Türkiye'nin Afrin'deki terör unsurlarına yönelik başlatmış olduğu Zeytin Dalı Harekatı kapsamında bölgede sıcak gelişmeler yaşanıyor. Afrin'e yönelik harekat için 'Zeytin Dalı' adının verilmesi ise dikkatleri çekti. 'Barış' simgesiyle anılan 'Zeytin Dalı' deyiminin yüzyıllardır kullandığı biliniyor. Birleşmiş Milletler 1981’deki 57. Genel Kurulu birleşiminde, “Genel Kurul’un açılış günü olan her Eylülün üçüncü Salı günü'nü “Uluslararası Barış Günü” ilan etmiştir. Daha sonra ise tam tarih belirleyerek 21 Eylül’ü Dünya Barış Günü olarak sabitlemiştir. Zeytin Dalı Harekatı kapsamında bölgede barış ve istikrarın sağlanması amaçlanıyor.

Ağzında zeytin dalı tutan beyaz güvercin simgesi, rivayete göre Nuh peygambere kadar uzanır. Tufan sırasında Hz. Nuh’un gemisi dağın zirvesine oturmuştur. Günlerce süren yağmurlardan, fırtınalardan sonra Nuh peygamber tufanın bitip bitmediğini haber almak için gemisindeki hayvanlardan güvercini salarak geri dönmesini beklemiştir. Güvercinin ağzında zeytin dalı ile geri dönmesi üzerine doğanın normale döndüğünü, toprağın görünür olduğunu anlamıştır. Efsaneye göre bu demektir ki; tanrının gazabı dinmiş, tanrı insanlığı affetmiş, kullarıyla barışmıştır. Güvercin tufanın sona erdiğini ve insanlar için yeni bir başlangıcın mümkün olduğunu müjdelemiştir. Bu nedenle aynı zamanda “barış umudu” anlamına da gelmektedir.

Zeytin dalı ve Beyaz güvercin O zamandan beri günümüze dek barış sembolü olarak gelmiştir bu ikili… Zeytin ağacı tarihte bilgeliği, sağlığı simgelemiştir. Akdeniz bitkisi olan zeytin ağaçları önemli bir tarihi geçmişe sahiptir. Zeytinden elde edilen zeytinyağı sıvı altın olarak kabul edilmiştir. Doktorların özellikle zeytinyağı tavsiyelerinin nedeni çok sağlıklı bir besin olmasından geçiyor. Zeytin dalı hakkında oldukça fazla rivayetler söz konusudur. Tüm dünyada Evrensel barışın simgesi olmak bu kadar kolay olmuyor.

Bu ikili ikilisi Hristiyanlığın ilk yıllarında da çok kullanılan iki simge oldu. İnanışa göre beyaz güvercin ruhtaki huzuru simgelemekteydi. Sonraki yüzyıllarda güvercinin dinsel anlamı ortadan kalkmış ve doğrudan barışın sembolü haline gelmiştir.

Yunan mitolojisinde de Athena’nın simgesi olan ve yarışmalarda birincilere verilen zeytin dalı zaferin simgesiydi. Zeytin aynı zamanda bolluk ve bereketin de simgesidir. Bolluk ve bereketin barış zamanlarıyla ilişkilendirilmesi de kulağa mantıklı geliyor. MÖ 5. YY’da Aristophanes ‘Barış’ adlı oyununda tüm tanrıçaların en yücesi, barış tanrıçası Irini‘ye göre zeytinin oldukça değerli olduğu belirtildi ve zeytin bundan sonra barışla da ilişkilendirilmeye başlandı.

'Barış Pınarı' ifadesine sözlük anlamı olarak baktığımızda huzur, güven ve refah anlamlarına geldiğini görüyoruz. Türkiye, masum Suriye halkının can güvenliğini sağlamak, barınma ihtiyaçlarını gidermek ve insani koşullarda hayatlarına devam edebilmelerini sağlamak için 'güvenli bölge'ye çok önem vermektedir. İşte bu amaçlar göz önünde bulundurulduğunda operasyonun adının 'barış pınarı' olması daha da büyük anlam taşımaktadır. Türkiye, Suriye halkının barış içinde, huzur içinde yaşamasını arzu etmektedir. 

Operasyonun en kısa zaman içerisinde bir ateşkesle ve arkasındanda ABD ve RUSYA gibi dünya süper gücü olan 2 ülke ile ayrı ayrı mutabakat anlaşmalarının yapılarak sonlandırılması son derece önemli diplomatik bir gelişmedir 

Ancak bu anlaşmalara güvenmek kesinlikle doğru değildir açık ve aleni olarak terör örgütlerine destek veren ABD ve Rusya'ya ne kadar güvenilebilir ki

Trump Amerika başkanı olarak hiç bir sözünde durmazken bundan sonraki sözlerinde duracağını beklemek sadece gaflet olur. Rusya ise yıllardır sıcak denizlere açılma projesi olan bir ülke... Amaçları Akdeniz de kıyı sahibi olmak böylece bu emperyal güçler dünyanın en zengin enerji kaynakları ve geçiş güzergahlarına na çökmek için Suriye'den asla vazgeçmeyeceklerdir.

O nedenle de dünya kamuoyunu yanıltmak amacıyla Türkiye işgalci bir ülkedir, Türkiye katliam yapıyor, Türkiye kimyasal silah kullanmıştır. biçiminde Kara propaganda ile karşı karşıya kalan ülkemiz bundan sonraki hamlelere çok daha dikkatli bakmalıdır ve ona bakarak adım atmalıdır.

Yüz yıllık Siyonist planın Anadolu ayağının çökmüş olduğu görülmekle birlikte ABD'nin Suriye'yi terk etmemesi ve on binlerce TIR askeri malzeme ile eğitip donatarak kurduğu 60 bin kişilik PYD( PKK) terör örgütü ordusunu bir miktar geriye silah bırakmadan çekmiş olması da bizleri asla rehavete düşürmemelidir. Unutmayalım ki emperyallerin sürekli yeni planları vardır biri olmazssa diğeri olur ile kapıyı çalacaklardır, uyanık olmak, hazır olmak zorundayız. Üstelik bir terör devlti ile sınırdaş olmak zorunda kalarak...

Barış pınarı harekatı ile Barış ve huzura susamış Suriye halkına barış, huzur ve mutluluk dolu gunler diliyoruz.Cenabı Allah hiç bir ulusu kardeş kavgası içinde bir iç savaşa sürüklenmeye mahkum kılmasın..