Kitap Dünyası

Eylül Ayça Karakuş’tan Muhteşem İmza Günü!

Başarılı yazar Eylül Ayça Karakuş yazın dünyasında ses getirmeye devam ediyor. Annesinin hatırası için yazdığı Adın Ömrüme Hatıra kitabıyla dikkatleri üzerine çeken Karakuş geçtiğimiz günlerde üniversite öğrencileriyle bir imza gününde bir araya geldi. Mehmet Akif Üniversitesi Bucak Emin Gülmez Teknik Bilimler Yüksek Okulunda gerçekleştirilen İmza gününe üniversiteliler yoğun katılım gösterdi. İmza günü Eylül Ayça Karakuş’un Adın Ömrüme Hatıra özel sunumuyla başladı. Öğrencilerle söyleşi şeklinde devam eden etkinlik Eylül Ayça Karakuş’un kitaplarını imzalamasıyla son buldu. Sunum sonrası etkinliğin söyleşi kısmı da duygu dolu anlara sahne oldu. Son bölümde Yüksekokul Müdürü Yard. Doç. Dr. Emre Arabacı etkinliğin önemini vurguladı. Öğrencilerin pek çoğunun duygulandığı gözlenirken Eylül Ayça karakuş insanların yüreğine dokunmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti. Eylül Ayça Karakuş etkinlikte pozitif enerjisi , şıklığı ve güzelliğiyle de dikkat çekti. Etkinlik öğrencilerle sahnede çekilen toplu fotoğrafla sona erdi.

Kaburga Kemikleri

Dört senedir heybesinde biriktirdiği şiirleri kitaplaştırmaya karar veren Numan Çakır şiirlerini Kaburga Kemikleri adını verdiği kitapta topladı. Kitapta kırk iki şiir yer almakta. Mitolojik figürlere bol göndermeler yapan Çakır, hayatın içinden şiiri yakalamaya çalışıyor. Türkiye’nin ilk Aşık Veysel Müzikali’nin yazarı ve yönetmeni olan Çakır kitapta Telli Tahta adında bir şiirini de Aşık Veysel’e armağan ediyor. Cemal Süreya’ya, Nazım’a selam gönderen genç şair aynı zamanda kişisel hikayelerini de şiire taşımış. Kitapta yer yer aforizmalara da yer verilmekte. Kitabın editörlüğünü aynı zamanda yazar olan Buket Konur yapmakta. Gece Yayınları etiketiyle basılan kitap şiir severlerden tam not almışa benziyor.

Numan Çakır kimdir?

1990 yılında Samsun’da doğdu. Lise ve ortaokulu Samsun’da bitirdi. Daha sonra Karabük Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünde okumaya başladı. Bölümü dondurup yaptığı işler adına İstanbul Arel Üniversitesi’ne geçiş yaptı. Burada Radyo ve Televizyon

Programcılığı okumakta. Yazmaya 2008 Radikal Genç gazetesinde başladı. Aynı yıl

Türkiye’nin ilk online sanat dergisi olan Sanat Sokak Dergisi’ni çıkardı. 2012 yılında Türkiye’nin ilk Aşık Veysel Müzikali’ni yazdı ve yönetti. Müzikal sayesinde Türkiye’nin çoğu yerini dolaştı. Tv8, Cine5, TRTHABER gibi kanallara konuk oldu. 2014 yılında ilk şiir

kitabı ‘’Kaburga Kemikleri’’çıktı. 2015 yılında internet platformu olan Büyük Şiir Belediyesi’ni kurdu. 2016 nisan ayında ikinci kitabı ‘’Çan Pazarı’’ çıkacak.

