6284 Sayılı Kanun neleri kapsıyor? Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 Kanun'un detayları…

Ülkemizde her gün, her yıl binlerce kadın şiddete uğramaktadır. Bu yıllardır böyle devam etmektedir. Fakat kitle iletişim araçlarının ve sosyal medyanın gelişmesi ile birlikte bu tür haberler ekranlara ve telefonlarımıza daha çok düşmekte ve dolayısıyla daha fazla haberdar olmaktayız. Şiddet denildiğinde akla ilk olarak fiziksel şiddet gelse de aslında kadınlar sadece fiziksel anlamda değil cinsel, psikolojik ya da ekonomik anlamda da şiddet görmektedir. Bu konularda fiziksel ya da psikolojik olarak yara alan her kadın şiddete uğramış sayılmaktadır. Özgürlüğün engellemesi de bir şiddettir. Bu şiddet türü de toplumsal şiddet olarak karşımıza çıkmaktadır... Şiddete uğrayan kadın ne yapmalı, nereye başvurmalı ve nasıl bir yol izlemeli gibi merak edilen tüm soruları AVUKAT ENES SENCER’e sorduk…

Kanun

Hoş geldiniz Enes Bey. 6284 ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun hakkında size merak ettiklerimizi soracağım. Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Öncelikle teşekkür ederim. Bursa ilinde serbest avukatlık yapmaktayım. Gazi Üniversitesi Ceza Hukuku alanında Yüksek Lisans eğitimime devam etmekteyim. Ağırlıklı olarak ceza davaları olmak üzere büromuz ekibi tarafından hukukun tüm alanlarına hizmet etmeye çalışmaktayız.

Şiddete maruz kalan kadınların başvurabilecekleri en önemli düzenlemelerden biri olan 6284 sayılı kanun ve önemi hakkında bilgi verebilir misiniz?

6284 sayılı yasa m.4’te kişinin şiddete uğraması veya şiddete uğrama tehlikesi altında bulunması halinde herkes durumu yazılı, sözlü veya başka bir suretle ilgili makam ve mercilere ihbar edebileceği hüküm altına alınmıştır. Herkes ibaresinden anlayacağımız üzere her ne kadar bu kanun kadınları koruma kapsamı altına alıyor gibi görünse de şiddet tehlikesi altındaki herkese koruma sağlayan bir kanundur.

Güvenliği sağlamaya yönelik olan bu kanundan hangi durumlarda yararlanılabilir ve bu kanun kapsamındaki haklar nelerdir?

6284 sayılı kanunun sağladığı haklar şöyle sıralanabilir; sığınak talep etme, şiddet gören ya da tehdit altında olan kadınlar için geçici koruma (yakın koruma) talep etme; şiddete uğrayan ya da tehlikede olan kadının şiddet uygulayanın evden uzaklaştırılmasını, kendisine yaklaşmasının engellenmesini, adresinin gizlenmesini, kimlik ve ilgili diğer bilgilerin değiştirilmesini istemesi; şiddet uygulayanın silahını polise teslim etmesi, geçici velayet ve tedbir nafakası, geçici maddi yardım, oturduğu eve aile konutu şerhi konulmasını talep etme, bir kişi herhangi birinin şiddete maruz kaldığına tanık olursa 6284 sayılı kanuna göre durumu 155’i veya 183’ü arayarak şikayet ya da ihbar etme.

Sizce 6284 sayılı kanunun düzeltilmesi gereken yönleri nelerdir?

Bu oldukça derinlemesine ele alınması gereken bir soru. Kolluk amirine dahi verilen birtakım yetki ve kararların Cumhuriyet Savcısı’na tanınmaması çok büyük bir eksikliktir. Tedbir kararlarına aykırılık sonucu verilen zorlama hapsi kararlarında delil şartına bağlanması yanlıştır. Başvuruların aile mahkemesine yapılıyor olmasını da doğru bulmuyorum. Başvuru mercinin Cumhuriyet savcılıkları yahut sulh ceza hakimlikleri olması kanaatindeyim.

6284 sayılı kanunun etkin bir şekilde uygulanıyor mu?

