SÜLEYMAN EFENDİ HAZRET’LERİ HAKKINDAKİ, YALAN, İFTİRA VE BUHTAN’LARA CEVAPLAR!... ( 85 )
Mahallî şivesi’nden Kütahya’lı olduğu anlaşılan, birisinin bu günlerde, ne zaman kayda alındığğı bilinmeyen bir ses kaydı Sosyal Medya denilen mecra’da tedavüle sokulmuştur. Ses kaydının,Câmia’da, herhangi bir müktesebât’nın bulunmadığı,devrin, dünyevî ve zâhirî işleri tedvirle vazifeli zata, dalkavukluk yaptığı için, mükafâtlandırıldığı, Almanya’ya gönderildiği, ihtiyatsız ve tedbirsizlikleri yüzünden, Bu Ülkedeki İslâm Kültür Merkez’leriyle Alman Devletini karşı karışıya getirmiş, Vergi kaçakcılığı yaptığı gerekçesiyle tevkîf edilmek üzereyken, İsvicre ya da Avusturya hududundan firar ederek Türkiye’ye dönmüş birisi. Türkiye’ye döndükten sonra daNevzuhur ağabeylerden ve sohbetçilerden olmuş... Her ne hikmletse, gittiği ülkede, bulunduğu bölge’de yolsuzluğa bulaşmış, fitneye sebep olmuş, Câmia’yı halkın nazarında küçük düşürmüş, hiçbir muvaffakıyyeti olmayanar, İstanbul’a getiriliyor, İstanbul’da ve diğer bölgelerde “ sohbetçi,” oluyorlar.
Şahıslar, davranış şekilleri, yaşantıları bizi alakadar etmiyor. Bizi alakadar eden husus, kendilerini, câmia’nın, yetkilisi, sözcüsü gibi gösterip söyledikleridir.
Ses kaydının sahibi, hararetle, 19946 hadisesinden bahsediyor, her nereye gittiyse, ısrarla kendisinden 1946’yı anlatmasını istediklerini söyliyor. 200 kadar , Doçent, profesör, akademisyeni arkasına katmış, Kütahya Emet’ e götürmüş, ısrarları üzerine, 1946’yı, onlara da anlatmış, hayretler içinde kendisini dinlemişler, ”Bbravo! Biz, şimdiye kadar bunları bilmiyorduk,” demişler... Pekiyi! Anlattığı 1946 hadisesi neymiş? 1946’da kurulan Demokrat Parti’nin Genel BaşkanıAdnan Menderes,Seçim va’dinde,” Ezan-ı Muhammedî’yi, aslına uygun hale getireceğiz! “demiş olmasına ve Demokrat Parti C.H.P.’nin karşısında iktidara yürüyen, parti olmasına rağmen, Süleyman Efendi Hazret’leri Demokrat Parti’yi desteklemedi, aksine Osman Bölükbaşı’nın arkadaşlarıyla birlikte , 19 Temmuz 1948 tarihinde kurdukları Millet Partisini desteklemiştir.Hatta,Demokrat Parti’nin kuruluşundan i’tibaren, Demokrat Parti İl Teşkilatında vazife alan, Emet’li Ekmekçi Ailesi mensupları ile, Kütahya İl Merkezinde Hacı Nuri Temizerler, vazifeleriden ve Demokrat Parti’den istifa ederek, desteklerini çektiler. Efendi Hazretlerinin damadı, Merhum, Kemal Beyağabey, Kemal Kacar, Millet Parti’sinden Kütahya Milletvekilliğine aday gösterildi. “1946’yıher yerde anlatmamın sebebi, A....t Bey ağabeyi daha iyi anlamak ve daha iyianlatmaktır,” diyor. Daha başka şeyler de söyliyor, ama, asıl can alıcı noktaları bunlar...
