve birçok Avrupa ülkesinde en fazla uygulanmış olan obezite cerrahisi yöntemidir. RNY Gastrik Bypass operasyonu ile midesi küçültülmüş olan hasta, daha küçük porsiyonlar tüketmekle birlikte bu küçük porsiyonlarla açlık hissetmeden doyabilmektedir. RNY Gastrik Bypass operasyonu tüketilen gıdaların emilim oranını da düşürmektedir. Operasyon sonrası ghrelin hormonu olarak adlandırılan iştah hormonu seviyesi düşer ve hastanın iştahı net bir şekilde azalır. Operasyon sonrasında yüksek kalorili gıdaların (özellikle karbonhidrat içeren gıdalar) fazla/hızlı tüketilmesi, hastaları rahatsız edebileceği için, hastalar yeme/içme alışkanlıklarını daha sağlıklı bir hale getirmektedirler. Hastalar tarafından, tatlı ve yağlı yiyeceklerden uzak durmaya yönelik bir eğilim sergilenmektedir.

RNY Gastrik Bypass operasyonunun avantajları nelerdir?

Mideden bir parça yok edilmediği için orijinal hale geri dönüş mümkündür ancak bugüne kadar hiç gerek duyulmamıştır. Yeme içme konforu ve porsiyon miktarı tüp mide operasyonuna göre daha iyidir. Reflüsü veya mide fıtığı olan hastalarda reflüyü de aynı zamanda tedavi eder Tip2 Diyabet ve diğer yandaş hastalıklara daha keskin ve daha kalıcı çözüm oluşturur. Geri kilo alma olasılığı tüp mide operasyonuna göre daha düşüktür. Operasyon sonrasında sıvı beslenme dönemi de yok.

Peki dezavantajları?

Teknik olarak cerrah için daha zor bir operasyon türüdür. Özellikle sigara tüketen hastalarda, mide ülseri oluşumu daha fazla görülür. İnce bağırsakların sağlıksız gıdalara verdiği tepki olarak özetlediğimiz dumping sendromu ile karşılaşma olasılığı daha fazladır. Ancak bu tamamen hastanın disipliniyle orantılı bir durum. Bunu hiç yaşamayan hastamız da var, senede 2-3 defa yaşayan hastalarımız da var. Bu durumu yaşayanlar genelde disiplinsiz bir beslenme yolu izleyenlerdir.

Kimler obezite cerrahisi için uygundur?

Vücut kitle indeksi en az 35 olmalıdır. Obezite sebebiyle birden fazla yandaş rahatsızlığınız olmalı (reflü, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, eklem ağrıları, karaciğer yağlanması, yüksek kolesterol, migren, polikistikover, astım, koah, nefes darlığı, horlama vb.) İlaç veya alkol bağımlılığı olmamalı. Karaciğer sirozu olmamalı. Aktif kanser vakası olmamalı. Son 1 yıl içinde kalp krizi geçirmiş olmamalı. İleri derece kalp yetmezliği olmamalı.

Tüp mide ameliyatı nedir hocam?

Tüp Mide operasyonu sadece kısıtlayıcı bir operasyondur, kalori emiliminde bir azalma söz konusu değildir. Obezite operasyonlarının yaygınlaşması ve bu tekniğin nispeten daha kolay olması sebebiyle son yıllarda hızla artış gösteren bir operasyon yöntemidir. Tüp mide ameliyatında midenin yaklaşık %80’lik bir bölümü stapler (zımba) yardımıyla bölünür ve vücuttan çıkarılır. Geriye kalan mide ise uzun bir tüp şeklini aldığı için bu operasyon Türkçe’de tüp mide olarak adlandırılmaktadır. Tüp mide operasyonu olan bir kişi normale göre daha az yemek tüketebilir ama yenilen gıdaların emiliminde herhangi bir azalma olmadığı için, tüketilen gıdanın kalorisi vücut tarafından tamamiyle emilir. Tüp mide operasyonları sırasında midenin büyük bir bölümü vücuttan çıkarıldığı için bu operasyon türünün geri dönüşümü mümkün olmamaktadır.

Bu ameliyatları kilo vermek isteyen herkes olabilir mi?

Türkiye Sağlık Bakanlığı koşullarına uygun olması için vücut kitle endeksi en az 35 olmalıdır ancak Dünya Obezite Cerrahisi Federasyonu tarafından son bildirisinde kitle indeksi 30'u geçen hastalarda da cerrahi yöntemleri ciddi bir şekilde düşünülmesi ve doktorun uygun gördüğünde uygulanması gerektiğini vurgulamaktadır. Dünya Obezite Cerrahisi Federasyonu, vücut kitle indeksi 30'u geçen hastalarda da özellikle Tip2 diyabet yani şeker hastalığı olan kişilerde bizzat düşünülmesi gerektiğini öngörüyor. Obezite cerrahisi, bilimsel adıyla bariatrik cerrahi, birçok seçenekten oluşmaktadır. Her hasta için, kendisine uygun olan cerrahi yöntem, ameliyat öncesi gerçekleştirilen çeşitli görüşme ve değerlendirmelerden sonra belirlenir. 

Vücut kitle endeksi nasıl hesaplanır?

Obezitenin hesaplanmasında kişinin boy ve kilo değeri üzerinden yapılan Vücut Kitle İndeksi (VKİ) (Boy Kilo Endeksi) veya İngilizcesi Body Mass Index (BMI) hesaplaması kullanılır. Kişinin vücut ağırlığı obezitenin en önemli parametresi olmakla birlikte, kişinin vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (cm) karesine bölünmesi ile ortaya çıkan bu değer; obezite tanısı ve seviyesinin belirlenmesinde belirleyici faktördür.