Kesinlikle etkin bir şekilde uygulanmamaktadır. Vekaleten başvurduğumuz çoğu davada gördüğümüz üzere şiddet tehlikesi altındaki çoğu kişiye bu kararı almakta zorlanmaktayız. Her ne kadar kanun maddesi koruma tedbir kararı için hiçbir belge, delil istemeden bu kararı verebileceğini belirtse de uygulamada çoğunlukla darp raporu, tanık, yazılı deliller gibi somut kanıtlar istenmektedir. Bu ise kanunun ruhuna aykırıdır.

Av Eenes 2

Son yıllarda kadına yönelik şiddet konusunun medyada sıkça yer alması ile birlikte kamuoyunun adaletin sağlanması hususunda bir baskı unsuru olduğunu düşünüyor musunuz?

Zaman zaman şiddet failleri yeterli kanıt olduğu takdirde bile serbest bırakılabilmekte, fakat sonrasında sosyal medya hesaplarında bu konu hakkında tepkiler olması üzerine tutuklanmaktadırlar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Aslında bu sorunun cevabı çift cevap niteliğinde olacak. Şöyle ki hukukumuzda tutuklama cezalandırma amacıyla kullanılmakta. Aslen tutuklama bir tedbirdir. Bu sebeple toplumda meydana gelen bir olayda tutuklanma üzerinden tepki verilmesini doğru bulmuyorum. Mevcut durum ve şartlara göre tutukluluğun ölçülülük ilkesi doğrultusunda verilmesi kanaatindeyim. Sorunun diğer kısmına gelecek olursak sosyal medya artık çağımızın büyük bir gerçeği. Bu gerçek öyle bir hale ulaştı ki asla tutuklanmaması gereken bir kişi tutuklanmakta, asla tahliye edilmemesi gereken bir kişi medyaya yansıdığı için tahliye edilebilmekte. İstisnaları olmakla birlikte sosyal medyadaki çoğu tepkinin haklı bir tepki olduğu kanaatindeyim.

Koruma kararı kaç günde çıkmakta? Bu karardan tarafların haberi nasıl olmakta?

 Koruma kararları, kural olarak hakim tarafından hükmedilir. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk amiri de koruma kararı verebilir. Kolluk amiri yani polis, başvurunun yapıldığı gün koruma kararı verebilir. Bununla beraber gecikmesinde sakınca bulunan hal söz konusu değil ise hakim tarafından hükmedilir. Hakim tarafından verilen koruma kararı ise iş yoğunluğuna göre değişmekle birlikte ortalama 1 gün içerisinde verilmektedir. Uygulamada sıklıkla gördüğümüz üzere başvuru yaptığımızda birkaç saat içerisinde olumlu ya da olumsuz sonuç almaktayız. İşin ivediliği gereği kararların çıkması gecikmiyor. Eğer uzaklaştırma kararı verilirse bu karar hep tedbir talep edene hem de aleyhine tedbir talep edilene kolluk marifetiyle tebliğ edilmektedir. Koruma kararının reddi kararı ise sadece koruma kararı isteyene tebliğ edilmektedir. Çıkan bu kararlara karşı bir üst mahkemeye her iki tarafın da itiraz hakkı bulunmaktadır.

Polisin evden uzaklaştırma kararı vermesi mümkün mü?

Gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda önleyici tedbir kararı kolluk kuvveti olarak polis tarafından verilebilir. Ancak polisin koruma kararı verdiği durumlarda, kararın uygulanması belli şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Nitekim 6284 sayılı Kanun’a İlişkin Uygulama Yönetmeliğinin 29. maddesinde “Kolluk amiri evrakı en geç tedbirin alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmi dört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.” Denilmektedir.

Koruma Kararı ne kadar bir süre için verilmektedir?

Koruma kararı, en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hallerde koruma kararının süresinin uzatılmasını talep etmek mümkündür. Bu konuda bir üst sınır da bulunmamaktadır. Ayrıca mahkeme hakimi kendiliğinden, korunan kişinin ya da Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir. Uygulamada ise sıklıkla gördüğümüz üzere koruma kararı 1 aylık süre ile verilmekte olup süre bitimine yakın bir zamanda şartları varsa bu kararın yenilenmesi gerekir.