Hangi birisini tashih edelim. Eski devirlerde , Ramazan ayında, bir köye , aynı gün iki molla uğramış,Köy imamı, “ Molla Efendiler, biriniz kürsüye çıksın, va’az etsin, diğeriniz de minbere çıksın hutbe irad etsin,” demiş, kürsüye çıkan va’az’ında, “ Hazreti Musa oğlu Hazreti İsa’yı kurban etmek üzere, Mina’ya götürmüş, yüzüstü yatırmış, bütün gücüyle keskin bıçağı ensesine dayamış, tam kesmek üzereyken, Gökten, Azrail aleyhisselâm, cennetten getirdiği, bir teke ile gelmiş, teke kurban edilmiş ve Hazreti İsa kurban olmuktan kurtulmuştur,” deyince, minbere çıkıp hutbe okumayı bekleyen diğer molla, “ Hayır! Söylediklerin doğru değil, diye haykırmış, imam ve köylü’ler; “ Öyleyse doğrusu ne ise sen söyle! demişler. Molla, Hangisi tashih edeyim? Bir kere, Musa değil, İbrahim,İsa değil, İsmail, Azrail değil, Cebrail, Teke değil Koç... demiş...
Evveliyyetle, yakın Siyâsî Tarihimizdeki doğruları tespit edelim; sonra da asıl söylemek istediklerimizi söyleyelim. Türk Siyâsî Tarihine, “ Dörtlü Takrir,” diye geçen, C.H.P.’nin o tarihteki Milletvekilleri, Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuad Köprülü Parti’lerinin İdaresine, Genel Başkanlığı’na bir takrir, verdiler. Bu takrir, Parti içinde depreme sebep oldu, çok tartışıldı, netice olarak bu dörtlü, C.H.P.’ den ihraç edildiler. Dörtlü,yanlarına aldıkları arkadaşlarıyla birlikte 07 Ocak 1946 tarihinde Demokrat Parti’yi kurdular.Demokrat Parti’nin ilk Genel Başkanı, 14 Mayıs 1950 seçimlerinden sonra, Cumhurbaşkanı seçilinceye kadar, Celal Bayar’dı. Demek ki, 1946 yılında Adnan Menderes, Demokrat Parti’nin Genel Başkanı değildi.14 Mayıs 1950 Seçimlerinden sonra, Adnan Menderes, Cumhurbaşkanı, Celal Bayar tarafından Başbakan olarak ta’yin edilmiş, Parti de kendisini Genel Başkan olarak seçmişti. C.H.P., Milleti’mizin yeni kurulan D.P.’ye tevecchünden korktuğu için, 1947 yılında yapılması gereken, Milletvekilliği Umum Seçimlerini bir yıl öne çekti ve seçim-sayım sisteminde dünya’nın alayla karşıladığı açayip bir sistem getirdi.” Açık Rey, Gizli Tasnif(sayım) , sandık başına gelen her seçmen hangi partiye rey vereceğini açıkça beyan ediyor, gösteriyor, sandıklar kapandıktan sonra, C.H.P.’nin me’murları kapalı kapılar arkasında tasnif-sayım yapıyorlardı.Kapalı kapılar arkasında gizli yapıldığı için de, mesela açılan sandıkta, 90 rey D.P.’ye, 10 rey, C.H.P.’ye verilmişse me’murlar, listelere geçirirken, 90’ C.H.P.’ ye, 10’u, D.P.’ye geçiriyorlardı.Tabi’î ki, 1946 seçimlerini, % 80 reyle, C.H.P., kazanmış oldu. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde,- ki bütün dünya, 27 yıllık, İttihad ve Terakkî Bakiyesi, Tek Parti Mütegallibe C.H.P. İktidarını sona erdiren bu seçimlere, “ Beyaz Devrim,” diiye tavsîf etmişti.-ki,bu seçimler , Ekseriyyet Sistemiyle, yapılmıştı, herhangi bir il veya seçim bölgesinde, hangi parti ekseriyyeti te’min etmişse o ilden veya seçim bölgesinden çıkacak bütün milletvekilliklerini kazanmış sayılırdı. Demokrat Parti,408, C.H.P., 69, C.K.M.P., Osman Bölükbaşı’nın Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi,1 Milletvekilliği kazanmıştı. 1954 Seçimlerinde, D.P.’ye Milletin teveccühü daha da artmış, D.P., 494, C.H.P., 31 Milletvekilliği Kazanmıştı. 1957 Genel Seçimlerinde, D.P., % 52,42 ile, 424, C.H.P, % 35 ile, 178, C.K.M.P., % 5,28 ile, T.B.M.M.’ sinde, 4 milletvekilliği kazanmıştı. 1950’li yıllarda yapılan her seçimde, Kırşehir Mucur’lu, Osman Bölükbaşı’nın partileri, Kırşehir’den 1,2,üç, ama mutlaka Milletvekilliği kazanmıştı.