Sinema Dünyası

Tarkan Köylü Kuyu’da

Aşkına Sağlık ve Yalnızlık çok kalabalık kitabının yazarı, Tarkan KÖYLÜ bu kez oyuncu olarak karşımızda , yapımcılığını ve yönetmenliğini Serdar Bardakcı'nın yaptığı, Yapım koordinatörlüğünü Dilek ÖZÇELİK'

in Üstlendiği , KUYU adlı sinema filminin çekimleri Üç haftadır Antalya'nın Akseki ilçesinde ( Sarıhacılar köyünde) devam ediyor, Film çekimlere başladığı andan itibaren büyük ilgi görmeye başladı, Yönetmen Serdar BARDAKCI, KUYU film ekibi ve Oyuncularının uzun emekleri sonucu ortaya çıkan sinema filmi, konusu itibariyle de dikkatleri üzerine çekeceği görülüyor, Farklı yönlerdeki başarısıyla dikkat çeken Tarkan Köylü bu kez oyunculuğuyla çok konuşulacak. Film çalışmaları sürerken gösterim tarihi yakında belli olacak.

Medya Dünyası

Aslı Eren ile Gönül Gözüyle

Gönül Gözüyle programı Aslı Eren’in sunumuyla Ege Tv ekranlarında. İzmir il Müftülüğü’nden konuklarla ve desteğiyle hazırlanan Gönül Gözüyle programında yaşamın her kesimindeki duraklarda İslam’ın bakış açısıyla nefesleniliyor. Modern İslam’da sormak istediğiniz her şey Gönül Güzyle programında cevap buluyor. Gönül Gözüyle Aslı Eren’in sunumuyla her Cuma 16.05’de Ege Tv ekranlarında.

Ayça Kuru ile Buda Moda

Ayça Kuru Genç tv ekranlarında Buda Moda programı ile izleyiciyle buluşuyor. Hafta içi her gün 16.00’da ekrana gelen programda Ayça Kuru modaya dair çok renkli bir program hazırlıyor. Detaylar haberler özel röportajlarla bu güzel programı mutlaka izleyin. Ayça Kuru pek çok farklı alandaki yeteneğini bu kez programcılıkta gösteriyor.

Işıl Açıkkar Süleyman Demirel Üniversitesi’nde

TRT Hafta sonu Ana Haber spikeri Işıl Açıkkar geçtiğimiz günlerde Süleyman Demirel Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi. Başarılı ve güzel haberci üniversitelilerle Medya dünyasını , güncel konuları ve başarı hikayesini konuştu. Öğrenciler sosyal medyada da cesur yorumlarıyla dikkat çeken Işıl Açıkkar’a yoğun ilgi gösterdi.

Moda Dünyası

Muhteşem Defileye Mariam Mahmoudi Damgası

Nevruz nedeniyle geçtiğimiz günlerde Kıbrıs’ta Luxıfy organizasyon tarafından muhteşem bir defile düzenlendi. İran ve KKTC 'nin seçkin konuklarının hazır bulunduğu görkemli gecede farklı modacıların ve firmaların en seçkin koleksiyonları sergilendi. Modacılar Ali K.Yahi , Tezel Ziya , Servin Rostami ve Elizabeth Obong’un çalışmaları yer aldı. Muhteşem defileye Ünlü İranlı Manken Mariam Mahmoudi damga vurdu. Podyumların başarılı ismi etkinliğe gelenlerin büyük ilgisini çekti ve beğeni topladı. Mariam Mahmoudi önümüzdeki günlerde de önemli defilelerde karşımıza çıkacak.


Berfin Gürsoy ile Müziğe Dair

Neden Müzik ?

Bu seçimi, sebebini anlayamayacak kadar küçük bir yaşta yaptığım için, ancak sonucunu yaşayabiliyorum. Nedenini galiba yaşadığım müddetçe anlayamayacağım.

Müziğe ilk adımı nasıl attınız?

Çocukken enstrüman çalmayı öğrenerek başladım, sonraki yıllarda enstrümanlar oyuncaklarım oldu; bir şey oyun dünyanızın içindeyse, bütün hayatınız boyunca algınızın ve duygularınızın içindedir…

İlerleyen yıllarda koristlikten solistliğe uzanan uzun bir süreç var bir de...

İlk sahnenizi hatırlıyor musunuz, nasıldı?