Koruma kararı ihlal edilirse ne olur?

Koruma kararına uygun davranılmaması halinde, uzaklaştırma kararı ihlali durumunda, ihlal eden kişi hakkında 3 günden 10 güne kadar zorlama hapsi uygulanır. Aynı madde hükmüne göre uzaklaştırma kararı ihlalinin her tekrarında, verilecek zorlama hapsi süresi 15 günden 30 güne kadardır. Bununla beraber verilen zorlama hapsinin toplam süresi 6 ayı geçemez. Buradaki zorlama hapsi, nafaka yükümlülüğünü ihlal sebebiyle verilen tazyik hapsi cezasından niteliği itibariyle benzerdir. Ancak uzaklaştırma kararı ihlali durumunda verilecek tazyik hapsinin şartları ve uygulanma şekli farklıdır.

Uzaklaştırma kararı ihlali şikayeti nereye yapılır?

Koruma kararı ihlal edildiği durumlarda kararı veren karakola veya mahkemeye gidilerek şikayetçi olunması mümkündür. Şikayeti alan mahkeme, koruma kararının ihlali ile ilgili önemli emarelere rastladığında karşı tarafa durumu bildirir ve yazılı olarak savunma sunması için süre verir. Sonrasında ise koruma kararının ihlalinin incelenmesi için duruşma açılır. Açılacak bu duruşmada şikayetçinin iddiası ve karşı tarafın savunması ele alınarak bir karar verilir. Mahkeme tarafından verilecek karara karşı itirazda bulunmak mümkündür.

Uzaklaştırma kararı sicile işler mi?

Koruma kararı, koruyucu bir tedbir niteliğindedir. Bu sebeple bu tür kararlar adli sicil kaydında yer almaz. Bu sebeple sabıka kaydı alınarak, uzaklaştırma kararı sorgulama yapılması mümkün değildir.

Kades Foto

Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ve KADES uygulaması hakkında bilgi verebilir misiniz?

ŞÖNİM şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik güçlendirici ve destekleyici danışmanlık, rehberlik, yönlendirme ve izleme hizmetlerinin verildiği, yeterli ve gerekli personelin görev yaptığı ve tercihen kadın personelin istihdam edildiği, çalışmaların 7 gün 24 saat esasına göre yürütüldüğü merkezdir. Mağdurlar, kanun kapsamındaki tüm haklarına ulaşmak için günün her saatinde şiddeti önleme ve izleme merkezlerine başvurabilirler. Bu merkezler, şiddete uğrayan kadının 6284 Sayılı kanundaki haklarına erişebilmesi için onu ilgili kurumlara yönlendirir ve ihtiyaç duyduğu desteği sağlar. KADES uygulaması ise kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet, taciz gibi kötü eylemleri biraz da olsun engellemek adına kullanıcılara sunulmuş resmi bir uygulamadır. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış ve acil durumlarda ilk aklınıza gelecek acil müdahale uygulamasıdır. KADES uygulaması, akıllı telefonlar üzerinden yapacak ihbarlarla hızlı bir şekilde bu iş için kurulan Kadın Acil Destek İhbar Sistemi’ni devreye sokmaktadır. Akıllı telefon kullanıcısı bir kadının, Google Play Store ve Apple Store uygulamasından indireceği uygulama ile aile içi ve kadına yönelik şiddet mağduru kadınların acil durumlarda cihaz konum bilgisini açarak bir tuşla 155 Polis İmdat Acil Çağrı Merkezine ulaşarak, yardım çağrısının yapıldığı olay yerine en yakın ekip veya devriyenin sevk edilerek olaya müdahalesi sağlanacaktır.

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Son olarak neler söylemek istersiniz?

Son olarak, hayati sonuçları olabilen bu kararları ilgili mercilerden talep ederken konusunda uzman kişilerle başvuruda bulunmanız bu kararları hızlı bir biçimde alıp etkin bir koruma alanına girmenize sebep olacaktır. Ufak detaylar ile alınması gereken kararlar alınmamakta olup hak kayıplarına sebep olabilmektedir.