Osman Bölükbaşı ve arkadaşları 1946- 1947 yıllarında, Demokrat saflarında siyaset yapıyorken, Celal Bayar ve arkadaşlarının kurdukları D.P.’ nin aslında, bir muvazaa partisi olduğu iddiasıyla, D. P,’ den istifa eden, Sadık Aldoğan, Hikmet Bayur, Kenan Öner ve Osman Bölükbaşı, 19 Temmuz, 1948 yılında Millet Partisini kurdular. İsmet Paşa’nın, 1924 tarihinden beridir, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi, Mareşal Fevzi Çakmak’ı emekliye sevk’etmesi üzerine, Fevzi Çakmak, yeni kurulan Millet Partisi’nin Onursal Genel Başkanı ilan edilmişti. Osman Bölükbaşı’nın Partisi, 11948- 1953 arası, Millet Partisi, 1354- 1958 arası,Cumhuriyetçi Millet Partisi, 1958- 1962 arası, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, 1962-1972 arası Millet Partisi, daha sonra, Milliyetçi Çalışma Partisi,daha daha sonra da Milliyetçi Hareket Partisi olarak evrilmişti...
Ali Adnan Ertekin, ( Adnan Menderes), 1899 yılında, Aydın- Koçarlı, Çakıbeyli Çiftliğinde doğdu. 1930 yılında kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası’ında bir yıl kadar siyaset yaptı. Partinin kapatılmlası üzerine, C.H.P.’ ye dahil oldu, 1931,1935,1939 ve 1943 dönemlerinde, C.H.P.’den, Mebu’s seçildi veya ta’yin edildi. Seçim Sistemi ve hile ve desiselere rağmen, adaylığını, koyduğu, hem Aydın’dan hem de, Kütahya’dan Milletvekili seçildi. O devirde mevzuat müsaid idi.Namzet, aynı seçimde, iki ayrı il’den adaylığını koyabilir, her ikisinden de kazanırsa birisini tercih edebilirdi. Hem Aydın’dan, Hem Kütahya’dan kazanmıştı, Kütahya’yı tercih etmişti. Adnan Menderes’in D.p., Genel Başkanlığı, 1950 sonrası, Celal Bayar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine başlamıştır.
Üzerinde durduğumuz mevzu ile yakından münasebeti olan bir tespiti daha ortaya koyalım; 10 Ekim 1965 Milletvekilliği Umumî Seçimlerinin neticesi, A.P. devrin, Adalet Partisi, % 53 ile, 240 milletvekili, C.H.P., % 28,7 ile, 134 milletvekili, Osman Bölükbaşı’nın, Millet Partisi, 34 milletvekili, Ekrem Alican’ın Y.t.P.’si, 19, T.i.P. 14, Merhum Başbuğ Alpalrsan Türkeş’in C.K.M.P.’ si % 2,2 rey nisbetiyle ba’zı milletvekilliği kasanmıştı. Bu tespitlerin ışığında, asıl söylemek istediklerimiz, gelecek yazıda...