ZEKİ MÜREN ELİNDEKİ BARDAĞI FIRLATTI

Habib Babar'ın, Nalan Çöl ile yaptığı röportaj için tıklayınız!...

07.09.2020 - 13:02 Yayınlanma

25.04.2024 - 11:30 Güncelleme

842 Gösterim

RÖPORTAJ : Habib BABAR

Güzelliği, başarılı oyunculuğu ve şarkıcılığı ile bir döneme damgasını vurdu. Vura Zalim Vura' filmiyle çıkış yapan Yeşilçam yıldızı Nalan Çöl, 1975-76 yıllarında başlayan seks filmi furyası nedeniyle sinemayı bırakıp 1987'de sahnelere çıktı. Çöl, Gurbet Kuşları, Bahriyeli Kemal, Yetimler Ahı, Ezilenler, Kral Benim gibi daha pek çok sinema filminde oynadı... Sanat güneşi Zeki Müren’in en yakın arkadaşlarından olan ünlü oyuncu, ‘Zeki Müren beni koruyup kolluyordu. Öyle ki masama gelen soliste kızıp bardağı fırlattı’ diyor. Nalan Çöl, bugüne kadar konuşulmayanları sadece usta gazeteci Habib Babar’a anlattı.

Bize biraz kendinizden söz eder misiniz?

1954 yılında Hatay'ın Erzin İlçesi’nde bir çiftçi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Adana Osmaniye'de büyüdüm ilk ve orta öğrenimimi Osmaniye'de tamamladım. 1967 yılında abimin öğretmenlik görevi nedeniyle İzmir'e taşındık. Rahmetli Atilla Arcan’ın babası Muharrem Gürses tiyatrosunda çalışmaya başladım. Bu arada da İzmir'in belirli mağazaların lüks mağazaların birkaçında fotomodellik ve mankenlik yaptım. Yani sanat hayatına merhaba dediğim yer İzmir oldu.

Peki sonra ne oldu?

Saklambaç Dergisi’nin 1970 yılında açtığı ‘Türkiye Güzellik Yarışması’na katıldım. 1972 yılında ise Antalya Film Festivali Güzeli seçildim. Tabii bu yarışmadan hemen sonra hayatım değişti. Artık tüm gözler benim üzerimdeydi. Film yapımcıları peşimdeydi. Bende hayallerime kavuşacağım için inanılmaz mutluydum.

İlk filminizi kiminle oynadınız?

‘Vurma Zalim Vurma’ isimli sinema filmiyle kameralarla tanıştım. Filmin başrol oyuncusu Hüseyin Payda ve Müşerref Akay’dı. Bu filmden sonra teklifler yağmaya başladı.30’u aşkın sinema filminde hem başrol, hem de konuk oyuncu olarak yer aldım.

YEŞİLÇAM VEFASIZ HEM DE ÇOK VEFASIZ

Oyuncu arkadaşlarınızla görüşebiliyor musunuz?

Tabii ki yüz yüze bir yerlerde oturup görüştüm arkadaşlarım var. Bazı oyuncu arkadaşlarımla da sosyal medyadan yazışabiliyor ve telefonla konuşabiliyorum. Keşke onlarla yüz yüze görüşebilsek. Hayatını sinemaya adayan maalesef maddi zorluklar içinde yaşadığı şehri terk eden arkadaşlarımız var. Bu duruma çok üzülüyorum ve Yeşilçam’ın vefasızlığına isyan ediyorum. Düşünsenize bir cenazede bile bir araya gelemiyorlar. Yani ne ölümüze sahip çıkabiliyoruz, ne de dirimize…(Gözleri doluyor…)

Sinemadan ne zaman koptunuz, nedeni neydi?

1975-76 yıllarında seks film furyası başlamıştı. Benim gibi bir çok oyuncu sinemadan koptu. Bende o dönem ünlü bir kabadayı ile birlikte yaşamaya başlamıştım. O arkadaşımda artık sinemadan uzaklaşmamı istemişti. Ben sahnelere solist olarak çıkmaya başladım. Sanat hayatıma arık solist olarak devam ettim. 1980 yılında erkek arkadaşımla ayrıldıktan sonra yeniden film teklifi almaya başladım. 2 sinema filminde rol aldım.

Peki sinemadan uzaklaşmak zor gelmedi mi?

(…. İçini çekiyor) Ahhh ah zor gelmez mi? Set bizim ikinci ailemiz, oyunculuk en büyük aşkımız.. Ancak yapılacak bir şey yoktu. Seks filmleri furyası tavan etmişti… Bizim şansımız kalmamıştı. Ya bırakacaktık, ya bırakacaktık…

Peki en çok hangi oyuncuyla başrol oynamak istediniz?

Türk Sineması’nın çirkin kralı merhum Yılmaz Güney, çok beğendiğim bir oyuncuydu. Onunla oynamak en büyük arzumdu. Hatta Yılmaz Güney’in oğlu Yılmaz’ın Taksim’de Lalezar Gazinosu’nda sünnet töreni vardı. Erkek arkadaşımla o törene katılmıştık. Yılmaz Güney, yanımıza geldi, bizimle ilgilendi. Dönemin kabadayı erkek arkadaşıma, ‘Bacıyla bir filmde birlikte oynamak isterim’ demişti. Ancak bir yıl sonra Fransa’ya kaçtı. Bir daha da görüşemedik…

Nerelerde sahneye çıktınız?

Ben genellikle yurt dışında sahne aldım. Gurbetçilerin vaz geçilmeziydim… Avrupa’nın birçok ülkesinde sahneye çıktım.

ZEKİ MÜREN ÇAPKINDI

Zeki Müren ile samimi iki dosttunuz , Sanat Güneşiyle bir anınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?

Sanat güneşi merhum Zeki Müren benim yakın dostumdu. Beni her şeyden sakınır ve korurdu.1974 yıllarıydı. Antalya’da tüm ünlülerin tatil ya da konser için gelip kaldığı Deryam Otel’i vardı. Zeki Müren’in de Antalya’da evi olduğu halde gelip otelde kalırdı. Burada kalan sanatçı dostlarıyla muhabbet etmekten keyif alırdı. Tabii gelen ünlüler geceleri kulübe gider eğlenirdi. Bir gün Zeki bey ’Haydi Nalan hazırlan gece kulübüne gidiyoruz’ dedi. Giyindim Zeki bey ile bir gece kulübüne gittik. Nami Eren diye bir şarkıcının sahnesi vardı. Biz Zeki Müren ile aynı masaya oturuyorduk. Şarkıcı benim ile ilgilenmeye başladı. Masamızdan ayrılmıyor desem yalan olmaz. Zeki bey kaşlarını çattı ve elindeki bardağı yere fırlattı. Bana ‘Haydi kalk buradan gidiyoruz’ dedi. Ne olduğunu anlayamadım. Orayı terk edip otele geldik .’Paşam neden kızdınız, sıkıntı neydi’ diye sordum. Zeki bey, ‘Nalan’cığım adam içimize girecekti. Bu tür yerlerdeki insanlara dikkat et’ diye cevap verdi.

Peki Zeki Müren çapkın biri miydi?

Mütevazi kişiliği ve asla tartışılmaz sanatıyla herkesin gönlünde taht kuran bir insandı. Bu durumdaki bir insan çapkın olmaz mı? Etrafında gezen onca kadın vardı. Bunların içinde ismini veremeyeceğim birçok ünlü kadın sanatçı ve oyuncu da…(Tebessüm ederek)… Yani çapkındı.