Nazlı Ilıcak ablamız kendi programında “Türk’üm demeyi canım çekmiyor” diye açıklama yapıyor. Şaşkın ve üzgün seyrediyorum. Daha önce ile bu günün Türkiye’sini karşılaştırıyor. Eskiden  Avrupa’ya gittiğinde sıkıntı duyduğunu ama bu gün gurur duyduğunu da ilave ediyor. Ama nedense Türk’üm demeyi canı çekmiyormuş… Canım çekmeye bilir özgürsün… Nazlı Ilıcak dendi mi aklıma küçük bir anı gelir ve üzülerek işe dosta hep anlatırım… Benim için acı bir anıdır zira…
Tercüman gazetesinde çalışırken Özalların yanına gitmiştim. Danışman olarak ve Semra Özal hanımefendi ile çalışmaya başlamıştım. Türk Kadının Güçlendirme ve tanıtma vakfını basın müşavirliğini üstlenmişti. O vakfın neler yaptığını uzun uzun anlatırım ayrı bir zamanda… Başıma gele küçük bir anıyı paylaşacağım ve buradan Nazlı Ilıcak portresini siz çıraktın arık!
Semra Özal ile İstanbul’dan Ankara’ya gideceğiz. Atatürk hava alanında VİP salonunda oturuyoruz. Bir ara dışı çıktım VİP salonunun girişinde rahmetli Kemal Ilıcak ile karşılaştım. Çok severim ve eski patronum. Öyle duruyor. Hemen yanına gidip hatırını sordum hayrola dedim. “Beni Semra ile görüştürsene Vehbi” dedi. Hemen aldım ve Semra hanım ile görüştürdüm….
Bir sıkıntısı varmış. Çözülmesi güç bir iş anlaşılan… Kemal beyi Ankara’ya çağırdı Semra Özal ve Rahmetli Turgut Özal ile konuştu. O aralar yine Nazlı Ilıcak Turgut Özal ve ailesi aleyhinde yazılar yazıyor, rahmetliyi üzüyordu. Semra Özal “Şu Nazlı neden bu kadar yükleniyor bize” diye sordu. “Artık yazdırmayacağım onu” diye Kemal Ilıcaktan cevap geldi. “Turgut Özel hayır bir gazeteci yazmaması olmaz. Yazacak ama ne olur doğruları yazsın ki bizim aileyi en iyi tanıyandır kendisi” dedi. Ve sonuçta işleri halloldu Kemal beyin… Bir hafta sonra yine yalan yanlış yazılarla bir takım iftiralar edildi. Ne tekim Kemal Ilıcak harika bir gazeteci ve harika bir insandı ama kahrından öldü gitti… Nazlı Ilıcak böylesine bir hanım. Kafasında ne geçer, ne düşünür bilinmez. Yıllardır canı olan Süleyman Demirel’in karşısındaki adayı desteklemiş ve Demirel’in üzülmesine neden olmuş, Atatürk spor salonunu bir birine sokmuştu. Anlatılmaz kelimelerle Nazlı Ilıcak… Şimdi de aynısını yapmıyor mu? Aynen saf değiştirmedi mi?