Günümüzde mide balonu ve mide botoksu da gündemde. Mide balonu nedir? Nasıl yapılır? Hangi kilo aralığındaki kişiler tercih edebilir? Kilo vermede etkili midir?

Ameliyatsız kilo verme yöntemlerinden biri olan mide balonu uygulamalarına meslek hayatım boyunca hep mesafeli durdum. Bunun en önemli nedeni mide balonu uygulamaları yapılan kişilerde istenilen oranlarda kilo kaybı olmaması, hatta bir kısmının midelerinde balon olmasına rağmen fazladan kilo almasıydı. Oysa midesinde küçük bir pet şişe hacminde sıvı dolu bir balon olmasına rağmen kişinin kilo verememesi hatta kilo alması oldukça düşündürücüydü. Bu düşünceyle geniş çaplı bir araştırmaya koyuldum. Zaman içinde uluslararası arenada balon uygulamalarından sonra oldukça başarılı sonuçlar elde eden yakından tanıdığım bir meslektaşım ile konuyu tartıştım. Savunduğu mantıklı fikirler mide balonuna karşı olan bakış açımı da değiştirmiş oldu. Mide balonu taktığı kişiler daha iyi oranda kilo veriyorlardı ve balon çıkarıldıktan sonra da geri kilo almıyorlardı. Kalıcı kilo kaybı sağlamak için vurgu yaptığı ana unsur ise beslenme tarzıydı. Onun sayesinde bende beslenmeye dair doğru bilinen pek çok şeyin yanlış olduğuna şahit oldum. Şahit oldum diyorum çünkü bana oldukça mantıklı gelen bu yöntem sayesinde mide balonu uygulamalarından sonra hastalarımızda şaşırtıcı oranlarda kilo kaybı gözlemlemeye başladık.

Peki, mide botoksu?

Son zamanlarda, özellikle Türkiye’de “Mide Botoksu” ile ilgili çok sayıda reklam faaliyeti yürütülmektedir. Avrupa yayını yapan Türk kanallarında, Türkiye'de sosyal medyada... Nereye baksa mide botoksu reklamı... Başlarken şunu bir sormalısınız kendinize: neden Almanya, Belçika, Rusya, İngiltere veya Brezilya'da mide botoksu yapılmıyor da sadece Türkiye ve birkaç Ortadoğu ülkesinde yapılıyor? Her şeyden önce botoks maddesinin mide üzerinde kullanılabilirliğine dair FDA veya Avrupa İlaç Ajansı onayı bulunmuyor, yani başka bir deyimle kullanılması garanti edilmeyen ve onaylanmayan bir uygulama yapılıyor. Bunun yanı sıra yapıldığında az da olsa birçok yan etkisi gelişebiliyor. Bunları sıralayacak olursak: kalp ritim bozuklukları, solunum baskılanması, kalp krizi, nörolojik etkiler ve mide nekrozu veya halk diliyle midenim çürümesi ve delinmesi. Hadi diyelim ki yaptırdınız, yaptırdıktan sonra diyet yapmanız gerekiyor. Diyelim ki botoks yerine vücut sıvısı sıkılsa ve deney yapılsa aynı diyet ile muhtemelen rakamlar benzerlik gösterecek, yani diyetle çok bir fark görülmeyecek. Hatta ve hatta bunu bilimsel olarak da ispatlayan birçok bilimsel makale mevcut. Yani mide botoksunun kilo veriminde etkisi olmadığına dair. Bir başka nokta ise: botoks maddesinin etkinliğini birçoğunuz belki estetik uygulamalardan da bileceği gibi, sadece 3-4 aylık bir etkinliği var. Yani 4 ay sonra botoks yapılmamış bir duruma dönüyorsunuz. Kısaca yine eski halinize bırakılıyorsunuz. Bu da diyetle yine aynı duruma dönmüş gibi bir durum ortaya koyuyor.

Bildiğim kadarıyla mide botoksunun zararları da var değil mi hocam?

Kime ne kadar botoks sıkılacağı konusunda da herhangi bir fikir birliği olmadığı için yapanlar gelişigüzel bir miktar seçiyorlar. Bu durumda fazla botoks enjekte edilen kişilerde kısmi felç ve geri dönüşü olmayan nörolojik problemlere yol açtığına dair ciddi vakalar yayınlandı. Hatta Türkiye’de yapılıp Almanya’ya vardığında kısmi felç geçiren hastalar oldu. Bu hem Alman basınında yer aldı hem de İngiltere’de BBC bu konuda programlar yaptı. Türkiye’de ölüm vakaları bile yayınlandı. Şu son 6 ayda benim bildiğim 2-3 tane yayınlanan var, bir de yayınlanmayanlar var. Ölümle sonuçlanan vakalar olduğunu unutmamak gerekir. Zaten Türkiye’de bu işlemi yapanlar artık yapmamaya ve temkinli davranmaya başladı.

Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim hocam. Hem ameliyat yapmanız hem de bir yandan röportaj vermeniz gerçekten bir ilk oldu diyebiliriz. Son olarak neler söylemek istersiniz?

Ben teşekkür ederim Yağmur. Op. Dr. Fakı Akın Youtube kanalımızdan obezite ve tüp mide ameliyatları hakkında bilgilendirici videolarımızı izleyebilirsiniz. Youtube videolarımız Türkçe, İngilizce, Hollandaca gibi birçok dilde de tercüme edilmektedir. Ayrıca Türkçe videolarımızda da alt yazı çalışması bulunmaktadır.