Türkmen Türklerinin başına gelenleri seyrediyoruz. Ama ne yazık ki sadece seyretmek bizimkisi… Oruçları bile yasaklanıyormuş. Çocuklara yapılan işkencelerin kötü görüntüleri… İçi açıyor haliyle insanın…
Son olarak Türkiye’ye gelen Koreli vatandaşlar, Çinli diye saldırıya uğradı. Şaşkın insanlar… “Ne yaptık ki biz?” dercesine şaşkınlar. Türkiye’ye geldik döviz getirdik. Kültürünü, tarihini incelemek için geldik. 
Bir gurup kendini bilmezin çirkin saldırı… Saldırıya uğrayanlar Kore vatandaşı… Hadi bırakın o geziye gelen Çinli de olabilirdi. Gelip ülkemizi ziyaret edip tarihi yerlerimizi, kültürümüzü öğrenmek isteyebilirlerdi. Çinlilere de mi saldıracaktık? O kesin belki daha da ileri gidebilirdik. 
Yahu bu nasıl bir hesaplaşmadır? Her Çinli gidip bizim Türkmen vatandaşımıza işkencemi yapmıştır? 
Veya İstanbul’daki Çin lokantalarına yapılan saldırılar. Taşlama, tekme yumruk… Neden arkadaş?
Türkmenistan da yapılanlara eyvallah demiyoruz ama buradaki Çin lokantalarının sahiplerinin hepsi Türk vatandaşı… Bizden birileri… Kazanç için öyle bir mekan açmışlar… Bilmeden etmeden saldırı sadece şov… Aynısını yıllar önce Apo için İtalya’ya yaptık. İtalyanları dövmeye kalktık. İtalyan abalara binenleri, araba içinde taciz ettik. Ya kardeşim adam almış, parasını vermiş bizim evladımızın arabası onun günahı ne?
Çin konsolosluğu önünde büyük direniş yapıyorlar. Çin konsolosluğu direniş yaptıkları yer değil ki… Önünde bir banka sadece taaa arkada konsolosluk, haberleri bile olmadı Çinlilerin… Faso fiso yani… Devlet ricalinde bu işler yapılır. Bir bildiği vardır devletin ve gerekenleri konuşur. Nitekim Cumhurbaşkanı Çin’e gitti. Gezmeye gitmedi sarınım. Masaya yumruğunu vuracaktır elbet…
Nerede ne yapacağımızı bilmeden yaptığımız her hareket bize misli ile dönüyor. Bunun bilincinde olmak lazım.