Profesyonel olarak ilk sahne aldığım dönemi hatırlıyorum, 18 yaşımda sahnede para kazanmaya başlayarak profesyonelliğe adım atmış oldum; ama ilk günü hatırlayamıyorum maalesef; ondan önceki yıllarda da amatör olarak sahnede çok kez bulundum…

Örnek aldığınız müzisyenler var mı ?

O kadar çok sevdiğim ve dinlediğim sanatçı var ki, hangisinin adını söylesem, diğerini belirtmediğim ya da unuttuğum için kendime kızarım… Komşumuz Yunanistan da müzikte çok ileri seviyede, onları da takip etmeye çalışıyorum elimden geldiğince.

Müzik dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

Radyo Televizyon Sinema mezunuyum, senaryo daima ilgi alanımda olmuştur; ama müziğin dışında kalan her şey hobi olmaktan öteye geçmiyor, ruhum buna izin vermiyor.

Müzik dünyası hareketli bir yapıda.. Siz genel olarak sektörün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de müzik bir endüstri. Bu da sanatçı olduğumuz halde, sanattan ne denli uzak kalmak zorunda olduğumuzun açıklaması olabilir. Nasıl ki fabrikalarda üretim bantlarından ürünler geçiyor, bizim de kalemimizden aynı şarkılar çıkıyor; aynı makamlar, aynı ritmler, aynı konular, aynı düzenlemeler, aynı klipler, aynı pazarlama stratejileri…

Bu, ülkemizdeki müzisyenlerin yetersiz oluşundan değil,

yapımcıların ve medyanın yetersiz oluşundan kaynaklı…

Halkın kulağına ve gözüne aşina gelen bir kalıp yarattılar, dahil olursanız tanınmak için az ya da çok bir şansınız oluyor. Kalıbın dışındaysanız, hiç şansınız kalmıyor.

Ben kalıbın içinde kaldığı halde mücadele verenlerdenim…

Sesinizin hatta fiziğinizin güzel oluşu yetmiyor; yapım ve tanıtım için ayırdığınız bütçenizin ne kadar olduğuyla doğrudan alakalı Türkiye’de 'başarılı' olabilmek…

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Rekabet, insanları geliştirir diye düşünmüşümdür hep.

Bizde müzikal rekabet olsa, ne alâ, adil olurdu.

Başka dengeler söz konusu ve üzerimde bıraktığı baskıyı tarif etmem mümkün değil.

Bu durum sahnemden, profesyonel icra alanımdan ziyade üretimime ve iç dünyama kısmen olumsuz etki ediyor.

Benim hakkım yenmediğinde dahi birilerinin hakkının yendiğine şahit olmak ve çok fazla bir şey yapamamak da ağır geliyor bazen…

Müzik dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Her şeyi tepeden tırnağa değiştirirdim…

Müzisyenlerin alanları, dinleyicilerininkinden daha fazla değildir; bu sebeple, müzik dünyasının şartlarının değişmesi için değişimin dinleyicilerden başlaması gerekiyor.

Müzik için kurs eğitimi şart mı ya da bu işi yapabilmek için Konservatuar mezunu olmak gerekli midir ?

Konservatuar eğitimi olmayıp, nota bilmeden şarkı söyleyen pek çok şarkıcı var, öncelikle kulak ve yetenek gerekli sonuçta…

Ama bana sorarsanız, her ne yapıyorsanız yapın, kendi potansiyelinizin en iyisini yapmalısınız, bunun için de eğitim şart. Müzik bir dil ve nota onun alfabesi, alfabeyi ya da grameri bilmeden dili konuşamazsınız…

Bunun için illa ki Konservatuar eğitimi almak da gerekmiyor, en kalıcı eğitim doğru eğitmenler ve kişinin azmiyle direkt ilgili...

Ayrıca dünyanın en keyifli öğrenme sürecidir, öğreneceklerinizin de asla sonu yoktur…

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

İnsan, farkında olduğu her şey üzerinde kontrol sahibidir diye düşünüyorum. Bir özelliğimi değiştirmek ya da dönüştürmek istediğimde, bunu başarabiliyorum. Yapamıyorsam, gerçekten istemediğimdendir…

Mesela 'Don Kişot' tarafımı hep değiştirmek isteyip, hiç değiştirememişimdir, sanırım kültürel kodlarla ilgili…

Mücadele eden tarafımdan yorulduğum için yakınsam da, o tarafımı hep sevmişimdir içten içe.

