GÖKHAN GÜLER

Geçtiğimiz hafta Maraş bölgesinde Kıbrıslı Türk bir iş insanının “Cleo Otel, Golden Seaside Apartment Otel ve Aegean Otel’in (vakıf toprağı üzerinde bulunan binaları)” Kıbrıslı Rum sahiplerinden satın aldığı iddia edildi. Yaşanan bu gelişme üzerine Güney Kıbrıs’ta adeta yer yerinden oynadı! Söz konusu üç otelin satışı ile ilgili olarak Güney Kıbrıs’ta panik havası içerisinde “yine hazırlıksız yakalandık” şeklinde basına değerlendirmelerde bulunuldukları görülmüştür.

Maraş konusunu ve söz konusu 3 otelin satışına ilişkin meseleyi doğru biçimde ele alarak değerlendirebilmek için öncelikle meselenin geçmişine bakmak gerekmektedir.

Osmanlı Devleti 1571’de Kıbrıs’ı Venediklilerden almasının ardından vakıf geleneğini Adada da oluşturmak suretiyle gerek devlet gerekse vatandaşlar 1571-1878 yılları arasında büyük miktarda toprağı vakfetmişlerdir.

Vakıfların Anayasası olarak kabul edilen Ahkâmü’l Evkaf (Vakıf Hükümleri), vakıf sözcüğünü; belirli bir eşya veya taşınmazın Allah rızası için, sonsuza dek insanlığın yararına bırakılması şeklinde tanımlamaktadır. Dolayısıyla vakf edilen mal/mülk Allah’ın malı olarak kabul edilmiş olur, özel mülkiyet kavramı ve kapsamı dışına çıkarılarak sonsuza dek insanlığın hizmetinde korunur. Vakf olunan eşya veya taşınmaz, kesinlikle satılamaz, satın alınamaz, devredilemez, miras bırakılamaz, bağışlanamaz, rehin olarak kullanılamaz! Bunun yerel ve uluslararası hukukta özel olarak yeri vardır!

1878’de İngiltere’nin Adaya gelmesinin ardından süreç içerisinde bir takım vakıf mallarının özel mülkiyete dönüştürülmeye çalışılarak bir şekilde şahıslara devredilme durumları söz konusu olmuştur. Maraş bölgesi içerisinde yer alan toprakların da bu çerçevede Rum, İngiliz ve diğer ülke vatandaşlarına özel mülkiyetmiş gibi satıldığı ya da devredildiği tespit edilmiştir.

Maraş bölgesinde hak sahibi olduğunu iddia eden kişi ya da şirketlerin 1877 öncesine ait ellerinde herhangi bir resmi evrak veya tapu var mıdır? Tabi ki yoktur! Meselenin özü budur…

Bakınız bir halkın tarihini, kültürünü, kimliğini yok etmek istendiği zaman öncelikle mezarlıklar, tapu kayıtları, kimlik kayıtları vb. tahrip edilerek yok edilmeye çalışılır! Bu çerçevede Maraş bölgesinde yer alan Osmanlı Mezarlığı’nın süreç içerisinde onlarca kez Rumlar tarafından yakılıp, yıkılıp yok edildiğini bilmeyen var mıdır acaba?

Yaptığım küçük bir araştırma ve öngörüme göre kuvvetle muhtemel “Cleo Otel, Golden Seaside Apartment Otel ve Aegean Otel’in” üzerinde yer aldıkları toprak vakıf toprağıdır. Dolayısıyla iddia edildiği üzere Kıbrıslı Türk iş insanı her ne kadar 3 oteli mülkleri ile satın alma aşamasında olsa da bana göre toprağın üzerindeki binaları satın almaktadır!

Hatırlanacağı üzere kapalı durumda bulunan Maraş, Sayın Ersin Tatar’ın Başbakan olarak görev yaptığı 6 Ekim 2020 tarihinde KKTC Hükümeti’nin almış olduğu karar ve Anavatan Türkiye’nin tam desteği ile açılmış ve böylece Kapalı Maraş’ın belirli bir bölümü askeri bölge olmaktan çıkartılmıştır. Yaşanan bu tarihi gelişme ile Maraş’taki ilgili bölge Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yetkisini kullanabileceği bir hale de getirilmiştir.

Kapalı Maraş’ın açılma sürecine tam destek veren Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan konuyla ilgili olarak yaptığı bir konuşmasında, “Kapalı Maraş’ın bir bölümünün açılması Kıbrıs Türklerinin bundan yararlanması ve eski sahiplerinden dönmek isteyenlerin Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurmaları içindir” demiştir. Erdoğan ayrıca, “Maraş’ın KKTC toprağı olduğu tartışmasız bir gerçektir… Buradaki tasarruf hakkı da Kıbrıslı Türklere aittir” ifadelerini de kullanmıştır.

Konunun hukuki boyutu ile ilgili olarak yaptığım araştırmada “Cleo Otel, Golden Seaside Apartment Otel ve Aegean Otel” konusunda Kıbrıslı Rum satıcı ile ulaşma sonucu satış sözleşmesi imzalayan Kıbrıslı Türk iş insanı Çarşamba günü de Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurarak, 13/2008 sayılı yasa tahtında söz konusu malların satış ve devrinin adına yapılabilmesi için resmi başvuruda bulunmuştur.

13/2008 sayılı yasaya göre bir Kıbrıslı Türk, bir Kıbrıslı Rum ile bir taşınmaz malı satın alma konusunda uzlaşması (yazılı/sözlü) neticesinde durumu ilgili kurumlara beyan eder ve durumu da kriterlere uyuyorsa süreç ilerliyor…

“Cleo Otel, Golden Seaside Apartment Otel ve Aegean Otel’i” satın alan Kıbrıslı Türk iş insanının İçişleri Bakanlığı ile Taşınmaz Mal Komisyonu’na müracaat etmiştir. Yaşanan bu gelişme göz önünde bulundurulduğunda Maraş konusunda önümüzdeki günlerde son derece önemli gelişmelerin yaşanmaya devam edeceğini söyleyebiliriz.

Bu noktada önemli bir diğer konu ise başta da belirttiğim üzere söz konusu malın vakıf malı olma durumudur. Gerek 1977’li yıllarda gerek sonrasındaki süreçlerde gerekse özellikle Gazimağusa Mahkemesi’nin 2005 yılı sonunda aldığı karara göre, (Kapalı) Maraş bölgesindeki toprağın büyük bir kısmı vakıf toprağıdır. Sonuç olarak ilerleyen günlerde söz konusu malların Taşınmaz Mal Komisyonu kararı ile Kıbrıslı Türk iş insanına devredilme süreci acaba kriterlere uygun bulunarak gerçekleşebilecek mi? Söz konusu binalar kriterlere uygun bulunarak gerçekleşecekse süreç nasıl ilerleyecek? Söz konusu vakıf toprağı üzerinde inşa edilmiş bulunan binalarla ilgili hukuki sürecin nasıl gelişeceği ve sonuçlanacağını yakından takip ederek ilerleyen süreçte hep birlikte göreceğiz…

Kaynak: Kıbrıs Gazetesi