İnsan sevdiği bir özelliğini kendisine sıkıntı yaratsa da değiştirmiyor.

Dinleyicilerin yorumları neler ne tür tepkiler aldınız ?

Dinleyiciler şarkılarımı beğeniyorlar, bugüne kadar “kötü ses” diyeni hiç duymadım, beğenmeyip dinlemeyen insanlar vardır elbet ama “kötü” kelimesini hiç duymadım, bu çok mutluluk verici… Olumsuz bir yorum aldığımda bu genellikle klipler ya da reklam eksikliğimiz hakkında oluyor; haklı buluyorum dinleyicilerimi bu konuda ama ortaya çıkan işin bile ne denli zorluklar içinde çıktığını bilseler, anlarlardı, bunu da biliyorum.

Bazı insanlar “bir şeyi ya tam yapayım, ya da hiç yapmayayım” der,

bu bir seçimdir, bense “şu anki şartlarda yapabileceğimin en iyisini yapayım, nasıl olsa bir sonraki daha iyi olacaktır” diyenlerdenim. “Mükemmel” bir şeyden öğrendikleriniz, hatalarla dolu bir şeyden öğrendiklerinizden az oluyor bazen…

Bir yere varmak için değil, yolun kendisi için yürüyorum özetle…

Müzik dünyasından biri olarak medya ile aranız nasıl? Televizyon, İnternet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Elimden geldiğince bu mecraları kullanmaya çalışıyorum ama sonuçta bunların hepsini reklam ve tanıtım çatısı altında değerlendirirsek, burada da bütçeler ve kontaklar önem arz ediyor. Destek veren medya mensubu arkadaşlarımıza da bu vesileyle bir kez daha teşekkür ederim...

Sosyal medyaya gelince... Açıkçası hiç vakit ayıramıyorum ama öneminin farkında olduğum için 7/24 tüm hesaplarımla ilgilenen bir ekiple çalışıyorum, sağolsunlar.

Zorba’dan ve diğer sahne çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Zorba Taverna, güzel huzurlu bir mekan. Aile ortamında çalışmak paha biçilmez bir mutluluk... İstanbul’da düzenli çalıştığım ilk mekan olması da Zorba’nın enerjisiyle ilgili. Doğru yerde olduğumu hissediyorum...

Zorba'dan önce sadece şehir içi ve dışı konserlere gidiyordum, hala da konserler devam ediyor. Sosyal sorumluluk projelerine destek veriyorum elimden geldiğince, bugüne kadar hiçbir sosyal sorumluluk projesini geri çevirmedim, inşallah bundan sonra da böyle devam eder.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evde yapacak o kadar çok şey buluyorum ki, hepsini yapacak boş zaman bulamıyorum. Evcimen bir yapım var, biraz da asosyalim sanırım, bir şeyler okuyup izlemek, öğrenmek kadar mutluluk veren bir şey olmuyor boş zamanlarımda…

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Murathan Mungan, Özdemir Asaf, uzun yıllarca zihnime yoldaşlık ettiler, etkilerini göz ardı edemem… Çok sayıda sevdiğim film var ama benim için en önemlisi Matrix serisidir.

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz ?

Genç sanatçılara destek vermek hususundaki duruşunuz ve çabanız için çok teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız!

Yeni albüm çalışması söz konusu mu ?

Hazırlıklarımız devam ediyor, dinleyicilerimizle doğru an'da buluştururuz umarım.

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Elbette henüz hayallerimdeki konuma sahip değilim ama sahip olduklarım için de binlerce kez şükrediyorum. Hayallere ulaşma ihtimali de en az ulaşmak kadar tatlıdır.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

İnsanların kalbine sesimle ve şarkılarımla değebilmek bana verilmiş bir lütuf! Çok şükür! İyi ki varsınız, diyebilirim onlara...

Röportaj : Cengizhan KAYA